ويكيبيديا

    "التهديدات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tehditler
        
    • tehdit
        
    • tehditleri
        
    • tehditlere
        
    • tehditlerin
        
    • tehditlerden
        
    • tehdidi
        
    • tehlike
        
    • tehditlerle
        
    • tehditle
        
    • tehditlerini
        
    • tehditlerde
        
    • tehditlerine
        
    • tehditi
        
    • tehditten
        
    Şu andan itibaren, aileme yönelik tüm tehditler son bulacak. Open Subtitles من الآن وصاعداً . كل التهديدات لعائلتى ستتوقف ، أتفهم؟
    Ama her şeyden daha çok tehditler savurmak hoşuna gidiyor. Open Subtitles ولكن أكثر من أي شيء ترغب فيه هو صنع التهديدات
    Biyolojik, kimyasal ve nükleer tehdit durumlarında uygulanan bir prosedür. Open Subtitles انه يستخدم في التهديدات الحيوية او الكيميائية او النووية ماذا؟
    - Doğrusu Medina'nın ne tür bir tehdit olduğu önemli değil. Open Subtitles أو التهديدات الأخرى ؟ الحقيقة هي أنه لا يهم نوع تهديده
    Sinir uçlarındaki algılayıcılar mekanik, termal ve kimyasal tehditleri algılıyor. TED ترصد مستشعرات في نهايات عصبية متخصصة التهديدات الميكانيكية، والحرارية، والكيميائية.
    Uluslararası güvenlik derken aslında demek istediğim, ülkelerimizi dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı nasıl hazırladığımız ve vatandaşlarımızı nasıl koruduğumuz. TED وأنا أعني بالأمن الدولي، ما نقوم به حقًا، كيف نجهز بلادنا لاستجابة أفضل ومنع التهديدات الخارجية، وكيف نحمي مواطنينا.
    Bu ölüm tehditlerin dünyanın dört bir yanındaki sunuculardan gelmiş. Open Subtitles هاته التهديدات وجهت من خلال حسابات على مستوى العالم أجمع.
    Şu anda; dış tehditlerden uzakta olduğunu düşündüğü bir yerde dinleniyor. Open Subtitles حالياً يقبع في مكان ما يظن أنه بمأمن عن التهديدات الخارجية
    Tüm tehditler yok edildi ve tek ışın tekrar devrede efendim. Open Subtitles تم إسبعاد كل التهديدات, والاشعة الآحادية قد عادت للعمل, يا سيدي
    İkimiz de o yasanın yakın tehditler için olduğunu biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعرف أن ذلك القانون تم سنه لأجل التهديدات الفورية
    Bilgi sahibi olanlara 10 pound teklif ediyor, tehditler savuruyor. Open Subtitles إنهم يعرضون عشرة جنيهات لأي شخص لديه معلومات يوجهوا التهديدات
    Bir karınca, çevreyi bu yolla keşfederken tehditler veya düşmanlardan yeni yuva alanlarına kadar birçok şeyle karşılaşabilir. TED عندما تستكشف بيئتها بهذه الطريقة تمر النملة بأشياء مختلفة بدء من التهديدات أو الأعداء، إلى مواقع بديلة للتعشيش
    Herkesin ihtiyacı olan en son şey başka bir istihbarat skandalı ve NSA böyle bir tehdit için hazırlıklıdır. Open Subtitles أخر شئ قد يرغب به أحد هو فضيحه تسريب معلومات أخرى و الأمن القومى جاهز لهذا النوع من التهديدات
    Ne kadar daha ondan sonra ne geldiğini, nelerin tehdit, nelerin ihtimal olduğunu, nelerin zorluklar, nelerin fırsatlar olduğunu bekleyebiliriz ? TED إلى أي مدى يمكنك توقع ، ما يأتي منها ، ما هي التهديدات ، ما هي الاحتمالات ، التحديات والفرص؟
    Çatışma ve barışa yönelik birçok tehdit bulunmakta. TED هناك العديد من التهديدات للسلام والنزاع.
