Bak ben onun ablasıyım ve onu seviyorum. Onun incindiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | انظرى ، أنا اخته واحبه ولا أريد أن اراه يتالم مرة اخرى |
Tek gördüğüm; adamı Jelly ve kimsenin tanımadığı itin teki. | Open Subtitles | كل ما اراه هو رجله جيللي ونكرة اخر غير معروف |
İlk yere yıktığım adam babamdı. Ringdeyken, hep onu görüyorum. | Open Subtitles | أول شخص ضربتة كان أبى،فى الحلبة كل ما كنت اراه هو أبى |
Annenin mezarı üzerine... yemin ederim ki... onu asla görmedim ya da el sürmedim. | Open Subtitles | اقسم لك اقسم بأمك اننى لم اراه او اضع يدى عليه |
Cumartesi günü, 22 yıl sonra onu ilk kez gördüm ve tanıyamadım. | Open Subtitles | يوم السبت ,كانت اول مرة اراه فيها خلال 22 عاما ولم اتعرف عليه |
Bir fark göremiyorum. -Okullarda silahların olduğu görebiliyorum. | Open Subtitles | .لا , انا لا اري اي فرق .كل ما اراه ان هناك اسلحة في مدارسنا |
Tek görmek istediğim kişi, o pislikleri bana getirecek olan kişidir, tamam mı? | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي اريد ان اراه هو الشخص الذي سبب لي كل هذا |
Bu ülkede ne yapılması gerektiğini görmek isterim, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم ما اريد ان اراه يحدث فى هذه البلدة ؟ |
Tamam. Eğer kötü bir şey varsa, her halükarda onu görmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، إذا كان شيئًا شيّئًا، لا أودّ أن اراه على ايّ حال. |
Etrafımda gördüğüm tek şey kukularını kıvırtmayı öğrenen çıtır kızlar. | Open Subtitles | كل ما اراه هو فتيات صغيرات يتعلموا كيف يحركوا انفسهم |
Suçlu olduğunu istediğin kadar.. ...inkar edebilirsin. Ancak benim gördüğüm.. | Open Subtitles | أُنظر، يمكنك نكران الذنب كل ما تريده، لكن كما اراه |
Bugün benim gördüğüm, giderek büyüyen bir alt kültür var. Çıplak ayaklı koşucular, ayakkabılarından kurtulmuş insanlar. | TED | وما اراه اليوم هو نمو ثقافة رديفة عن العدائين حافي الاقدام .. |
Sana bakıyorum ve sende 20 senedir görmediğim birşeyi görüyorum | Open Subtitles | أتعرف بأنني أنظر إليك و أرى شيئاً لم اراه منذ 20 سنة |
Evet.Ama önemli olan numara onu her yerde görüyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ولا يعنينى هذا انه هذا الرقم الذى اراه فى كل مكان |
10 yıldır onu görmedim ama bana sürekli yazar. | Open Subtitles | لم اراه منذ عشر سنوات, ولكنه كان يكتب لنا على الدوام |
Ben sadece dinleyebileceğim kuytu bir yerdeydim. Adamı hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد كنت فى مكان يمكننى الأستماع فيه فقط, انا لم اراه |
Grant'i sadece bir başka kadınla gördüm diye onu tekrar geri isteyecek değilim. | Open Subtitles | كوني اراه مع امرأة أخرى هذا لا يعني أني أريده مرة أخرى |
Bilmiyorum, onu hiçbir yerde göremiyorum. | Open Subtitles | أنا ما جئت هنا من قبل لا أعرف أنا لا أستطيع ان اراه أي مكان |
Huysuzluğunu işitmiştim ama onu hiç bu kadar heyheyleri üstünde görmemiştim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن عصبيته لكني لم اراه بهذا الحالة من قبل |
Üzgünüm, bayan Corcoran, ama gazetede görmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أنا اسفة و لكن هناك شىء فى الجريدة يجب أن اراه |
Zar zor görebiliyorum. Neden bu kadar arkada oturuyoruz? | Open Subtitles | انا بالكاد اراه لماذا نحن جالسون هنا بالاعلى ؟ |
Onu hayvan etine nasıl baktığını görünce, ve sadece et yemekten hoşlanan, bir insan olduğunu bildiğime göre | Open Subtitles | كيف سيكون ذلك مطمئنا بالنسبة الي وانا اراه يأكل لحوم الحيوانات ليعلم مصدرا واحدا |
Çünkü o zaman görmeye başladım ki insanlar bunu çok çeşitli yollarla tüketiyorlar. | TED | لأن ما بدأت اراه لاحقا انه يوجد العديد من الطرق المختلفة التي يمكن للناس استهلاك هذا بها |
görmediğim şey ise bütün her şeyin nerede son bulduğu idi. | Open Subtitles | الذى لم استطع أن اراه هو أين ينتهى كل هذا |
Boş bir tehdidi gördüğümde hemen anlarım. | Open Subtitles | . اعلم التهديد الذي لا يملك اي معنى عندما اراه |
Ancak yine de onu, yeniden göreceğim an için yaşıyordum. | Open Subtitles | ثم , اعيش حتى اللحظة التى سوف اراه فيها ثانية |
Ama bunu arabalarla da görmeliyim. Gerek yok baba. Sadece hayal gücünü kullan. | Open Subtitles | لكنى اريد ان اراه بالسيارات لا يمكن يا ابى ، فقط استخدم مخيلتك |