Hem de bir fare ile konuşuyorum. Sanki beni anlıyormuş gibi. | Open Subtitles | لا اعرف كيف اطهو والان, ها انا اتحدث مع فأر .. |
Tanrım, çık dışarı ve uzaklaş. - Kardeşimle konuşmam lazım. | Open Subtitles | .يا إلهي, اخرج واذهب بعيدا .أريد أن اتحدث مع أخي |
Darry'yle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | دالي؟ ستيف, اريد ان اتحدث مع داريل نعم, طبعًا |
Çünkü mahremiyeti, babası tarafından ihlal edilen 12 yaşında bir kızla konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت اتحدث مع فتاة بالثانية عشر من العمر الذي والدها انتهك خصوصيتها |
İsterseniz gidip cellâtla konuşayım da, size af filan sağlasın? | Open Subtitles | لماذا لا تجعلنى اتحدث مع الحانوتى ؟ وربما نجد لك عذرا , اليس كذلك ؟ |
Şans eseri, otelde kalan bir konukla konuşurken, Bayan Diana Brinton'la. | Open Subtitles | بالصدفة البحتة, كنت اتحدث مع نزيلة بالفندق, شابة اسمها ديانا برينتون. |
İki gündür şu aptal telefonla konuşuyorum, sen de kendi dünyana çekildin iyice. | Open Subtitles | ؟ انا اتحدث مع هذا التليفون الاحمق من يومين, وانت جالس فى خلوتك. |
Ben patronla konuşuyorum prenses. | Open Subtitles | كلبي سيسحق جميع كلابك. انا اتحدث مع رئيس الحلبة ايتها الاميرة |
Babamla hala konuşuyorum. Yoldan arıyor. | Open Subtitles | ما ازال اتحدث مع والدي هو يتصل من الطريق |
Ve sanırım, eğer burada koşan birileri varsa -- daha az önce Carol ile bir konuşmam oldu; | TED | واعتقد ان كان هناك اي شخص يمارس رياضة الجري هنا .. كنت اتحدث مع كارول عن هذا |
Ama Vegas'a vardığımızda Colonel ile konuşmam lazım. | Open Subtitles | لكني يجب أن اتحدث مع العقيد عندما نصل الى فيجاس. |
Beni bırakman lazım. Arkadaşlarımla konuşmam lazım. | Open Subtitles | يجب ان تطلق سراحي ، يجب ان اتحدث مع اصدقائي. |
Evet, alo. Merhaba. Doktor Allison Dormere'le konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم,مرحبا, اود ان اتحدث مع الدكتور اليسون دورميري |
Benimkisi tanrılarla konuşmak gibiydi. Onlar... | Open Subtitles | شعرت وكأنني اتحدث مع إلهّ أو شيء كما تعلمون كانوا |
Rach, sana bir şey sorayım. Orada Monica ve Chandler ile konuşuyordum da. | Open Subtitles | دعيني اسألك كنت اتحدث مع مونيكا وتشاندلر |
Lütfen, hemşire, izin verin... Atlanta'daki CDC'yle konuşayım. | Open Subtitles | ارجوك ,دعينى دعينى اتحدث مع مركز مكافحة الوباء فى اتلانتا |
Solomon, biz babanla konuşurken sen neden biraz oturmuyorsun. | Open Subtitles | سُليمان, لما لا تجلس بينما اتحدث مع والدك؟ |
Şu MTV şeyini yapmalıyım, sonra da yapımcıyla konuşup... | Open Subtitles | لدي لقاء مع قناة ام تي في ومن ثم اتحدث مع المخرج |
- Scarlett Dowling'le görüşmek istiyorum. - Dışarıda beklemeniz gerekecek. | Open Subtitles | نعم, اريد ان اتحدث مع سكارليت داولينج ستضطري للأنتظار في الخارج |
Kaptan ile konuştum. Yolcu kuralları varmış. | Open Subtitles | يجب ان اتحدث مع الكابتن, فقد لا يستحمل المركب |
- Git orada otur lütfen. - Rajiv'le konuşmama izin ver... | Open Subtitles | اذهبى واجلسى هناك لو سمحت ــ دعنى اتحدث مع راجيف |
Bay Lumbergh ödemeler servisiyle konuş dedi... sonra ödemeler servisi de Bay Lumbergh'le konuşmamı söyledi. | Open Subtitles | ثم طلب مني السيد لمبرج أن اتحدث مع قسم المعاشات وقسم المعاشات طلبوا مني التحدث مع السيد لمبرج |
Bu kilit durumu sona erdiğinde II ekibiyle senin hesabındaki bayağı olağandışı işlemlerle ilgili konuşacağım. | Open Subtitles | عندما ينتهى هذا الاغلاق سوف اتحدث مع اعضاء فريقى حول الصفقات المصرفيه الشاذه التى تتبعناها الى حسابك المصرفى |
O zaman annen onunla tanıştı. Annenle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | اذن فأمك قابلتها هل من الممكن ان اتحدث مع امك؟ |
Victor'la konuşmalıyım. Çok önemli. | Open Subtitles | لاكنني يجب أن اتحدث مع "فيكتور" بموضوع مهم جداً |
Her neyse, şu sıra ailemle konuşmuyorum, o yüzden bunu kendi başıma halletmeliyim. | Open Subtitles | انا لن اتحدث مع عائلتي الان لذا انا اتحمل مسؤولية هذا .. ولن تهتمي لذالك |