Onun burada olduğuna inanamıyorum. Mick Jagger ile buluşmak gibi. | Open Subtitles | اوه انا لا اصدق انه هنا كأني التقي بـ مايك جاكر |
Bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | انها لظيفة للغاية لا استطيع ان اصدق هذا لا اصدق انه يحدث |
- Bu kadar kolay olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ ان اصدق انه كان بهذه السهولة |
Bak, o ya da bu şekilde bu kadının yaptıklarının bedelini ödeyeceğine inanmak zorundayım. | Open Subtitles | انظري , لابد ان اصدق انه بطريقة او بأخري , ان هذه السيدة سوف تحاسب على ما فعلته |
Ne yani, sizi öldürmenin çok merhametlice olacağına inanmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا، اتريدني ان اصدق انه سيكون من الرحمة قتلك؟ |
Neden Rıza'ya güvenemiyorsun? Ortadoğulu diye olduğuna inanamıyorum... | Open Subtitles | لماذا لا تثقين بريز لا اصدق انه بسبب انه من الشرق الاوسط ؟ |
Bu kadar kolay olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ ان اصدق انه كان بهذه السهولة |
Bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | انها لظيفة للغاية لا استطيع ان اصدق هذا لا اصدق انه يحدث |
Hey, fıstık, ne oluyor? Bugün Perşembe olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | مرحبا يا فتاه , لا يمكنني ان اصدق انه يوم الخميس |
Kulübedeki çocuk olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق انه كان هو الفتى الذي في الحضيرة |
Menüde isminin yanında üç biber olduğuna inanamıyorum... | Open Subtitles | انا لا اصدق انه يوجد 3 فلافل بجانبها في القائمه |
Hayatını kurtarmamıza sinir olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انه سكران حول مساعدتنا لانقاذ حياته |
Bunun gerçekten $20,000 çeki olduğuna inanamıyorum. Çok heyecan verici. | Open Subtitles | انا لا اصدق انه حقيقى شيك بـ 20.000$ هذا مثير جدا |
Bebeğimizin 4 yaşında olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انه طفلنا اصبح با الرابعة |
Sana az daha yüzük alacak olduğuna inanamıyorum! | Open Subtitles | لم اصدق انه كاد ان يشترى خاتماً. |
Bunu steyşın olduğuna inanamıyorum! | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انه هذه مركبة عائلية |
- 12 haftalık olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انه الاسبوع 12 |
Aynı adam olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | -حتى يمكن ان تسجل لا اصدق انه نفس الشخص-ا |
Ben onu hatırlayamamak, ama olduğuna inanmak. | Open Subtitles | انا لاذكر ذلك لكن انا اصدق انه حصل |
Ve siz benden bir grup dandik terorist yüzünden öldürüldüğüne inanmamı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | وتتوقع مني ان اصدق انه مسك من عصابة نيكل ودايم |
Onunla düzüşmediğine inanmamı bekliyor. | Open Subtitles | يتوقع مني ان اصدق انه لا يمارس الجنس معها |