Son zamanlarda olan bazı şeyler galiba İslam ulusu demeyi bırakacağım. | Open Subtitles | سأتوقف عن القول بأنها بسبب منظمة أمة الإسلام إنهم يعملون وحدهم |
Bunların içersinde, İslam'ın olağanüstü güzellikteki yapısının restorasyonu da dahildir. | Open Subtitles | بما فيها ترميم واحد من أهم الاّثار المقدسة فى الإسلام |
İslam'ı kabul eden Michael Wolfe 1990 yılında ilk haccını yaptı. | Open Subtitles | أثر أنسابهم فى العام ألف وتسعمائة وتسعون تحول وولف فى الإسلام |
İslam ile müziği veya kot pantolon giyen gençleri karşılaştırmayın artık. | Open Subtitles | كفى خيارات مثل الإسلام أم الموسيقى أو الإسلام أم ارتداء البنطلون |
Bunun tersine Müslüman ve Hıristiyan olan ülkelerde bu dinlerin çoğunluk nüfus tarafından kabul edildiğini görüyoruz. | TED | بينما مع الإسلام والمسيحية كدين أغلبية، يمكنكم مشاهدة بلدان على طول الطريق. |
İslam'ın eşcinselliği yasakladığını öğrendiğimden beri ikisinin arasında bir engel hissettim. | Open Subtitles | حينما سمعت بأن الإسلام يحرم المثلية الجنسية شعرت بالعائق الذى بينهما |
Aynı şekilde, İslam'da ticaret ve matematiği kıta geneline yaydı. | TED | وبالمثل، أدخل الإسلام التجارة والرياضيات في جميع أنحاء القارة. |
Şimdi, hem İslam hem de Hristiyanlık, sosyal etkinin önemini inancımızın eleştirel ilkeleri olarak vurgulamaktadır. | TED | الآن، أكدّ الإسلام والمسيحية على حدٍ سواء أهمية التأثير الاجتماعي كمبادىء حاسمة لإيماننا. |
El-Kaide'nin, Batılı haçlılara karşı İslam'ın koruyucusu olduğu iddiaları Iraklı Müslümanların kanlarına gömüldü. | TED | أي إدعاء ادعته القاعدة بأنها حامية الإسلام ضد الصليبيين الغربيين غرق في دماء المسلميين العراقيين |
Babam beni çok az kişinin, Müslümanların çoğunluğu dahil, gördüğü bir İslam'a maruz bıraktı. | TED | حين عرضني أبي على جانب من الإسلام قليل من الناس، بما في ذلك غالبية المسلمين، لم يكونوا ليروه. |
Birçokları için, İslam'la bu kadar yakın bir iletişime geçmeleri ilk kez oluyor. | TED | وللكثيرين، فإنها المرة الأولى التي يحتكون فيها مع الإسلام. بمثل هذا المستوى من الحميمية. |
Şimd, bazıları İslam'ın sert bir din olduğunu ileri sürecektir. | TED | الآن، سيستمر البعض بمجادلة أن الإسلام دين عنف. |
Suudlu bloger Raif Badawi, İslam'a hakaret etmekten ve Suudi rejimini eleştirmekten hapse atıldı ve dövüldü. | TED | المُدّون السعودي رائف بدوي تم حبسه وجلده لإهانة الإسلام , وانتقاد النظام السعودي على مّدونته. |
Şimdi, nasıl olurda İslam, bu konseptsel ortamda bir teknolojidir? | TED | الآن، كيف يكون الإسلام تكنولوجيا في هذا الجهاز المفاهيمي؟ |
İslam, dünya ile temasın yollarını temsil eder. bu yöntemle, kişi istenilen belli hedeflere ulaşır. | TED | يمثّل الإسلام طريقة لجذب العالم يمكن للمرء من خلالها تحقيق أهداف محددة منشودة. |
Bir cami, veya ibadet eden birini gösterebilirsiniz, fakat, İslam'ı tam anlamıyla tasvir etmenin bir yolu yok. | TED | يمكنك عرض مسجد، أو يمكنك عرض مصلين، لكن لا توجد طريقة مباشرة لتصوير الإسلام. |
Bazıları ise şunu söyleyebilirledi: İslam teslim olmaktır. | TED | بعض الناس قد يقولوا أن الإسلام يعني الخضوع. |
İslam geniş bir alanda bir çok değişik anlama gelebilir. | TED | هناك مجموعة كبيرة من مختلف الأشياء التي يمكن أن يعنيها الإسلام. |
Dinlerinin yanlış olduğunu, en iyi yolun İslam'ı seçmek ve Müslüman bir adamla evlenmek olduğunu açıklığa kavuşturan bir imam da orada mevcuttu. | TED | كان الإمام حاضرًا أوضح أن دينهم كان خطأ، والطريق الصحيح الوحيد هو قبول الإسلام والزواج من رجل مسلم. |
Ama bu arada İslamiyet'in Peygamberin resmedilmesini yasakladığını müvekkiliniz biliyordu. | Open Subtitles | في حين أن موكلكِ يدرك تماماً أن دين الإسلام يُحَرّمُ |
Evet, Bay Khan, akşamları burada modern dünyaya İslami öğretiyor. | Open Subtitles | أجل ، السيد خان يدرس هنا في المساء عن الإسلام والعالم المتحضر |
İslâm spor olsun diye avlanmaya izin vermez. Ama size eşlik edeceğim. | Open Subtitles | لا يجيز الإسلام للمرء القتل كرياضة ولكنّي سأرافقكما للصحبة |
Tüm Avrupa'da ve Müslüman toplumlarda islamın ve bütün inançların merkezinde şefkatin yer aldığına dair etkinlikler ve tartışmalar düzenlenecek | TED | وعبر أوروبا، المجتمعات الإسلامية يقيمون مناسبات ونقاشات يناقشون مركزية التراحم في الإسلام وفي كل المعتقدات. |
Bir kaç yıl önce Müslümanlık üzerinde... çalışmıştım. | Open Subtitles | درست "الإسلام" قبل بضع سنوات. |