Elihas o bir serum ile bana geldi fiziksel gücü artırıyor. | Open Subtitles | الايس اخبرني انه يفعل ذلك بواسطه المصل الذي يعزز البنيه البدنية |
Seni hep sevdim, Elihas Starr herhangi bir özel güçlere ihtiyacın yoktu. | Open Subtitles | الايس الذي احببته لم يكن في حاجه لقوه خارقة |
Bize yardım et. Senin yardımı ile, Elihas, biz tüm dünyayı değiştirebiliriz. | Open Subtitles | ساعدنا الايس وبمساعدتك يمكننا تغيير العالم |
Koroya gelmiyorum, seninle dondurma yemeyeceğim, şimdi lütfen beni yalnız bırak. | Open Subtitles | لن آت للفرقة لن آكل الايس كريم معك والان اتركني وشأني |
Kadınlar burkalarını kaldırıp bu Dondurmayı yediler. | TED | و ترفع النساء البرقع و ياكلن هذا الايس كريم، |
Elihas, hepimizi uçurumun eşiğine getirdin. | Open Subtitles | الايس لقد كدت ان تهوي بنا جميعا |
Elihas, sen ne yaptın? | Open Subtitles | ماذا فعلت الايس |
Elihas'ın aldığını biliyordun? | Open Subtitles | انت تعلم بشائن الايس |
Elihas, sen ne yaptın? | Open Subtitles | ماذا فعلت الايس |
Oh, Elihas... Düşünmedin | Open Subtitles | أوه الايس الاتعتقد |
Halen sana inanıyorum, Elihas. | Open Subtitles | مازلت اؤمن بك الايس |
Sana bir şey sorayım, Elihas. | Open Subtitles | دعني اسائلك يا الايس |
Elihas! | Open Subtitles | الايس |
Elihas! | Open Subtitles | الايس |
Elihas... | Open Subtitles | الايس |
Özür dilerim, Elihas. | Open Subtitles | انا اسفه الايس |
Elihas? | Open Subtitles | الايس |
Şimdi, Elihas! | Open Subtitles | الان الايس |
Evet. Sana her gün dondurma alman için para veriyorum. | Open Subtitles | نعم , انا اعطيك النقود كل يوم لعربة الايس كريم |
Bilmeyenler için, Taliban rejiminde dondurma yemek yasaktı. | TED | بالنسبة للذين لايعلمون ذلك، كان منافيا للقانون اكل الايس كريم تحت حكم طالبان |
dondurma ve pastayla öyle bir şişmanlatacağım ki cennet gibi gelecek sana. | Open Subtitles | سوف اصبح مليئا مره اخرى من اكل الكيكه و الايس كريم سوف تعتقد انك تعيش فى جنه الاطفال |
Çikolatalı Dondurmayı getirdin mi? | Open Subtitles | هل أحضرت الايس كريس ذات طبقاتين الشكولاتة |