"التفسير" - ترجمة من عربي إلى تركي

• açıklaması
• açıklama
• açıklayabilirim
• açıklamak
• açıklayabilir
• açıklamaya
• açıklayamam
• açıklamayı
• açıklamanın
• yorumu
• açıklaman
• açıklamam
• yorum
• açıklamalar
• açıklamaları

Hayır, efendim. Tek mantıklı açıklaması, onun bir gemi olması.
كلا يا سيدي، التفسير المنطقي الوحيد أن هذه سفينة فضائية

Bence bunun açıklaması, hatalı bir koku yönlendirmesiyle kandırılmanız olabilir.
أعتقد أن التفسير قد يكون أنكم خدعتم بمُضلل شمّي بسيط

Alışılmadık biçimde uzun olan her insan için ortaya atılan ilk açıklama bu.
كل شخص كان طويلا بشكل غريب، يكون هذا التفسير الأول الذي يخطر ببالنا.

Size resmi açıklamaları aktardım, sanırım farklı bir açıklama yapmayacaklar.
ذلك كان التفسير الرسمي الذي يبدو انهم يريدون الالتزام به

Baba, açıklayabilirim ama vaktim yok. Bu gerekliydi. Şifreyi sen de gördün.
أبي , أستطيع التفسير لكن ليس لدي الوقت لقد كان ضروريا , وقد رأيت الشفرة

Bir gizli ajan, antenimi bozmaya çalışıyorsa bunun açıklaması apaçık ortadadır:
عميلة مخابرات أجنبية تحاول إصابة الهوائى الخاص بى التفسير واضح :

Bunun bilimsel açıklaması, bir volkan patlaması sonucunda erimiş lavanın soğurken tabakalar hâlinde bu şekli aldığı yönünde.
التفسير العلمي لهذا هو أنه نتيجة ذوبان وتحطم الحمم المنصهرة أثناء برودها عقب ثوران بركاني.

Ama gerilmiş eklemlerinizin sanki bir balon patlıyormuş gibi çıtlamasının en yaygın açıklaması gerçekten de içeride baloncuklar olmasıdır.
ولكن التفسير الشائع المتعلق لماذا تبدو مفاصلك الممددة كفرقعة الفقاعات هو أنه..حسنًا..يوجد فقاعات هناك

Galaksilerin yıldızlardan oluştuğu düşünüldüğünde gerçekten de açıklaması zor bir enerji kaynağı.
ثانيةً، مصدر طاقة عصي عن التفسير اذا كنت تظن ان المجرات مؤلفة من نجوم

Bunun tek mantıklı açıklaması burdaki yalnızlık yüzünden aklını oynattığın.
التفسير الوحيد المهذب أن الوحدة أثرت علي عقلك

açıklaması ne olursa olsun bence Danny'i buradan uzaklaştırmalıyız.
على كل حال التفسير هو أعتقد أننا يجب علينا إخراج دانى من هنا

Şöyle: Her şey eşitse, en basit açıklama genellikle doğrudur.
كل شئ متساوى التفسير البسيط يمكن ان يكون هو الصحيح

Bu kafatasında bulduğumuz kum tanelerine dair en iyi açıklama.
هذا هو التفسير الأفضل للأجزاء التي عُثر عليها في جمجمتها

Resmi açıklama, jet yakıtının ürettiği yüksek ısının uçağın tamamını buharlaştırdığı şeklindedir.
التفسير الرسمى لذلك هو أن الحرارة الحادة من وقود الطائرة بخرتها بالكامل

Ve benim fikrimce, en basit açıklama Tanrı'nın var olmadığıdır.
وهو رأيي أن التفسير الأكثر بساطة هو لا يوجد إلــه

Melodramınızı herkes kadar takdir ediyorum ancak bir açıklama olayı aydınlatabilir.
أقدر هذه الدراما مثل غيري لكن التفسير ربما يساعد بتوضيح الأمر

Seni 1975 yılında tekrar gördüğümde zaman yolculuğunun tek açıklama olduğunu anladım.
لمّا رأيتك مجددًا عام 1975 أدركت أن السفر الزمنيّ هو التفسير الوحيد

Tüfeğin kesin yapısını bilmeden sadece tahmin yürütebilirim ama tahminimce neden görgü tanığı olmadığını açıklayabilirim.
ان الرقم السري خاطيء لن نستطيع معرفة نوع البندقية سـأقوم بلعبة التخمين ولكني املك التفسير لعدم وجود شهود

Şimdi kim bana kenarda oturup el sıkışan izleyicilerin tarafını açıklamak ister?
من يريد التفسير لي موقع هؤلاء على الأرصفة الذين يلوحون بأيديهم ؟

Hartum'dan daha yeni geldi. O benden daha iyi açıklayabilir.
لقد عاد توا من الخرطوم و يمكنه التفسير أفضل منى

Hangi açıklamaya katılıyorsunuz Ajan Mulder?
الذي التفسير تشترك فيه، الوكيل مولدر؟

Ben sadece açıklayamam.
كان عليّ فعل هذا فقط لم يكن بوسعي التفسير

Ama bazıları bu açıklamayı tatmin edici bulmuyor.
والآن هناك البعض الذين لا يجدون هذا التفسير مرضياً

açıklamanın diğer parçası ise çok olası olmayan bir olayla acı çekti.
والجزء الثاني من التفسير هو أنها عانت من حدث غير مرجح بصورة غير معقولة.

Bu yorumu bürokrasi ve idare ile yaptıklarını ve çok güzel başardıklarını söyleyebilirim.
في ذلك التفسير من قبل البيروقراطية والإدارة واسمحوا لي بالقول انهم قاموا بها بشكل رائع

Alacağın para senin açıklaman olacak.
التفسير سيكون نصيبك من النقود

Bu, şu andaki tek açıklamam.
هذا هو التفسير الوحيد الذي أقدر أن أقدمه لك

Ama medikal olarak o grafiklerden bunu anlayamzsın. Senin ki bir yorum.
ولكن طبيا لا يمكن أن يقرأ من هذه الرسوم البيانية فمن التفسير.

Güneş'in merkezde olduğu bu açıklamalar o zamanki en cüretkâr olanlardı.
كانت الميزة الجريئة بهذا التفسير هو فكرة أن الشمس هى مركز الكون