ويكيبيديا

    "التي لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmayan
        
    • hiç
        
    • olan
        
    • asla
        
    • Hangi
        
    • bile
        
    • senin
        
    • şeyler
        
    • bilmeyen
        
    • tek
        
    • etmeyen
        
    • göremediğimiz
        
    • hiçbir
        
    • uçamayan
        
    • istemediği
        
    Bu Kuzey Avrupa'da gelecek zaman kipi olmayan dilleri konuşan bir küme. TED هذه مجموعة من شمال أوروبا من ناطقي اللّغات التي لا مستقبل بها.
    Ona ait olmayan birkaç bir şey almışsa ne olmuş yani? Open Subtitles لذا كان لديه عدد قليل من البنود التي لا تنتمي إليه.
    senin için "herşey" anlamına gelen o "hiç"i yitirmekten korkuyorsun. Open Subtitles أنت خائفة من فقدان كل الأشياء، التي لا تحمل معناً
    Bir anlamda, bu Amerika'ya yerleşme hikayesi gibi birşey Avrupalıların akın ettiği güya bitmez tükenmez bir sınır olan Amerikaya TED بصورة ما هذه القصة هي محور استعمار الامريكيتين تلك القارات التي تملك الموارد التي لا تنضب والتي هرب إليها الاوروبين
    Bu doğru. Kimsenin sana asla söylemeyeceği sırlardan biridir bu. Open Subtitles هذا صحيح، هذا أحد الأسرار التي لا يخبرونك بها أبداً
    Sonuçta değişip yeni biri olmaya çalışmanın en zor yanlarından biri de Hangi şeylerin kontrolünüzde, hangilerinin ise gücünüz dışında olduğunu anlamaya çalışmak. Open Subtitles اصعب جزء هو أن تكون جديد وتحاول أن تغير و أن تفهم الاشياء التي هي تحت امرتك والاشياء التي لا يد لك عليها
    İhtiyacınız olmayan bir sürü eşya alırsınız ve sonra da bunalıma girersiniz. Open Subtitles تَشتَري كُل تِلكَ الأشياء التي لا تَحتاجُها حَقاً و يُثقِلُ ذلكَ كاهِلُك
    Her zaman yaptığın şeyi yapıyorsun, ...gerçekte bir dayanağı olmayan sonuçlara varıyorsun. Open Subtitles تفضل أنتتفعلما تفعلهدوماً, تندفع إلى الافتراضات التي لا اساس لها من الصحة
    Tabii ki istiyorum. O zaman sakin ol. Renkli olmayan lambaları söndür. Open Subtitles إذاً استرخي ، وأغلقي جميع الأنوار التي لا يوجد بهـا مصابيح ملونة
    Amerika ve Kanada arasındaki kimsenin olmayan liberal bir karada. Open Subtitles الارض المتحررة التي لا تنتمي لاي بلد بين أمريكا وكندا
    Bana hiç tahammül edemediğim Country ve Western müziği çağrıştırıyor. Open Subtitles هذا يذكرني في بلادي والموسيقى الغربية التي لا أستطيع مقاومتها
    Hayata, başı hiç belaya girmemiş cici kız olarak başladın. Open Subtitles حسناً، لقد بدأتِ بكونكِ الفتاة الصالحة التي لا تخطئ أبداً
    Belki de havuz ailemizin ihtiyacı olan bir şey değildir. Open Subtitles ربما يكون المسبح من أحد الأشياء التي لا تحتاجها العائلة
    Süper güçleri olan bir erkeğin istemeyen kadının duymak istediklerini söylüyorsun. Open Subtitles ذلك بالضبط ما أقوله للمرآة التي لا تُريدُ رجلاً بقوة خارقة
    Bir de bir daha asla yaşayacağını hayal etmediklerin vardır. Open Subtitles و ثم هناك الأنواع التي لا تحلم انك ستعيشها مجددا
    - İşkence dürümü. Hangi fikri seçmeyeceğimizi bilmemiz iyi oldu. Open Subtitles اعتقد انه مفيد ان نعلم الطريق التي لا تذهب للأسف
    Uzman nakil üniteleri olmadan, yerlerini bile değiştiremeyiz, ki şu an bölgede yok. Open Subtitles لا يمكننا تحريكهم من دون الوحدات المتنقلة المخصصة لهذا التي لا نملكها هنا
    Ya senin ya da 'Su Dökmeyin' tabelasının resmi olacak. Open Subtitles إما تكون صورة لك وإلا صنابير الشرب التي لا تتوقف
    Peki ya sorgulamadığımız şeyler en az fikir ayrılığı yaşadığımız konular ise? TED ماذا لو الأشياء التي لا نسأل عنها هي الأشياء التي نتفق عليها؟
    İkinci el dükkânlarında bitmek bilmeyen kıyafetler arasında aranırken aklıma bir soru takıldı, almadığım diğer kıyafetlere ne oluyordu? TED وبينما كنت أفتش بين الرفوف اللامتناهية في متاجر الملابس المستعملة بدأت أتسآل: ماذا يحدث لكل الملابس التي لا أشتريها؟
    Kimi zaman mânasız jestler, sahip olduğumuz tek şey olabiliyor. Open Subtitles أحياناً، المحاولات التي لا معنى لها هي كل ما لدينا.
    Affedersin ama eski karın aklıma geliyor da hareket etmeyen soğuk kadınlarla seks yapmak konusunda asıl uzman sensin. Open Subtitles عذرا , بالحديث عن زوجتك السابقة . أقول كنت خبير في ممارسة الجنس مع المرأة الباردة التي لا تتحرك
    Yer çekimi göremediğimiz ve anlayamadığımız şeylerden birisi. TED الجاذبية هي أحد الأشياء التي لا نراها والتي لا نفهمها.
    İnternet başka hiçbir yerde bulunmayan araç, basamak ve hız sağlıyor. TED فهو يوفر الأدوات والانتشار والسرعة التي لا توجد في مكان آخر.
    Devekuşu, yaklaşık 60 tane uçamayan kuş türünden biridir. TED إن طائر الشبنم هو واحدٌ من أصل 60 فصيلة حية تقريبًا من الطيور التي لا تطير.
    Onlar bir ihraç dizisinin artakalanları; kimsenin istemediği çirkin parçalar. TED وهي بقايا عمليات الاستخراج: الأجزاء القبيحة التي لا يريدها أحد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد