ويكيبيديا

    "الأذن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin
        
    • kulağının
        
    • izni
        
    • kulaklık
        
    • kulaklı
        
    • kulağını
        
    • kulağında
        
    • kulağına
        
    • kulaklar
        
    • kulağından
        
    • kulak
        
    • iznini
        
    • kulakta
        
    • kulaktan
        
    • kulakları
        
    Annem bize izin vermedi o yüzden ilk adımı attım. Open Subtitles أمي لم تقم بإعطائنا الأذن ، لذلك تصرفت بمحو إرادتي
    Kamu işleri daha da çok araştırmak için izin vermenizi diliyorum. Open Subtitles اطلب منك الأذن للقيام بالتحقيق في المكاتب العامة اكثر من السابق.
    İzin, öz güveni doğurur, topluluk onu besler ve merak bunu onaylar. TED فأخذ الأذن يُولد الثقة والمجتمع يُغذيها ويقوم الفضول بتأكيدها
    Bir kulağının arkasından diğerine doğru keseceğim. Open Subtitles سوف أقوم بالقطع خلف أذنه و من الخلف حتى الأذن الأخرى
    Bu aptalca davayı bize getirdin böylece sana Amerika topraklarında bulunma izni verdik. Open Subtitles لقد أحضرتى لنا هذه القضيه الوهميه حتى نعطيكى الأذن بالتواجد على أرض أمريكيه
    Alçak topuklu, ayak tabanını destekleyen doğru ayakkabılar giyin ve telefonla görüşürken kulaklık seti kullanın. TED إرتدي أحذية ذات كعوب منخفضة وتدعم تقوس القدم جيداً وإستخدم سماعات الأذن للإتصالات الهاتفية.
    - Tabii ki. Annenleri bulmaya giderken tek kulaklı adamı gösterebilirsin. Open Subtitles لربما عليك إصطحابنا إلى صاحب الأذن الواحدة في طريق عودتنا لوالديك
    İstersen kulağını karıştırdıktan sonra bana temizleme çubuğunu da göster. Open Subtitles أو وتريني عود تنظيف الأذن الخاص بك بعد استخدامك له
    Her şeyden önce, terlemek için onlardan izin almalısın. Open Subtitles فى المقام الأول يجب ان تحصل على الأذن لكى تعرق
    - Peki ya yakalanırsam? - İzin istemektense, merhamet dilenmek daha iyidir. Open Subtitles من الأفضل ان تطلب المغفرة بدلا من تطلب الأذن
    - Peki ya yakalanırsam? - İzin istemektense, merhamet dilenmek daha iyidir. Open Subtitles من الأفضل ان تطلب المغفرة بدلا من تطلب الأذن
    Bina kapatılmıştı. Parti için size kim izin verdi? Open Subtitles إن المبنى مغلق من اعطاك الأذن لإقامه حفله هنا؟
    En azından izin almdan nefes alabiliyorum. Sessizlik! Open Subtitles على الأقل يمكنني التنفس بدون حصولي على الأذن
    Fakat, o bana bunu yapmam için izin verdiği-- yapmamda ısrar ettiği için sanki yürürken ona tutunduğumu hissettim. Open Subtitles لكن لأنه أعطاني ..الأذن لأعملهذا . لأنه كان مصراً قُمتُ به, شَعرتُ بِسيطرته كأني أمشي برفقته.
    kulağının etrafında hiç çürük görmedim ama ölüm civarındaki yaralar, normal ışık dalga boyunda görünmez. Open Subtitles لم أرى أي كدمات حول الأذن, ولكن يمكن أن تظهر تحت أطوال موجية معينة.
    Cezayir, Delta 1 konuşuyor. İniş izni istiyoruz. Open Subtitles الجزائر، معكم قوة الدلتا 1 نطلب الأذن بالهبوط
    Ama bunu insanları izole ederek yapmak istemedim, kulaklık yada benzeri şeyler olmadan. TED لكني لم أرد أن أصنعه بأن أعزل الأشخاص ، بدون سدادات الأذن وما شابهها.
    Bana bir baksanıza. Ben karnabahar kulaklı kertenkele dudaklı bir canavarım. Open Subtitles انظروا إلي ، أنا شخص بشع، بهذه الأذن غير المنتظمة وشفاه السحلية
    Önce bir ayak parmağını keserler... sonra bir parmağını, kulağını, burnunu. Open Subtitles أولاً يقطعون الأصبع الصغير بالقدم ثم جزء من أصبع اليد ثم جزء من الأذن والأنف
    kulağında ufak bir sızıntı var, su çıkarır gibi çıkaracağız. Open Subtitles بِناء سوائل في الأذن و لكننا سَنعيّده في وقت سَريع.
    Böceklerin insanların burun veya kulağına girdiği vakalar olmuştur. Open Subtitles كانت هناك حالات حيث صرصور زحفت إلى الأذن أو أنف الشخص.
    70 kilo işkembe, kelleyi aldın mı? , kulaklar, ciğer, rahim? Open Subtitles 70كيلو جرام من لحم الكرش ، هل حصلت لحم الرأس ، الأذن ، الكبد والرحم ؟
    Bu tamponları kaldırdığınızda, sen beni burnumdan tutarsın, ben de seni kulağından. TED عندما تزيلها، يصبح الأمر إن مسكتني من الأنف، سوف أمسكك من الأذن.
    Çözüm kulak zarı veya timpanik membran ve orta kulağın minik kemikleridir. TED الحل هو طبلة الأذن أو الغشاء الطبلي، والعظام الصغيرة في الأذن الوسطى.
    Tutkularımıza eriştiğimizde, kendi gözümüzde, açıkça konuşmak için kendimize cesaret veririz ve konuşmak için diğerlerinin iznini de almış oluruz. TED فعندما نستفيد من شغفنا نعطي أنفسنا الشجاعة بأعيننا للتحدث، ولكننا نأخذ الأذن من الآخرين كذلك كي نتحدث.
    Sağ kulakta ağrı, psikotik davranış ve baş dönmesi. Başlayın. Open Subtitles إذاً الألم في الأذن اليسرى تصرف مضطرب، و دوار، هيا
    Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. TED التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ.
    Biz o kadar yüksek sesli çalarız ki insanların kulakları kanar. Open Subtitles نحن نعزف بصوت عالي، في الحقيقة نحن نجعل طبلات الأذن تنزف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد