ويكيبيديا

    "الأصغر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • küçük
        
    • genci
        
    • ufak
        
    • Jr
        
    • küçüğü
        
    • en küçükleri
        
    • Küçükler
        
    • Junior
        
    • nın
        
    • küçüğümüz
        
    • genç
        
    küçük olan yusufçuk gibi... davranarak su üstünde seker. ♪ Open Subtitles تفتح العنقاء أجنحتها. إدعاء الأصغر الالأخت يقشط أبو مغزل سطح الماء.
    küçük olan büyüğe teslim olur. Hangi millet Camelot'tan daha büyük? Open Subtitles الأصغر يفسح الطريق للأعظم و أى أمة أعظم من كاميلوت ؟
    Kadın odanın dışındayken küçük kardeşine bu geceki işini yapması için ısrar ediyordu. Open Subtitles عندما كانت خارج الغرفة أصر شقيقه الأصغر على أن يعمل بدلاً منه الليلة
    Geniş bir mağara, bir tünel ağı ve küçük oyuklar buldum. Open Subtitles تمكنت من تحديد قافلة رئيسية كبيرة وشبكة من الأنفاق والكهوف الأصغر
    Büyük kütleli yıldızların ömürleri küçük kütleli yıldızlardan çok daha kısadır. Open Subtitles .. أكثر النجوم كتلةً تعيش أقل بكثير من النجوم الأصغر كتلة
    Kara Ejder Nehri, Çin'deki en küçük etnik gruplardan birinin evidir. Open Subtitles إنّ نهر التنين الأسود موطن احد المجموعات العرقية الأصغر في الصين.
    küçük bir nokta buldum. Bu en küçük parça olmalı. Open Subtitles لدي نقطة صغيرة هنا إذن لابد وأن هذه هي الأصغر
    Büyük olan özellikle iyi kalpli küçük olansa hep ağabeyinin peşindeydi. Open Subtitles كان الأكبر مراعيًا جدًّا بينما الأصغر دائمًا ما كان يلاحق أخيه
    Ve sonunda, küçük adamın büyük adamın içine düştüğünü duyacağız. TED و في النهاية، سنسمع الأصغر منهما يسقط على الآخر.
    Ve işte daha küçük ölçekte, bir küpe ölçeğinde veya seramik bir kap veya bir müzikal enstrüman önemli ve anlamlıydı. TED وهناك على النطاق الأصغر ، بحجم قرط أو وعاء من السيراميك أو آلات موسيقية ، كانت جوهرية ومترعة بالعاطفة.
    Yapılmış en küçük, en hafif, ve en akıllı kol olacak. TED لذلك ستكون تلك الذراع هي الأصغر والأخف والأذكى على الإطلاق.
    İki yumurta yumurtlayan Eudyptes pengueni ikisine de şöyle bir bakıp daha küçük olan yumurtayı yuvadan atar, böylece daha büyük yumurtada olan daha sağlıklı yavrusuna odaklanabilir. TED البطريق ذو العرف تبيض بيضتين ثم تتفحصها جيدا ثم تخرج الأصغر من العش، لتركز أفضل على صغيرها القوي في القشرة الأكبر.
    Ona fotoğrafları verdiğim gün en küçük oğlunun 14. doğum günüydü. TED واليوم الذي أعطيتها فيه الصور صدف أنه عيد ميلاد ابنها الأصغر ذي ال14 ربيعا.
    Bu epinefrini fabrikada ham petrolden elde ettiğimiz daha küçük molekülleri birbirine bağlayarak yaptık. TED نحن نصنع هذا الإبينفرين في مصنع بواسطة خياطة الجزيئات الأصغر التي تأتي غالبًا من البترول.
    Dolayısıyla büyük, tüysüz Kolombiyalılar küçük erkek tüylüleri yarış dışı bıraktı. TED فالماموث الكولومبي الضخم ذو الشعر يهزم الماموث الصوفي الأصغر حجماً.
    Günümüzdeki yaşamın küçük, geleneksel toplumlardakinden çok daha mutlu olduğunu gösteren birçok açık husus var. TED هناك جوانب عديدة واضحة حياتنا أسعد اليوم بسببها من تلك في المجتمعات التقليدية الأصغر.
    Burada en büyük alan 12 ve en küçük alan 4, 8 puan elde etmemizi sağlıyor. TED المساحة الأكبر هو 12 والمساحة الأصغر هي 4، وبذلك نحصل على النتيجة 8.
    Mater Tenebrarum, yani Karanlıkların Anası, üçü arasında en genci ve en acımasızı, New York'u kontrol ediyor. Open Subtitles ماطر تانبرريم أم الظلام الأصغر والأشد بطشا تسيطر علي نيويورك
    - Rinta, ufak Hakala 3. ekipte mi? Open Subtitles رينتا، هو هاكالا الأصغر سنا في الفرقة الثالثة؟
    Bu ufaklık Neal Jr, minik mücevherim Marti, ve buralarda bir yerde bebek oğlum Seth var. Open Subtitles هذا الشخص الصغير هو نيل الأصغر وهذه جوهرتي مارتي وفي مكان ما هنا طفلي الصغير سث
    Ve yedi kardeşin en küçüğü olmak, Hiç bir zaman hiçbir şey için ön safta yer almadım. TED وكوني الأخت الأصغر, لم أكن أبداَ في مقدمة الصف.
    Bu demek oluyor ki, 1998 yılında, grubun en büyükleri henüz 14 yaşındaydı, en küçükleri ise sadece dört. TED ذلك يعني أنه في عام 1998 كان أكبرهم سنا بعمر 14 سنة فقط و الأصغر بعمر الرابعة.
    Büyükannene söyle oraya Küçükler Ligi'ne üye olmadan geldin. Open Subtitles أخبري جدتك أنكِ وصلتي هناك ليس أنكِ عضوة في الأتحاد الأصغر
    Ama listeme girmiş olmasının sebebi, Earl Junior'a hamileyken, Joy'a sataşmış olmasıydı. Open Subtitles لكن السبب الذي جعله يكون على قائمتي هو أنهعبثمع جويحينماكانت حاملاًبإيرل الأصغر
    Bu küçük ülkelerin yani İtalya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya'nın kapanmamış hesapları ve geri istedikleri topraklar vardı. Open Subtitles تلك الأمم الأصغر كانت إيطاليا، اليونان، بلغاريا ورومانيا وكلها لديها حسابات لتصفيها أيضاً.. وأراضي تريد استعادتها
    Onumuz burada ve en küçüğümüz evde babamla birlikte. Open Subtitles اننا 12 , 10 هنا و في البيت أبينا و أخينا الأصغر
    Bu iş başımıza dert olmadan genç kardeşin üstüne gidin. Open Subtitles تخلص من الأخ الأصغر قبل أن يحدث شيئاً غير متوقع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد