ويكيبيديا

    "الحاضر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Şu
        
    • şimdiki
        
    • şimdi
        
    • bugün
        
    • günümüzde
        
    • Günümüz
        
    • Bugünlerde
        
    • an
        
    • anı
        
    • hediye
        
    • anki
        
    • bugünü
        
    • günümüze
        
    • anda
        
    • Şimdilik
        
    Bir daha asla Şu andaki gibi mutlu olmayacak hayatlardan. Open Subtitles من حياة لن تصبح أبداً في مثل سعادة الوقت الحاضر
    Hayır, efendim, Şu anda her yönden küstah ve kibirli olsa da. Open Subtitles لا يا سيدي، في الوقت الحاضر أيضاً إنه فى كل جزءُ متغطرس
    Zamanla hepsini unutacağım ama Şu an için, bu hiç adil görünmüyor. Open Subtitles سأفقد كل ذاكرتي في النهاية ..لكن في الوقت الحاضر هذا ليس بعدل
    çoğumuz için, şimdiki zaman sanki sihirli bir zaman dilimi. TED إنه كما لو أنه، بالنسبة لمعظمنا، الحاضر هو وقت ساحر.
    Gelecekte bir evlilik olacak olması şimdi bir ilişki gerektirir. Open Subtitles و الزواج في المستقبل يتضمّن بعض أنواع العلاقة في الحاضر
    bugün yollarda Fasılalı Silecekleri kullanan 145 milyondan fazla otomobil var. Open Subtitles في الوقت الحاضر هناك 145 مليون سيارة تضع ماسحة الزجاج المتقطعة
    Jazz ve diğer etnik müziklerin buluştuğu Şu ansa popüler halk müziğinin başkenti. Open Subtitles ,بإلقاء الضوء على جاز البيتنك و البيبوب ,هل هذا الحاضر وقت الموسيقى الشعبية
    Şu an oyunu kimin oynadığını ve kiminle oynanıldığını biliyorum. Open Subtitles أعرف من يتلاعب بمن، في الوقت الحاضر حالما تبدأ اللعبة
    Muhtemelen Şu anda dünyada sahip olduğum en iyi arkadaşsın. Open Subtitles في الواقع انت صديقَي المفضل في العالم في الوقت الحاضر.
    Mantıklı olabilir. Sonuçta geçmişi, geleceği ve Şu anı görebiliyordu. Open Subtitles هذا منطقيّ، فقد كانت باستطاعته رؤية الماضي، الحاضر و المستقبل.
    Bir çok düşüncem var ve Şu anda zihnim çok açık. Open Subtitles لدي الكثير من الأفكار وإنني أفكر بشكل واضح في الوقت الحاضر
    Ancak malesef Şu an için Dünya Mirası kongresi ulusal yargı alanının dışında kalan yerleri koruma ihtiyacı duymuyor. TED ولكن لسوء الحظ لم تدرك هيئة التراث العالمي الحاجة لحماية مناطق وراء السيطرة القومية في الوقت الحاضر
    Geçmişimizi anlamak, şimdiki zamanı anlama kabiliyetimizi aktif olarak belirler. Open Subtitles إن فهم ماضينا يحدد و بفاعلية مقدرتنا على فهم الحاضر
    Bunu diyeceğimi düşünmezdim ama şimdiki zamana dönmek çok güzel. Open Subtitles ..تعرف ،لم أعتقدبأنّنيسأقولهالكن. إنه لأمر حسن أن أعود الى الحاضر
    Ya da birileri hala geçmişte yaşayıp beni şimdiki zamanda alt edememekten korkuyor. Open Subtitles أو ربّما شخص يعيش في الماضي وخائف للغاية من أن يواجهني في الحاضر
    Burada olduğumu iddia etmeye kalksanız bile şimdi Gresham Kulüp'te yemek yediğime yemin edecek dört tane çürütülemez tanığım var. Open Subtitles على الرغم أنك كنت تعزم أن لدي أربعة شهود لا يمكن الشك بهم الذين سيشهدون ويقسمون أنني في الوقت الحاضر
    Bu yüzden bizim geçmiş, bugün ve gelecek algımız bizim yaratılışımızdan geliyor. Open Subtitles لذلك انطباعنا حول الماضي، الحاضر والمستقبل يجب أن يأتي من حيث شُيدنا.
    günümüzde tıbbi cihazlar teknolojik olarak çok uzun yollar katetti. TED في العصر الحاضر أحرزت الأجهزة الطبية تقدما كبيرا في تقنياتها.
    Ve Günümüz şartlarında onlar olmadan da yaşamaya alışmamız lazım. Open Subtitles و علينا المحاولة أن نمضي بطريقنا في الحاضر من دونهم
    Bugünlerde insanlar çocuk yetiştirmenin uğraştırıcı ve zor olduğunu söylüyor, Open Subtitles يقال في الوقت الحاضر أن تربية الأطفال تحدي و صعوبة
    Sana küçük bir hediye getirdim. Open Subtitles أنا جلبت لكم القليل من الوقت الحاضر. السماح وتضمينه في الجلوس.
    Ama, ben inanıyorum ki o güne kadar, biz Şu anki finansal faciayı geçirmiş olacağız. TED لكن، انا واثق انه حلول ذلك اليوم سنكون تخطينا كارثه الحاضر الماليه.
    Onların planı ise gelecekte kazanmak için, bugünü kontrol altına almaya çalışmak. Open Subtitles خططهم هي نشر الفساد و التحكم في الحاضر لكي يفوزوا في المستقبل
    Her köşesinde taş olan bir kırmızı ya da mavi üçgen elde ettiğinizde zamanda sizi günümüze geri getirecek bir kapı açılıyor. TED بمجرد أن يتكون مثلث أحمر أو أزرق باستخدام عقدة عند كل نقطة، يُفتح مدخل الوقت ذلك والذي يمكنه أن يعيدك إلى الحاضر.
    Bu çok hoş ama Şimdilik farklı araştırmalara odaklanmaya karar verdim. Open Subtitles ذلك لطيف، لكنّي قرّرت التركيز على مساع أخرى في الوقت الحاضر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد