Ağrıdan kendimi kaybederdim ve o lanet Doktorlar bir şey anlamazdı. | Open Subtitles | و و يثير جنوني و هؤلاء الاطباء لا يعرفون شيئا البتة |
Doktorlar, 16 dolarla gelemezsem onu uyutmak zorunda kalacaklarını söylediler. | Open Subtitles | الاطباء قالو مالم اعطيهم 16 دولارا للعملية فانهم سيدعونها تموت. |
Emily'ye kanser teşhisi konduğu zaman, ...Doktorlar 6 aylık ömrü kaldığını söylemişti. | Open Subtitles | عندما كانت ايميلى تعانى من السرطان الاطباء اعتقدوا أنها ستعيش ستة أشهر |
Bütün bu doktor ve hemşirelere bakarak "Cüce Rodeosu" diyeceğim. | Open Subtitles | حسنا مع هؤلاء الاطباء و الممرضين سأقول مسابقة رعاة بقر |
Ortalıkta sürüyle iyi yönetici var ama iyi doktor pek yok. | Open Subtitles | هناك الكثير من المدراء الجيدون و ليس الكثير من الاطباء الجيدين |
doktorların dediğine göre,... bir sene içinde tekrar yürümeye başlarmışım. | Open Subtitles | و لكن الاطباء قالو قد استطيع المشي خلال سنة تقريباً |
İkincisi, duruşma Pazartesi günü devam ediyor. Doktorlar ile konuştum. | Open Subtitles | ثانيا ,سيتم استكمال الجلسة يوم الاثنين لقد تحدثت مع الاطباء |
Doktorlar, borsacılar ve avukatlar polisler, itfaiyeciler ve temizlik işçileriyle yan yana yaşıyor. | Open Subtitles | حيث يسكن الاطباء وسماسرة البورصات والمحامين بجوار رجال الشرطة والاطفائيين ورجال الصرف الصحي |
Doktorlar bazen domuzların kalp kapakçıklarını ihtiyacı olan insanlara takar. | Open Subtitles | الاطباء احياناً يستخدمون صمامات الخنازير بدلاً عن صمامات البشر المصابة |
Bu hastaneden giden bazı Doktorlar saatlerdir bir adamı çıkarmaya çalışıyorlar. Saatlerdir. | Open Subtitles | لقد قضى بعض الاطباء من المشفى ساعات في الموقع محاولين إخراج رجل |
İstediğimiz, elbette, tam da doğru olan oranda işlem yapan Doktorlar ve doğru neden için doğru miktarda işlem yapanlar -- yani, hastalarının iyiliğine hizmet edenler. | TED | ان ما نريده حقيقة .. بالطبع هو ان يقوم الاطباء بالعدد الصحيح من العمليات الجراحية .. والقيام بالعدد الصحيح للاسباب الصحيحة أي لخدمة المرضى الخدمة الامثل |
Doktorlar yeni bir çeneye dönüştürmek için bacağımdan bir kaval kemiği ve omzumdan biraz doku aldılar. | TED | كان الاطباء قد انتزعوا عظمة الشظية من قدمي وبعض الانسجة من كتفي لكي يصنعوا لي فك جديداً .. |
Göründüğü kadarıyla hastalarıyla ilgilenebilmek için asla yeterli zamanı olmayan Doktorlar, ellerinden geleni yapmaya çalışıyordu. | TED | الاطباء, كان ظاهرا, لم يكن لديهم في الواقع ما يكفي من الوقت لجميع المرضى، يحاولون على ما يقدرون. |
Olağanüstü sarı saçlı Rosa'nın öldürülmesinin ardından, Doktorlar onu merhem ve ölüler için özel madde ile korudular. | TED | بعد المشهد الذي يحبس الانفاس لقتل روزا ذات الشعر الاخضر، الاطباء يحفظونها بالمراهم و معاجين التحنيط. |
Ama tedaviyle birlikte, doktor iki veya üç yıl daha yaşayabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | لكن بالعلاج , الاطباء قالوا انه يمكن ان يعيش لسنتين او ثلاث. |
doktor o ağrı kesicilerle beni öyle aptallaştırdı ki sanki hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | الاطباء يعتمدون كثيراً على تلك المسكنات انه كما لو ان شيئا لم يحدث |
Kenya'da bir çocuk öldüğünde çocuğun ölüm sertifikasını dolduran ve istatistik bürosuna gönderenler doktor ve diğer uzmanlar mı? | TED | هل في كينيا يقوم الاطباء والمختصون الذين يوقعون شهادات وفاة الاطفال برفع تقاريرهم الى مراكز الاحصاء |
Bu, doktorların şu an kullanmakta olduğu bir şey değil, ama umuyorum gelecekte olacak. | TED | انها ليست ما يستخدمه الاطباء الان ولكن اتمنى ان يكون كذلك في المستقبل |
Ve Allah korusun, -- eğer soracak olursanız, doktorların çoğu da bu verilerden pek bir şey anlamadıklarını itiraf ederler. | TED | و لا بد ان الكثير من الاطباء ان سئلتموهم لا يفهمون معظم هذه المعلومات ايضاً |
Eğer doktorları daha fazla işlem yaptıkları için ödüllendirirseniz - en son sistemde olduğu gibi - daha fazla işlem yapacaklardır. | TED | واذا كافئت الاطباء لقيامهم بعدد اكبر من العمليات الجراحية وهذا الامر يحدث اليوم .. سوف يرغبون بالقيام بعمليات اكثر |
En yetenekli, en güzel doktorlardan birini ATM olarak nasıl kullanıyorsun? | Open Subtitles | أن تأخذ اكثر الاطباء كفاءة وزكاء وتستغلها من أجل المال اللعين |
Durmadan kağıt parçalayan ve ailesinin kağıt parçalamasını bıraktırmak için her türlü doktora götürdüğü bir çocuğun hikâyesi var. | Open Subtitles | هناك قصة لطفل صغير يستمر في تقطيع الورق و والديه ذهبوا به لكل الاطباء ليجعلوه يتوقف عن تقطيع الاوراق |
Pekala, o kadar da kötü değil. Doktorlarla konuştum, birkaç hafta içinde eski haline döneceğini söylediler. | Open Subtitles | ليس سيء للغاية، يقول الاطباء ستعود كما كنت |
Küresel olarak daha fazlasını yapmalı ve bu yeni doktorlara azimlerini kanıtlamaları için fırsat vermeliyiz. | TED | نحتاج أن نقوم بالمزيد على الصعيد العالمي لإعطاء هؤلاء الاطباء المزيد من الفرص لإثبات حماسهم. |
Adli tabip "ayırt edici izler" kısmına küçük bir leke olduğunu yazmış. | Open Subtitles | تحت مسمي العلامات المميزه الاطباء الذين فحصوا قالو علي الشامه الصغيره هكذا |
Çok güçlü bir devletimiz yoktu. Çok fazla sayıda doktorumuz yoktu. | TED | لم نكن نملك حكومة قوية .. ولم نكن نملك العديد من الاطباء |