Ve bu beyleri eşcinsel olarak adlandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | وأريد أن اعتذر لكم يا سادة عن وصفي لكم بالمخنثين |
Her neyse, dün gece geldiğim için... tekrar özür dilerim. | Open Subtitles | على اى حال , اعتذر مرة اخرى لحضورى ليلة امس |
Bu konuda cidden üzgünüm beyler, ama birini içeri almam gerekiyor. | Open Subtitles | اعتذر بشدة عن ذلك , ولكن يتوجب علي احتجاز شخص ما |
Daha önce cavaplamadığım için üzgünüm, o zamandan beri sana ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | اعتذر لاني لم ارد من قبل أنا من وقتها احاول الاتصال بك |
Hepsini yut,kuyruğunu bacaklarının arasına al ve gidip özür dile. | Open Subtitles | , تقبل الأمر عد إليها و أنت متذلل و اعتذر |
Yalnızca, geçen gün sana taş attığım için özür dilemek istemiştim. | Open Subtitles | حسناً، فقط أردت أن اعتذر عن قذفي الصخور عليك ذاك اليوم |
Ben üstüme geleceğini düşünmüştüm, ama o özür diledi. | TED | اعتقدتُ بأنه سيهاجمني، لكنه بدلًا من ذلك اعتذر لي. |
Baba, seni incittiğim için özür dilerim, ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | اعتذر لأن مشاعرك تأذت يا أبي ولكنك لم تترك لي أي خيار |
Ah, tüm varlıklar önemli bir istisna ile... aramızda paylaştırılacak, ve, bunu söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | الورث سيتم تقسيمه علينا بالتساوي , مع وجود استثناء وحيد و اعتذر على أنه أنا من يجب اخبارك بهذا |
Seni buzdolabının üstüne kadar kovaladığım için tekrar özür dilerim,.. | Open Subtitles | اعتذر مرة أخرى عن مطاردتك و جعلك تصعدين فوق الثلاجة |
Ev olması gerektiği gibi güvenli olmadığı için özür dilerim. | Open Subtitles | اعتذر لكون هذا المنزل لم يكن آمنا كما كان ينبغى |
Davetsiz geldiğim için özür dilerim fakat bunu geri getirmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | انا اعتذر عن التطفل لكن اعتقد انه يجب ان أعيد هذه شكراً |
Bütün gün boyunca seni burada beklettiğim için üzgünüm, ahbap. | Open Subtitles | اعتذر عن ابقاءك كل طوال اليوم لهذا العمل يا رجل |
Çok üzgünüm, dev adam. Benim suçum. İçimdeki sese kulak vermedim. | Open Subtitles | اعتذر عن ذلك أيّها الضخم، إنّه خطأي، لقد تصرّفت ضد حدسي. |
Sıkıcı olduğum ve arabam mükemmel çalıştığı için üzgünüm sayın seyirciler. | Open Subtitles | اعتذر لشعوركم ايها المشاهدين لمشاهدة سيارته المملة ولكن لديّ سيارة تعمل |
Amelia'yı Cuma'ya kaydır geç haber verdiğimiz için özür dile. | Open Subtitles | احتاجك ان تاجل موعد اميليا الي الجمعه اعتذر للشعار المتاخر |
Şimdi hemen bu çocuktan özür dile. | Open Subtitles | لكن لسببٍ ما، لا يمكنك صفعهم الآن، اعتذر لهذا الفتى لكن لسببٍ ما، لا يمكنك صفعهم الآن، اعتذر لهذا الفتى |
— Ama ilk önce kardeşinden özür dile. — O benim kardeşim değil. | Open Subtitles | ــ لكن أولاً اعتذر مِن أخيك ــ إنّه ليس أخي |
Biliyorsundur Lisa senden özür dilemek istiyordum ama hep ertelemek durumunda kaldım. | Open Subtitles | اتعلمين ليزا , انا اردت أن اعتذر لك و لكنني كنت مترددة |
Yarın sabah gitmiş ol! Connor, davranışım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | مع حلول صباح الغد كونور، اريد ان اعتذر على مابدر مني |
45 dakikada bir karima mesajlari kontrol ettiriyorum isyerini ariyor, Brad özür diledi mi, diyorum telesekreterde özür mesaji var mi hiç diyorum. | Open Subtitles | في كل 45 دقيقة و تتصل بمكتبي هل اعتذر براد؟ هل هناك رسالة اعتذار على الآلة؟ |
kusura bakma. Etrafı çekip çevirecek bir kadın yok. | Open Subtitles | اعتذر عن الفوضى, ولكن, ليس لدىّ زوجة لتقوم بترتيب المكان طول الوقت |
özür diliyorum. Size hayır deme şansını vermeliydim. | Open Subtitles | انا اعتذر ، كان يجب ان اتصل بك وأعطيك الفرصة لقول لا |
Hayır. özür dilemeyeceğim, Paul. Ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | لا , انا لن اعتذر له , بول لكن ساقول لك ماذا سافعل |
Affedersiniz bayan. Ama o oturduğunuz yer benim. | Open Subtitles | اعتذر يا سيدتى لكن هذا المكان حيث تجلسين خاصتى |
Buzz'dan özür dilemem. Klozet kapağını öpmeyi tercih ederim! | Open Subtitles | لن اعتذر الى باز افضل تقبيل المرحاض على ذلك |
Eğer şöyle gelirseniz... Pardon. Ne zaman müsait olacak? | Open Subtitles | انا اعتذر , لكن اذا اتيت معي اسفة , متى سيكون متاح ؟ |
Affedersin ama memurun saygısız. | Open Subtitles | انا اعتذر عن هذا ، ولكن العامل الذى لديك لم يظهر لى اى احترام |