Bu biraz zorlu bir iş, ilkel insanın ateşle karşılaşması gibi. | TED | يشبه هذا التحدي نفس التحدي الذي واجهه الانسان البدائي مع النار. |
Ama temel bir şeyin deneyimi o ilkel şeyi uyandırabilir. | Open Subtitles | لكن التجربه لشيء بدائي يمكن أن توقظ ذالك الشيء البدائي |
Aslında, ilkel bir beyin için yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksız görünür. | Open Subtitles | حسناً، هذا طبيعي، بالنسبة إلى العقل البدائي أية تكنولوجيا متطورة ستكون أشبه بالسحر |
Aslında, ilkel bir beyin için yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksız görünür. | Open Subtitles | حسناً، هذا طبيعي، بالنسبة إلى العقل البدائي أية تكنولوجيا متطورة ستكون أشبه بالسحر |
İnsanlarla Neandertal arasındaki farklılık genetik kodun %0.004'ü kadar. | TED | الفرق بين الإنسان والإنسان البدائي هو 0,004 بالمائة من الترميز الوراثي. |
O konuda geç kaldık zaten. Hatun gitti bile, mağara adamı seni. | Open Subtitles | على أيّ حال لقد فات الاوان الآن، فقد رحلت أيها الرجل البدائي |
Neanderthal'a ilginiz olduğunu görüyorum. İsterseniz size onun hakkında birkaç şey söyleyebilirim. | Open Subtitles | أرى أنكِ مهتمة بالإنسان البدائي يمكني أن أخبركِ المزيد عنه لو أردتِ |
Melez çocuklar, son derece ilkel olan safkan aborijinlerden ayrılmalıdır. | Open Subtitles | أطفال العرق المختلط يجب أن يُنزعوا من دمهم الأصلي البدائي |
Aslında sadece sana kefil olup onu da ilkel insan sergisinde bırakabiliriz. | Open Subtitles | يمكنني أن أكفلكِ فقط ويمكننا أن ندعه هنا في معرض الرجل البدائي |
İlkel sisinin içinde nelerin yüzdüğünü hayal etmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اتخيل البداية هو السباحة فى الحساء البدائي |
Saatte 10,000 mil hızla esen kasırgalar Dünya'nın ilkel atmosferini söküp aldı. | Open Subtitles | أعاصير بقوّة عشرة آلاف ميل في الساعة تندفع عبر غلاف الأرض البدائي |
Galileo'nun o ilkel teleskobu gök cisimlerine doğrulttuğu zamandan beri, bilinen evren kozmik tarihte uçsuz bucaksız çağlar boyunca bize ışık yoluyla göründü. | TED | و منذ أن وجه غاليليو منظاره البدائي نحو الأجسام السماوية، قدم إلينا الكون المنظور عن طريق الضوء، عبر عصور فسيحة من التاريخ الكوني. |
Küçükken eminim ki ilkel sanatın zevkini tatmışsınızdır. | TED | عندما كنتم صغار، أراهن أنكم قضيتم الوقت بالاستمتاع بالفن البدائي. |
Incil aslinda kavramsal psikolojiden bahsediyor, bayagi ilkel bir kavramsal psikoloji. | TED | كان الكتاب المقدس في الواقع يتحدث عن علم النفس الإدراكي علم النفس الإدراكي البدائي جدا. |
Ve senin, o sevecen babanın içinde bile hala akılsız bir ilkel var. | Open Subtitles | وحتى بداخلك أيها الأب الحنون ما زال يقبع ذلك البدائي عديم العقل |
İlkel ve ücretsiz kanalların aksine buna ücret ödemek zorundasın. | Open Subtitles | وعلى عكس التلفزيون المجاني البدائي -هذا عليك الدفع من أجله |
Çok ilginç... Sakinleştirici ilkel beyni devre dışı bırakıyor olmalı. | Open Subtitles | هذا مثير المسكن يجب ان يهدىء العقل البدائي |
Çünkü ilkel dönemlerde kadınlar doğum yaparken ölüyorlardı. | Open Subtitles | لأنه في الزمن البدائي النساء كانوا يموتون من الولادة |
Gerçek şu ki, ilkel kavimlerin yenilikler konusunda bilgisi yok. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن الإنسان البدائي لا يميل لمتابعة الموضة |
Bu ilkel ırkı çok fazla önemsiyorum... | Open Subtitles | أنا أهتم اهتماماً كبيراً بهذا الجنس البدائي |
İnsan/Neandertal farklılığı, sperm ve testisler, koku ve deride. | TED | الفرق بين الإنسان والإنسان البدائي هو الحيوان المنوي والخصية، حاسة الشم والجلد. |
Evime ne yaptınız böyle sizi mağara adamları? | Open Subtitles | ماذا بحق اللعنة الذي فعلته بمنزلي؟ أيها الكائن البدائي |
Elinde seni hiç tanımayan ve kendi annesini bile sevmeyen biri gibi seni sikecek madde ve seks bağımlısı Neanderthal bir sosyopatın olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ؟ تعرفين ان لديك غريب اطوار معتل مدمن على الجنس البدائي |