ويكيبيديا

    "التأثير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etki
        
    • etkisi
        
    • etkiyi
        
    • etkileri
        
    • etkili
        
    • etkilemek
        
    • etkisini
        
    • etkilemeye
        
    • etkim
        
    • etkinin
        
    • etkileme
        
    • etkiye
        
    • etkiler
        
    • etkilerini
        
    • ikna
        
    Yani buradaki etki, tedavi olmakla tedavi olamamak arasındaki farkta yatıyor. TED إذن هنا، التأثير هو الفرق بين الخضوع للعلاج وعدم الخضوع للعلاج.
    Sağlık etki Fonu, yeniliği daima en çok ihtiyaç duyulan yöne kanalize edecektir. TED يوّجة صندوق التأثير الصحي الإبتكار دائمًا. في الاتجاه الذي تشتدُّ فيه الحاجة إليه.
    Başka bir enteresan bulgu da kamu politikasının başarısız girişimciler üzerindeki derin etkisi. TED اكتشاف اخر مثير للاهتمام هو التأثير العميق للسياسة العامة على رواد الأعمال الفاشلين.
    Hem de yumuşak şekerlemeli, etkisi çoğalsın diye için şekeri arttırılmış. Open Subtitles نَكهَة مُزدوجَة أيضاً معَ طبقَة سميكَة منَ السُكَّر لتُعطي التأثير المطلوب
    Size iki devasa sergiyi anlattım ama inanıyorum ki; koleksiyonlar veya tek başına objeler bile aynı etkiyi yaratabilir. TED لقد تحدثت لكم عن معرضين من المعارض المؤثرة جداً لكنني أعتقد أن المقتنيات و الأفراد يمكنهم القيام بنفس التأثير
    Aile üzerindeki bu etki herkesi kapsıyordu; sadece keşif araçları üzerinde çalışanları değil, aynı zamanda ailelerimiz de etkileniyorlardı. TED لكن التأثير على العوائل كان يشمل الجميع. لم يكن نحن فقط من يعمل على المركبات المتجولة ولكن عوائلنا أيضاً.
    Sanırım kurban son dakikada çekilmiş, bu yüzden de gücün büyük bir kısmı kaybolmuş sadece önemsiz bir etki bırakmış. Open Subtitles أعتقد بأنه تم سحب الضحية بعيداً في اللحظة الأخيرة لذا فإن معظم القوة كانت قد ضاعت تاركة التأثير الأكثر ضعفاً
    Bütoksidin halüsinasyon yaratıcı etkisi var ama galiba daha etki etmedi. Open Subtitles حسناً التأثير بدأ يعم , وأعتقد أني لم أقذفه بشكل جيد
    Düşmanlar üzerinde ne etki yaratacaklarını bilemem, ama beni çok korkutuyorlar. Open Subtitles لا أعلم ما التأثير الذي الذي سيتركونه على العدو ولكنهم يرعبونني
    Başkalarının etkisi altında kalıp yozlaşabileceğini gördüğümüz bu kurulun sonu getirilmeli. Open Subtitles يجب أن نباشر بحل هذا المجلس الذي يمكن التأثير عليه وإفساده
    En çok 6 metre olmalı. etkisi yalnızca birkaç saniye sürecektir. Open Subtitles ليس أكثر من عشرين قدماً، ولن يستمرّ التأثير سوى لثوانٍ معدودة.
    Bu tesadüf karşılaşmanın hayatımda çok büyük bir etkisi oldu. Open Subtitles اذا لقاء عشوائي كان له هذا التأثير الضخم. على حياتي.
    Aynı etkiyi alelade bir kağıda basılmış bir ızgarada da görebilirsiniz. TED سترى نفس التأثير على شبكة مطبوعة على قطعة من الورق البسيط.
    Bunu art arda 50 defa yaptı. Her defasında aynı etkiyi gözlemledi. TED وقد فعل هذا 50 مرة على التوالي، وكان دائمًا يلاحظ نفس التأثير.
    O kan temizlenmişti ama etkileri hala oradaydı. Atmosferin bir parçasıydı. Open Subtitles 'كان قد غسل هذه الدماء ولكن التأثير كان لا يزال هناك.
    3 saat süren makyaj ve 4000 dolarlık elbise bunda etkili oldu. Open Subtitles ثلاث ساعات في وضع الماكياج وفستان بـ4 آلاف دولار له ذلك التأثير.
    Yapabildiğiniz gerçekten şu anda ürününüzü etkilemek ve ürününüzün şeklini manipule etmek. TED الذي يمكنك فعله الان هو التأثير في منتجك و التلاعب في شكل المنتج
    Ruh üzerindeki etkisini görmek neredeyse imkansızdır, ama hasarı bir ömre mal olabilir. TED إن التأثير على النفس مرئي بالكاد، ولكن الضرر يمكن أن يبقى طيلة الحياة.
    Bin yıllar boyunca insan ruhunu etkilemeye hiç gerek duymadım, canım. Open Subtitles لم أكن بحاجة إلى التأثير على البشر منذ قرون يا عزيزتي
    Genelde insanlar üzerinde bu etkim olur. Open Subtitles أنا غالبا ما يكون لدي ذلك التأثير على الناس
    Şimdi, hem İslam hem de Hristiyanlık, sosyal etkinin önemini inancımızın eleştirel ilkeleri olarak vurgulamaktadır. TED الآن، أكدّ الإسلام والمسيحية على حدٍ سواء أهمية التأثير الاجتماعي كمبادىء حاسمة لإيماننا.
    Her gün bir insanın hayatını kurtarma şansını yakalayamayabiliriz, ama her gün bize bir insanı etkileme fırsatı verir. TED لن تملك الفرصة لذلك كل يوم .. لن تملك فرصة انقاذ حياة شخص ما كل يوم .. ولكنك كل يوم تملك فرصة التأثير بحياة شخص ما ..
    İnanın bana, aynı etkiye sahiptir ve sahneye konsantre olabilirsiniz. Open Subtitles .. صدقيني، لها نفس التأثير وبالتالي يمكنك التركيز على المشهد
    Benim düşüncem şu ki, bu çocuklar üstünde çok büyük etkiler yaratabilirsiniz. TED لذا هذه هي فكرتي, أنه يمكنك التأثير بشكل كبير على هؤلاء الأطفال.
    Benim üzerimdeki etkilerini görmek için beklerken Dorothy L. Sayer'ın dramatik hikayesini izleyin. Open Subtitles بينما انت تنتظر لترى التأثير المحتمل علىّ يمكنك ان تشاهد احدى قصصنا الدرامية.
    Geri dönmek hakkında sizi ikna etmeye çalışmak istemiyorum. Open Subtitles ، أما بالنسبة لبقيتكم لن أحاول التأثير عليكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد