yönetici ortağının, bütün yeni küçük ortaklara ilk davasını vermesi, bir gelenektir. | Open Subtitles | انه من التقاليد ان الشريك الإداري يعطي كل الشركاء الصغار قضاياهم الأولى |
Eğer yönetici olmana izin vereceğimi zannediyorsan lanet olası aklını kaçırmışsın! | Open Subtitles | لذا, اذا كنت تعتقد أني سأدعك تكون الشريك الإداري فقد جُننت |
Bay McKnight, Bendin, Lambert Locke'da yönetici ortak mısınız? | Open Subtitles | السيد ماك نايت ,أنت الشريك الإداري في باندينى لامبرت ولوك هل هذا صحيح؟ نعم فعلا |
Çözüm: özellikle mantık, strateji ve liderlik üzerine yoğunlaşan, idari eğitime kitlesel bir akış. | TED | الحل: تدفق كبير للتثقيف الإداري الذي يركز بشكل خاص على المنطق والاستراتيجية والقيادة. |
Bilmiyorum, bütün bu idari saçmalıklarla aslında neyin önemli olduğuna odaklanamadığımızı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم مع كل هذا الهراء الإداري يجعلك تتسائل ما إن كنت قد فقدت التركيز على ما هو مهم |
Hindistan'dan çıkan son tür görünmeyen inovasyona; yönetim inovasyonu diyoruz. | TED | وآخر نوع من الابتكار، الابتكار الغير مرئي الناجم عن الهند هو ما نسميه الابتكار الإداري. |
İşte sahip olduğum en iyi yönetici gidiyor. - Fred, seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | ها هو يمضي الإداري الأفضل الذي لم احصل على مثله من قبل |
Ve yönetici çıkıp geldiğinde farkında olmadığı bir rakip için ondan bilgi almakta olduğumdur. | Open Subtitles | وعندما يأتي الشخص الإداري الذي لا يدركه هو انا فعلا استخلص المعلومات منه نيابة عن منافس. |
Ben baş avukatım, o yönetici ortak. | Open Subtitles | أنا رئيسة المحامين هنا حسناً، هو الشريك الإداري |
Cinayet davasını kazandığın sürece sonraki yönetici ortak sensin. | Open Subtitles | طالما انك ستفوز بمحاكمة القتل؟ ستكون الشريك الإداري الجديد |
Hoşuna gitsin ya da gitmesin, ben hala yönetici ortağım. | Open Subtitles | ،وسواء أعجبك الأمر أم لا فلا أزال الشّريك الإداري |
yönetici ortak olarak oylanıncaya kadar bekleyecek ve bize birleşme konusunda gelecek. | Open Subtitles | سوف تنتظر إلى أن يصوّتوا بقاءها في منصبها الإداري ثم تتقدم إلينا بعرض دمج الشركتين |
Mevcut idari durum nedeniyle şimdilik bir şey yapmıyorum ama unutmayın kurtulacağım ilk insan siz olacaksınız. | Open Subtitles | بسبب الوضع الإداري الحالي سأتغاضى عن ذلك و لكن ضع في إعتبارك بأنك ستكون أول جزء سيستغنى عنه |
Ve idari fazlalıkları ortadan kaldırarak okul bütçesini düzenleyeceğim. | Open Subtitles | و سأوازن ميزانيه المدرسه بالقضاء على الروتين الإداري |
Bu eski idari işler asistanı, "idari" ve "asistan" kelimelerini yanlış yazmış. | Open Subtitles | يا إلهي ، هذا المُساعِد الإداري السابق ''أخطأ بتهجئة كلمة ''إداري ''و ''مُساعِد |
Bu eski idari isler asistani, "idari" ve "asistan" kelimelerini yanlis yazmis. | Open Subtitles | يا إلهي ، هذا المُساعِد الإداري السابق ''أخطأ بتهجئة كلمة ''إداري ''و ''مُساعِد |
Bence büyük bir şirketin göstergesi meydan okumaya karşı açık olmak ve iyi bir yönetim kurulunun göstergesi ise yapıcı olarak meydan okumak. | TED | اعتقد أن المؤشر لقوة الشركة هو أن تفتح المجال للتحديات، والمؤشر على المجلس الإداري الجيد هو التحدي البناء. |
Merhaba millet, bir misafir getirdim. Provokatif yönetim biçimimi takdir eden birisini. | Open Subtitles | ،مرحباً ، لقد أحضرت ضيفاً إنه شخص يقدر أسلوبي الإداري الصريح |
Emir komuta zinciri. Vekilden aldığım sadece buydu bugün. | Open Subtitles | التسلسل الإداري أيها المحقق هذا ما حصلت عليه من المدير اليوم |
Orada bir halk var sadece Yönetimsel hatalar ya da bürokratik aksilikler yok. | Open Subtitles | يوجد مجتمع هناك ليس مجرد سجل من الخلط الإداري والعبث البيروقراطي |
Aslında ben de idareciliğe doğru bir adım atmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أفكّر بالتحويل للمسار الإداري. |
Bugün yapılacak kurul toplantısına gelirsek. | Open Subtitles | بشأن المجلس الإداري ،في وقت لاحق من اليوم |