Oyunda, Genel Sekreter, 2025'e kadar atmosfere gaz salınımında %30 düşüş yapılmasını ister. | Open Subtitles | في المحاكاة، طالب الأمين العام للأمم المتحدة بخفض الانبعاثات بنسبة30% بحلول عام 2025 |
Bunların içinde, 4500 polis ve 200 sivil istihbarat görevlisi de var, Sayın Genel Sekreter. | Open Subtitles | من ضمنهم 4,500 من قوات الشرطة، يا السيد الأمين العام، و 200 شخص يرتدون ملابس مدنية من الجنود السريين. |
Sayın Bakan, gözlemlerime göre Dünya'da da, başka gezegenlerde de gelişmiş teknolojiye sahip kültürler bunu paylaşmama eğiliminde. | Open Subtitles | جلب أكثر من فقط التوابل الغريبة سيدى الأمين , مع بعض ملاحظتى , تلك مها كان الذى فى الخارج هنا أو على الأرض أو .. |
Sayın Bakan, olanlar yüzünden istihbarat toplamaya son veremeyiz. | Open Subtitles | أيها، الأمين العام نحن لا نَستطيعُ أيقاف جمع معلومات المخابراتَ فقط بسبب ما حَدثَ هنا |
Bir süre için onun o Dürüst savaşçı yüzüne bakmayı... ve filozof rolünü oynamayı kadınlara bırakalım. | Open Subtitles | للحظة ، إن وجهك المحارب الأمين قد أخذ صورة الفيلسوف |
Kampı Hizbullah kontrol ediyor. Güvenli şekilde geçişler için El-Amin'le konuşmam gerek. | Open Subtitles | حزب الله يسيطر على المخيم أحتاج التحدث إلى (الأمين) بشأن عبور آمن |
Ben, yani İnanılmaz Bay Acı ve benim güvenilir Yardımcım Tehlikeli Arkadaş. | Open Subtitles | التي أقوم بها بنفسي , سيد الألم المدهش ومساعدي الأمين فتى الخطر |
Genel Sekreter, bazı özet açıklamalardan sonra sizi bilgilendirecek. | Open Subtitles | سيقدمكم الأمين العام كلاكما بعد بعض الملاحظات الصغيرة |
Koca uzaylı sahte Sekreter Tseng'i ortadan ikiye ayırıp küçük uzaylıyı dışarıya çıkardı. | Open Subtitles | الفضائي الكبير يمزق ويفتح الأمين العام تسنغ المزيف ويخرج خارجا الفضائي الصغير |
Genel Sekreter'e söyle sadece hastaneler ve donanımla değil, insanlarla ilgileniyorlar. | Open Subtitles | أخبرْ الأمين العام انه لَيسَ فقط المستشفيات والأجهزة، انه الناس |
Genel Sekreter Tsang Birleşmiş Milletler'in acil toplantısını henüz tamamladı. | Open Subtitles | الأمين العام "سينج" قد اكمل تواً جلسة طارئة للأمم المتحدة. |
Böldüğüm için özür dilerim Sayın Başkan. Genel Sekreter geldi. | Open Subtitles | آسفة للمقاطعة سيدي الرئيس، لكن الأمين العام هنا. |
Ben de bazıları için endişeleniyorum Sayın Bakan. | Open Subtitles | سمّي الأشياء بأسمائها أيّها السيّد الأمين |
Şimdilik konuşmasanız iyi olur Sayın Bakan. | Open Subtitles | سيكون أسهل إن حاولت ألاّ تتكلّم سيّدي الأمين. |
Ama Sayın Bakan, giderler bir askeri amaçlı olmadığını, bu kez sadece mantıklı çıkıyor. | Open Subtitles | لكن ، سيدي الأمين ، المبالغ المصروفة هذه المرة لا يمكن تصديقها لا إذا كانت هناك أهداف عسكرية |
IMF'e hoş geldiniz Sayın Bakan. | Open Subtitles | مرحبا بكم في صندوق النقد الدولي. السيد الأمين. |
"Aşkın diyor ki. Dürüst bir beyefendi olarak. | Open Subtitles | حبيبك يقول مثل الجنتلمان الأمين أين والدتك ؟ |
Öyle tabi. Peki şu Dürüst kelimesinin yanına koyduğunuz tırnaklar ne? | Open Subtitles | أجل، أجل، وماذا عن تلك الأشياء "التي تضعانها دائماً حول "الأمين |
Gerekli güvenlik önlemleriyle ilgili El-Amin'le konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة للتحدث مع (الأمين) بشأن الترتيبات الأمنية هناك |
Herkesin işine burnunu sokuyorsun, değil mi, güvenilir mahkum? | Open Subtitles | أنت تحشر أنفك في شأن الجميع أليس كذلك أيها الأمين ؟ |
"Hudson Valley Tarihi Toplum" müdürü Ichabod Crane'e merhaba diyelim. | Open Subtitles | أرجوكم رحبوا بحرارة إيكابود كرين الأمين الجديد للمجمع التاريخي في وادي هادسون |
Görüyor musunuz? Ancak Finans Bakanı, Finans Bakanı`nın Daimi Sekreteri, bana yazıp, bu bilginin de muaf tutulduğunu söylediler | TED | فهمتم؟ لكن وزارة المالية، الأمين الدائم لوزارة المالية، كتب لي وقال لي، أن المعلومات معفاة أيضا. |
Bakanım kabul etmeliyim ki bu orospu çocuğu çok iyi konuşuyor. | Open Subtitles | الأمين ، لابد أن أعترف هذا الأحمق يمكنه الكلام |
Efendim, Mahesh'in yanlış bir şey yapmadığını sekretere söyler misiniz? | Open Subtitles | يا سيدي ، من فضلك قل الأمين المشترك فعل ذلك ماهيش لا تفعل أي خطأ. |
Genel sekreterin istediği bir eylem planı Amiral. | Open Subtitles | حسناً ، الأمين العام يريد خطة عمل أيها الأميرال |