İhtiyacınız olan şeylerin listesini yapabilirsiniz, | Open Subtitles | يمكنك جعل من قائمة ل كل الأشياء التي تحتاج إليها، |
Onu suçlamak için ihtiyacınız olan tüm kanıtlar elinize değil mi? | Open Subtitles | أليس لديك كل الأدلة التي تحتاج إلى إدانتها؟ |
İnanmaya başlasan iyi edersin. İhtiyacın olan tek tarz budur. | Open Subtitles | من الأفضل لك الإيمان به هذه العبره الوحيدة التي تحتاج إليها |
Ormanların tahrip olması, daha fazla toğrağa ihtiyaç duyan insan nufüsunun büyümesi. | TED | إزالة الغابات، نمو المجتمعات البشرية التي تحتاج إلى مزيد من الأراضي. |
Yoksa teyit edilmesi gereken bir şeyler mi öğrendiniz? | Open Subtitles | أو أنك أكتشفت بعض الحقائق التي تحتاج لتأكيد ؟ |
Ve yaşamımızı şimdi yenilememize gerçeken ihtiyacı olan nesillere bakıyoruz. | TED | وننظر قُدما للأجيال التي تحتاج إلينا لإعادة تجهيز حياتنا الآن. |
Kapatmamız gereken bir iki pencere daha var. Tahta alıp başlayın. | Open Subtitles | مازال لدينا بعض النوافذ التي تحتاج لتغطية سأذهب لإحضار بعض الألواح |
Aether çekirdeği tamir edildiği zaman ihtiyacınız olan tüm materyaller elinizde olacak. | Open Subtitles | بمجرد ان يتم إصلاح نواة الأثير سيكون لديك كل المواد التي تحتاج إليها |
Bu denklemin yaptığı açıklamaya göre ihtiyacınız olan enerji uzay-zaman dokusunda mevcuttur ve sabittir. | Open Subtitles | وما سوف تلفظه تلك المعادلات هي أنواع الطاقة التي تحتاج إليها لذلك الزمكان لكي يوجد وأن يكون مستقر. |
Bu biraz zaman alacak tabi ancak Yönetim birimi, ihtiyacınız olan tüm yasal teminatları sağlayacaktır. | Open Subtitles | وهذا سيستغرق بعض الوقت ولكن الإدارة ستتولى كل التغطية القانونية التي تحتاج إليها، لذلك |
Darnell Turner olmaya başla. Bütün ihtiyacın olan belgeler-- doğum belgen ehliyetin, ve benzeri şeyler bu zarfın içinde. | Open Subtitles | الوثائق التي تحتاج اليها كلها كشهادة الولادة ورخصة السوق |
Seni hastaneye götürüp ihtiyacın olan yardımı alacağız. | Open Subtitles | سنأخذك إلى المشفى و ستحصل على العناية الطبية التي تحتاج لها |
İhtiyacın olan en şey bu, Alexandra. | Open Subtitles | وهذا هو آخر شيء التي تحتاج إليها، ألكسندرا. |
Arılar son 50 yıldan fazla bir zamandır ölüyor ve biz onlara ihtiyaç duyan daha fazla ürün ekiyoruz. | TED | يموت النحل منذ 50 سنة الأخيرة، رغم أننا نزرع المزيد من المحاصيل التي تحتاج إليه. |
Ekin üretiminde arıların polenlemesine ihtiyaç duyan yüzde 300'lük bir artış var. | TED | لقد تزايد حجم المحاصيل التي تحتاج لتلقيح النحل ب 300 بالمئة. |
Fark etmediysen söyleyeyim idare edilmesi gereken birkaç olay oldu. | Open Subtitles | لقد حدثت بعض الحوادث التي تحتاج إلى الإدارة اذا كنت قد لاحظت |
Tamir edilmesi gereken şeylerin bir listesini yapmaya başladım da. | Open Subtitles | لقد... لقد بدأت في قائمة الأشياء التي تحتاج للإصلاح. |
Fakat yiyecek ve su ihtiyacı olan kazları orada başka bir mücadele bekler. | Open Subtitles | لكن الإوز التي تحتاج إلى طعام أو ماء تواجه أكثر من تحد هناك. |
Polis akşamdan vakalara karar verir bir vaka geldiğinde -- tamam derler, bu otopsi yapılması gereken bir vaka. | TED | اذا الشرطة تقرر .. في آخر النهار .. عندما تأتي الحالات .. تلك التي تحتاج تشريحاً .. وعندما يحتاج الامر ذلك |
Ve bize göre bu, gerçekte ilginizi gerektiren şeylerden dikkatinizi uzaklaştırmaya çalışan bir çeşit kötü yaratık, ancak aynı zamanda yardıma çok ihtiyacı olan bir figür de olabilir. | TED | و هكذا بالنسبة لنا هذا نوع من الكائنات الشريرة الذي يحاول أن يشتت انتباهك عن الأمور التي تحتاج إليه بالفعل، لكنه قد يكون شخصية تحتاج إلى الكثير من المساعدة. |