İşten uzak dur ve her şeyin lağıma aktığını izle. | Open Subtitles | البقاء بعيدا عن الأعمال ومشاهدته تذهب هباء. |
- Özet geç. - Eğer ortağını kurtarmak istiyorsan, ondan uzak dur. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أنقاذ صديقك عليك البقاء بعيدا عنه. |
Hayır, sen bundan uzak dur. Bu adam yarım milyonluk. | Open Subtitles | لا، عليك البقاء بعيدا عن هذا يساوي نِصْف مليون |
Victor'dan ve benden uzak dur. | Open Subtitles | عليك البقاء بعيدا عن فيكتور وعليك البقاء بعيدا عني. |
Sadece keyifsiz dalışlardan uzak dur, evet. | Open Subtitles | مجرد البقاء بعيدا عن الغطس غير طبيعي، نعم. |
uzak dur yoksa babanı nereye koyduğumu sana gösteririm. | Open Subtitles | البقاء بعيدا. أو سوف تظهر كيف المذبوحة والده. |
Ne yaparsan yap şuradaki David Duke kılıklı göt heriflerden uzak dur. | Open Subtitles | أوه، مهما فعلت البقاء بعيدا عن هذه motherfuckers ديفيد ديوك هنا، رجل. |
- Benden uzak dur, bende senden uzak dururum. | Open Subtitles | عليك البقاء بعيدا عني، و سأبقى بعيداً عنك |
Arkadaşı ve ona yardım etmek istiyorsan, ondan uzak dur. | Open Subtitles | صديقه، وتريد مساعدته، يمكنك البقاء بعيدا عنه. |
Ne olduğunu anlayana dek gözlerden uzak dur. | Open Subtitles | عليك البقاء بعيدا عن الأنظار حتى نحن معرفة ما يجري. |
Sıcak durumlara dayanamıyorsan, hikayeden de uzak dur. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع أبوس]؛ ر تحمل الحرارة، البقاء بعيدا عن القصة. |
Ondan uzak dur, yoksa seni olduğun yerde öldürürüm. | Open Subtitles | البقاء بعيدا عنها ، أو سأقتلك. |
Ondan uzak dur, yoksa seni olduğun yerde öldürürüm. | Open Subtitles | البقاء بعيدا عنها ، أو سأقتلك. |
Ailemizin hayatından uzak dur. | Open Subtitles | البقاء بعيدا عن الحياة الأسرية بلدنا. |
Kızımdan uzak dur. | Open Subtitles | البقاء بعيدا عن بلدي فتاة صغيرة. |
Erkekler ve kızlar gölden Uzak durun | Open Subtitles | الفتيان والفتيات البقاء بعيدا عن البحيرة |
Ama hala senin gibi bu işten uzak durmak isteyenler var. | Open Subtitles | لكن هناك القلة من امثالك يودون البقاء بعيدا عن الامر |
Birinden uzak durman söylenince ondan uzak duramamanın nasıl olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | انا اعلم بالضبط ماهو الشعور, ان لاتستطيع البقاء بعيدا من شخص ما حينما تم امرك بالابتعاد عنه. |
O noktadan uzak durmamı istiyorsun gibi gorünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنك تريد مني البقاء بعيدا عن بقعة. |
Steve, bak bana inanmadığını biliyorum ama Abby'den uzak durmalısın tamam mı? | Open Subtitles | ستيف, أسمعني أنا أعلم أنك لا تصدقني, و لكن عليك البقاء بعيدا عن آبي, حسنا؟ |
Ama Paris'ten uzak kalmak onun için çok zor olmuştu. | Open Subtitles | ولكن البقاء بعيدا عن باريس. أصبح من الصعب |
- Beni öldürecek kadar benden nefret etse de uzak duramadım. | Open Subtitles | لم اتمكن من البقاء بعيدا ... على الرغم انها |
Buradan uzak duracaksın. Vic Kasper'dan da. Tamam mı? | Open Subtitles | يمكنك البقاء بعيدا عن هذا المكان وفيك كاسبر، كل الحق؟ |