    tehdit ortamında dahi, bu konuda kararlı oldu. TED حتى أمام التهديدات التي يتلقاها. بقي محافظا على أصالته.
    Özgürlüğümüze ve yaşam şeklimize olan tehditleri hayatımız boyunca yok ettik. Open Subtitles لقد واجهنا التهديدات التي تهدد حريتنا من قبل وسنواجهها مرةً أخرى
    Sadece bu kampanyayı durdurmak için ölüm ve tecavüz tehditleri almaya başladım. TED بدأت أستقبل التهديدات بالقتل، بالاغتصاب، فقط لكي أوقف هذه الحملة.
    Bazen bizi hasta etseler de, aynı zamanda dünyamızdaki gizli tehditleri de açığa çıkarıp onların üstesinden gelmemize yardım ederler. TED قد يصيبوننا أحياناً بالمرض، لكنهم أيضاً يجدون تلك التهديدات الخفية في عالمنا، ويجبروننا على إصلاحها.
    Bırak ne isterse yapsın. Boş tehditlere pabuç bırakmam ben. Open Subtitles دعه يفعل ما يحلو له أنا لا أخشى التهديدات التافهة
    Peki, bu belirli tehditlerin bazılarına nasıl hazırlıklı olabiliriz, bir başkana ya da başbakana saldırı gibi? TED فكيف يمكن أن نستعد لبعض هذه التهديدات المحددة، مثل الهجوم على رئيس دولة أو رئيس وزراء؟
    Yakın zamanda göz attığım diğer öykülerde başka tehditlerden bahsetmek için, okyanuslarda risk altındaki türlerin başında gelen hayvanlara değindim. TED ولقد بحثت في قصص أخرى حديثة عن فصيلة الصواري . المعرضة للخطر في المحيط وكوسيلة للتحدث عن التهديدات الأخرى.
    Cumartesi akşamındaki tepkinden sonra böyle garip bir tehdidi kim yazar ki? Open Subtitles بعد رد فعلك مساء السبت من سيشرك إرسال مثل هذه التهديدات غريبة؟
    Gecenin ısısı, bu soğukkanlı minikler için çok uygun ve daha az tehlike var. Open Subtitles درجات الحرارة في الليل هي الأكثر أماناً لأجسام ذوات الدم البارد الصغيرة جدا وهناك عدد أقل من التهديدات
    Bu da tehditlerle farklı yollarla savaşan çok sayıda değişik türde lökosit demektir. TED وهذا يعني الاعتماد على عدة أنواع مختلفة من الكريّات البيضاء للتعامل مع التهديدات بطرق مختلفة.
    Gerekli olmadıkça şeytani bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu söylemek istemedik. Open Subtitles لم نكن نريدك أن تقلقي من التهديدات الشيطانية حتى تصبح ضرورية
    Vatanseverlik Yasası'nın 216. bölümüne göre olası ulusal güvenlik tehditlerini alt etme izni vardır. Open Subtitles قسم 216 من التصرف الوطني يسمح لنا الأتفاق ومعرفة أسباب حدوث التهديدات للأمن القومي في هذه الحالة
    Bana bulaşmayı mı düşünüyorsun? Öyle çocukça tehditlerde bulunmam ben. Open Subtitles تقول انك ستؤذيني أنا لست مضطراً لإصدار تلك التهديدات الصبيانية
    Ve bu yeni yetkiyle ilk olarak ayrılıkçıların artan tehditlerine karşı Cumhuriyet için büyük bir ordu oluşturacağım. Open Subtitles وكخطوة أولى ضمن هذه السلطة الجديدة سأنشئ جيشاً كبيراً تابعاً للجمهورية لمواجهة التهديدات المتزايدة للانفصاليين
    Ailemin papalık tehditi altında olduğunu duyunca, yardımımı sunmak için evime geri döndüm. Open Subtitles سمعت عن التهديدات التي تواجهها عائلتي من البابا لقد عدت للوطن لأقدم مساعدتي
    Bizi kurtardıkları bir çok tehditten bir tanesi sadece. Open Subtitles ليس مجرد واحد من التهديدات هم أنقذونا منه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد