Bu dürüstlük ve kırılganlığın ekibimle olan ilişkime balta vuracağını sanmıştım. | TED | اعتقدت بأن ذاك الانفتاح والهشاشة ستقلل من مكانتي في فريقي. |
Bittiğini sanmıştım. Hayatından çıktı sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأن ذلك قد انتهى اعتقدت أنها قد خرجت من حياتك |
Pardon, burada yemek satılıyor sanmıştım. Yanılıyor muyum? | Open Subtitles | أنا آسف, اعتقدت بأن هذه الشاحنة للطعام, هل أنا مخطئ؟ |
Diğerlerini buraya getirmenin güvenli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأن احضار الآخرون هنا سيكون آمناً |
Sadece çocuklar ve kedilerden oluşan bir grubun askerleri kandırabileceğini düşünmüştüm ama bu insanlar Carbuncle'den. | Open Subtitles | أنا اعتقدت بأن النساء و الأطفال والقطط يمكنهم فقط العبور لكن هؤلاء الناس هم الكاربونكلي. |
Asıl önemli olanın gerçek eserleri almak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت بأن المقصد بأن نحصل على النسخ الأصلية |
Kırk sekizinci arsaya park inşa etmenin mirasımız olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأن بنائنا لحديقة على قطعة الأرض رقم 48 هيَ التي ستكون إرثنا |
Zaman akıp giderken bir gün, normalde olduğundan daha çok param var sandım. | Open Subtitles | في مكان ما على طول الطريق, انا اعتقدت بأن انا لديه نقود اكثر من المتوقع |
düşündüm ki, şey, bilirsin, ilginç ama CERN deki adamlar bu şekilde bir şey yapmazlar. | TED | اعتقدت بأن ذلك سيكون ممتعا، لكن شخصا من المركز الأوروبي للأبحاث النووية لن يقوم بذلك. |
Selam, şey, telesekreter çıkar sanmıştım. Ama ben çıktım. Dinle Michael. | Open Subtitles | مرحبا, اعتقدت بأن مجيبك الصوتي سيجيب مايكل |
Ben de biri düdüklüde yemek pişiriyor sanmıştım. | Open Subtitles | عندما اصبحنا لعوبين تلك الليلة. تعلم، اعتقدت بأن احدا وضع غلاية الشاي. |
Gemilerinin mutluluk getirdiğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت بأن سفينتك ستجلب معها السعادة |
Seni gözünün önünden ayırmayacagını sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت بأن لن يدعك تغيبين عن نظره |
Onunla yatmayı bırakınca tüm bu yalanlar da sona erer sanmıştım. | Open Subtitles | "اعتقدت بأن الكذب سينتهي حينما أتوقف عن معاشرتها" |
Seni tanımak için tek şansım bu diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأن هذة الطريقة الوحيدة .التي سأحصل بها على فرصة للتعرف عليك أكثر |
Çünkü karakterinin biraz, ne biliyim biraz aşüfte olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأنني اعتقدت بأن الشخصيه كانت, تعلمين هيه ما أجيدها. |
Bu taksilerde sigara içme yasağı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | . اعتقدت بأن سيارة الأجرة هذه , لا يُسمح بالتدخين فيها |
Olayın hep kendin olmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأن كل اهتمامك بأن تكون صريحاً |
Odamda biri var sandım ama benmişim. | Open Subtitles | اعتقدت بأن هناك شخص ما في غرفتي ولكن كان هناك فقط انا |
düşündüm ki; bu yolculuğu sarmalayan, zamana edilmiş onca dua içerisinde en iyi kalplisi Gotokuji'deki kadınınkiydi. | Open Subtitles | و اعتقدت بأن كل تلك الصلوات التي صليتها لأقوم بدراسة هذه الرحلة ألطفها كانت التي قالتها المرأة في معبد "جوتوكوجي" |