Good’un 4 yaşındaki kızı hapsedildi ve sonunda annesine karşı tanıklık etti. | TED | كانت ابنة غود ذات الأربعة سنوات محبوسة وشهدت في النهاية ضد أمها. |
Yeğenin, sana sürekli zarar vermek isteyen birinin kızı ile evlenmemeli! | Open Subtitles | لا يمكنه أن يتزوج ابنة أعدائك. لطالما قام بمعارضتك من قبل. |
Matmazel Carroll, anladığım kadarıyla Lord hazretlerinin kızı burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | انسة كارول, لقد فهمت ان ابنة اللورد ادجوار تعيش هنا |
Ama oğlumu kaybettim demek istemiyorum... ..çünkü artık bir kızım var. | Open Subtitles | لكنّى لا أعتقد بأنّى قد فقدت إبنى بقدر ما كسبت ابنة |
Toplumların her kızın bir hazine olduğunu, her kız kardeşin potansiyel dolu olduğunu ve her kızın kendi içindeki değeri görmesine yardım ettiler. | TED | لمساعدة المجتمعات على رؤية أن كل ابنة هي كنز، وأن كل أخت مليئة بالإمكانيات، ومساعدة كل فتاة على رؤية تلك القيمة في نفسها. |
Muhtemelen kurbanlarını kaçırıp öldürdüğü tarihlerde bir şekilde kızını da kaybetti. | Open Subtitles | فقد ابنة مراهقة على الأرجح بطريقة تطابق تواريخ خطفه الضحايا وقتلهم |
Safar Bekhmuradov'un kızı babası belli olmayan bir çocuk doğuruyor! | Open Subtitles | ابنة سفر بكمورادوف سوف تلد.. طفلاً غير معروف أبوه مين |
Ben Madam Chenal'ı gezdirirken sen de kızı Fanny'ye göz kulak ol. | Open Subtitles | اعتني بـ فاني ابنة السيدة شانيل بينما اعطى أمها جولة في المزرعة. |
Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن |
Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن |
Hayır. Ortada suç olmadığını söyleyen bir kurbanın kızı var. | Open Subtitles | لا لدينا ابنة الضحية التي تدعي ان الجريمة لم تحصل |
Kendisi de evlatlık olduğundan Eva Kane'in kızı olmadığını kanıtlaması çok zor olurdu. | Open Subtitles | ولانها كانت متبناة ,فستجد صعوبة فى اثبات انها لم تكن ابنة ايفا كين |
Gerçek babası aşağılığın teki olan... sorunlu bir üvey kızım var. | Open Subtitles | لدي ابنة زوجة حياتها مدمرة لأن أباها الحقيقي وغد مقاس ملكي |
Sen neden bahsediyorsun? Bir oğlum ve bir kızım var. | Open Subtitles | ،يا آلهي، يالك من ثرثار نعم، لدي ابن و ابنة |
köydeki bu üç kişi oturup “köyümüzdeki bu kızın hayatını nasıl uzatırız? ”diye düşünmüşler. | TED | وكان هنالك 3 أشخاص في القرية جلسوا وفكروا، كيف يمكننا ان نطيل عمر هذه الفتاة ابنة هذه القرية ؟ |
kızını kaybetmenin nasıl olduğunu biliyorsun. Başkasınınkini de incitmek istiyor musun? | Open Subtitles | تعرف معنى أن تفقد ابنة أتريد أن تؤذي شخصاً آخر فعلاً؟ |
Ben babamın kızıyım. Okurum, yazarım, dünya sağlığıyla ilgili endişelenirim. | TED | أنا ابنة والدي. أقرأ وأكتب وأفكر كثيرا في الصحة العالمية. |
İşin seksi yönü ise, aynı zamanda patronun kızıyla yatıyor olması. | Open Subtitles | و ما يجعل الامر اكثر اثارة انه كان يضاجع ابنة رئيسه |
Yapılan jesti anlamışa benzemiyorsun, gerçek bir... - çar kızının yürüyüş biçimi, zarafeti... | Open Subtitles | أنتِ لا تدركين أن المطلوب من ابنة حقيقية للقيصر |
Gerçi karşılaştırma yapacak bir kız çocuğunun olması gerekir, değil mi? | Open Subtitles | حسنٌ، لن تعرفي إلا إن كان عندكِ ابنة لكي تُقارنينهم ببعضهم |
Evet, sen sadece Polis Şefinin kızısın Ve benim yardımcı meleğim | Open Subtitles | آجل ، أنتِ ابنة رئيس الشرطة الوحيدة وملاكي المسعف |
Yakında bir çocuğu evli, biri üniversiteye gitmiş bir baba olacaktım. | Open Subtitles | قريبا سأكون أبا لديه ابنة متزوجة و ابن أخر في الكلية |
Frankie, lütfen. Sen de kızına Frances Drake diye ağır bir ad yüklemişsin. | Open Subtitles | فرانكى من فضلك ,اعنى مثل تركيب اسمك المكون من شقين ,ابنة فرانسيس دراك |
- Evet. yeğenim bana düşündüğüm kadar aşağılık olmadığını anlattı. | Open Subtitles | ابنة أخي أخبرتني أنك لست بنصف التملق الذي ظننتك عليه |
14 yaşında harika bir kızımız var, tüm görselleri o yaptı. | TED | لدينا ابنة رائعة ذات 14 ربيعًا، التي قامت بعمل الرسوم التوضيحية. |
İngiltere'nin kıskanç düşmanının yeğeni yerine bir hizmetçiden çocuk peydahlamanı yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل وغدا تنجبه خادمة على مضاجعة ابنة أخت ملك عدو غيور |
Ama o, otel sahibi Bay Wang'ın kızıydı. | Open Subtitles | لكنها كانت ابنة مالك الفندق .. السيد وانج |