Eskiler'e ait bir gizemi aydınlatmak için takımın parçası olmak, birlikte çalışmak. | Open Subtitles | الاشتراك بالفريق مجدداً، والعمل معاً لكشف لغز قديم رائع ما |
Kim ve ne olduğunu biliyoruz ve sunduğun şeyin parçası olmak istemiyoruz. | Open Subtitles | نعرف من وما أنتم.. ولا نريد الاشتراك بما تقدمونه إذا جربتم هذا على أي كوكب آخر في هذه المجرة.. |
Ben ve rahmetli annemin külleri yarışmaya katılmak istiyoruz lütfen. | Open Subtitles | انا ورماد أمي الميتة نود الاشتراك في المهرجان، رجاءاً. |
Yani ortalama her dört haftada bir haftalık abonelik ücretimizi alıyor ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz. | TED | لذا في المتوسط، نُحصل رسوم الاشتراك الأسبوعية مرة كل أربعة أسابيع، وخلال الثلاثة أسابيع الأخرى، نكافئ الطلاب. |
Derginizi, ailem üniversitedeyken beni abone yaptığından beri okuyorum. | Open Subtitles | لقد قرأت مجلتكم منذ والدي حصلت لي الاشتراك عندما ذهبت إلى خارج الكلية. |
Yarışmaya kayıt olmak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | ولست بحاجة إلى الاشتراك في المسابقة، من فضلك. |
Ne de olsa, bizim demiryolu işine girmek istiyor. | Open Subtitles | و برغم كل شيء فهو يتمنى الاشتراك في صفقتنا للسكة الحديدية |
Tekrar üye olmak istediklerinde fiyatın dörde katlandığını söylersin. | Open Subtitles | عندما يحاول الجميع إعادة الاشتراك تفاجئهم بتزويد السعر أربعة أضعاف |
Turnuvaya katılmayı planlamıyorsun değil mi! | Open Subtitles | انتي لا تنوين حقا الاشتراك في تلك المنافسة, اليس كذلك؟ |
Dâhil olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد الاشتراك |
Tanının bir parçası olamam ve ayırıcı tanının ne olduğunu bilemez miyim? | Open Subtitles | لا يمكنني الاشتراك بالتشخيص و لا يمكنني معرفة ما هو؟ |
Ve ben bu karar işlerinin bir parçası olduğunu hissetmesini istiyorum. | Open Subtitles | و أريده أن يشعر بأنه يمكنه الاشتراك باتخاذ القرار |
Oysa bunun parçası olmak istemediğini söyledi, ...hatta yumruk atmasına bile izin verdim. | Open Subtitles | وقال انة لا يريد الاشتراك فى العمل معى وقد قام بلكمى |
Babanın masum olduğuna inandığımı biliyorsun ama bu tür şiddetin bir parçası olamam. | Open Subtitles | تعلمين أني أؤمن ببراءة أبيك، ولكني لا أستطيع الاشتراك في هذا العنف. |
Eğer onu ameliyata ikna edersem, poker oyununa katılmak istiyorum. | Open Subtitles | إن جعلته يوافق على الجراحة فأريد الاشتراك بجلسة البوكر |
katılmak için ödeme yapılması gerekmekte. | Open Subtitles | يجب الدفع مثل الاخرين اذا اردتى الاشتراك |
Akınımıza katılmak isteklerini dile getirdiler. | Open Subtitles | هم أيضًا أظهروا رغبة في الاشتراك بغارتنا. |
O halde programımızı kullanmak için onlara haftalık abonelik ücreti ödetelim ama... öğrenciler haftalık matematik hedefini gerçekleştirirse abonelik tutarını doğrudan çocuğun banka hesabına iade edelim. | TED | لذا، دعونا نفرض عليهم رسم اشتراك أسبوعي لاستخدام برنامجنا، لكن إذا أكمل الطلاب هدفهم الرياضي الأسبوعي، سنقوم برد مبلغ الاشتراك مباشرة إلى الحساب البنكي للطفل. |
abonelik etiketinden de anlarsın. | Open Subtitles | يمكنك معرفة ذلك من بيانات الاشتراك |
Sonra Netflix, Amazon, HBO gibi şirketler ''abone olun, biz de size harika bir TV hizmeti sunalım.'' | TED | ولكن شركات كنتفليكس، أمازون، HBO قالت أنه عليك الاشتراك وبالمقابل سيعطونك برامج تلفاز جيدة. |
Sanırım kayıt listesinde ilk sırada Linda var. | Open Subtitles | أعتقد أن ليندا هي الأولى على قائمة الاشتراك |
Unutmadığını biliyorum. Artık girmek için çok geç. Üzgünüm. | Open Subtitles | كان المفروض أن تسجل لنا ،أعرف أنك لم تنس فقد فات أوان الاشتراك |
Bunlara üye olabiliyorsunuz. | TED | يمكنك الاشتراك في مثل هذه الأشياء. |
...VICAP'in (*) anketine katılmayı kabul etti. | Open Subtitles | نعم، لقد وافق على الاشتراك فى استجواب الشرطة |