ويكيبيديا

    "الحالات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumlarda
        
    • durumda
        
    • durumlar
        
    • durum
        
    • ihtimalle
        
    • vakalarda
        
    • vaka
        
    • vakaların
        
    • vakaları
        
    • durumlara
        
    • dava
        
    • durumları
        
    • şekilde
        
    • durumlardan
        
    • davalar
        
    kabullenme. Aslında, bu durumlarda gözlemlediğim 3 farklı model var. TED في الواقع هناك ثلاث انماط لاحظتها في كل هذة الحالات
    Çünkü böyle yaparak onun gücünü alıyorum ve kırılganlığımın teşhiri de bazı durumlarda diğer erkeklere aynısını yapma yolunu açabilir. TED لأن القيام بذلك أسلبُ بعيدا قوتها، ويظهرُ ضعفي ويمكن في بعض الحالات أن يعطي الرجال الآخرين الإذن بالقيام بنفس الشيء.
    Düzenleyici rejimleri desteklemesi için hükümetlerden destek istediler ve birçok durumda aldılar. TED طلبت من الحكومات دعمها بأنظمة تنظيمية، وقد حصلت عليه في أغلب الحالات.
    Tabi, onun için orada. Acil durumlar ve sahte ajanslar için. Open Subtitles بالطبع ، لقد صُنع لهذا الحالات الطارئة و المتظاهرين بأنهم وكلاء
    Bu, hiç boş portrenin olmadığı çok az rastlanan bir durum. TED هذا واحد من الحالات النادرة حيث لا يوجد لدي صور فارغة.
    En iyi ihtimalle ekip 6 saat içinde orada olur. Open Subtitles الآن، في أفضل الحالات بوسعي إرسال فريق خلال ست ساعات
    Ve bu nadir vakalarda hukuki yaptırımlar uygulanacak olsa bile, mağdurların ceza davası sonuçlanana kadar hiçbir hakları yok. TED وحتى في تلك الحالات النادرة التي تختار فيها السلطات التدخل، لا يتمتع الضحايا بأي حق خلال الإجراءات الجزائية المترتبة.
    Bu gibi durumlarda hep bunun ailelerin hatası olduğunu söylerim. Open Subtitles كنت دائماً أقول إنه خطأ الآباء في مثل هذه الحالات.
    Ama hayati tehlikenin olduğu bu tür durumlarda insanlar yalan söyler. Open Subtitles لكنها حقيقة في هذه الحالات التي تهدد الحياة البشر يصبحون كاذبين
    Kız kardeşimin numarası. Acil durumlarda araması için ona veririm. Open Subtitles انه رقم أختي ولا اتكلم معها الا في الحالات الطـارئـة
    Ama çoğu durumda gerçeğinden daha güzel oldukları için kimse umursamıyordu. Open Subtitles لكن في معظم الحالات كانت افضل من الأصل لم يمانع احد
    Sammy, normalde bu tür bir durumda sana yardım ederdim ama benim de çok büyük sorunlarım var dostum. Open Subtitles سامي, وعادة ما كنت أستطيع مساعدتك في هذا النوع من الحالات, ولكن حصلت على أكبر مشاكل الرجل لي, الخاصة.
    ...- bunu söylemekten nefret ediyorum, bunu söylemek büyük acı veriyor- evrimde baş döndürücü bir sıçramanın yapıldığı açık bazı durumlar vardır. Open Subtitles لكني في الحقيقة أكره قول ذلك فقول ذلك صعب علي هناك بعض الحالات من الواضح أنه حدثت فيها قفزات مذهلة في التطور
    Bu durumlar, çoğunlukla hayatın ikinci on yılına kadar kendilerini belli etmiyorlar. TED تلك الحالات لا تحدد نفسها حتى العقد الثاني من الحياة
    Hepsi acil durum. Siz de herkes gibi beklemek zorundasınız. Open Subtitles لدينا الكثير من الحالات الطارئة عليك الإنتظار مثل أى واحد
    Acil durum kapağını açacağım. İçinde plastik kaplamayla ceset için bir çuval bulacağım. Open Subtitles افتح خزانة الحالات الطارئة ، حيثُ سأجد أغطية بلاستيكيّة ، وأكياس مناسبة للجثّة
    Önsezi denen şeye inanmıyorum. Siz zaman zaman birilerinin, gelecekte olan bir olayı öngörebildiğini duyuyor olabilirsiniz. ama bunun nedeni büyük ihtimalle tamamen rastlantı ve bizler sadece rastlantısal ve acayip olayları duyarız. TED أنا لا أؤمن بالعرافة، ومن حين إلى آخر، نسمع عن شخص قادر على التّنبؤ بما سيحصل في المستقبل، وهذا ربما لأنّها كان ضربة حظّ، ونحن نسمع فقط عن ضربات الحظّ وعن الحالات الاستثنائية.
    En aşırı psikopat vakalarda bile deliliğin varyasyonları, anlayış yitiminin dereceleri vardır. Open Subtitles حتى في الحالات الذهانيةِ الأكثر تطرّفاً هناك إختلافات في الوضوحِ، درجات التبصُر.
    Polis akşamdan vakalara karar verir bir vaka geldiğinde -- tamam derler, bu otopsi yapılması gereken bir vaka. TED اذا الشرطة تقرر .. في آخر النهار .. عندما تأتي الحالات .. تلك التي تحتاج تشريحاً .. وعندما يحتاج الامر ذلك
    Bu vakaların sakinleri sarsıntının şiddetiyle yakından ilişkilendirildiler. TED ويرتبط السبب وراء هذه الحالات بصورة وثيقة مع شدة الهزة الأرضية.
    Bunu yaptığımızda, dünyada bildirilen hastalık vakaları sıfıra indi, ve 1980'de çiçek hastalığının evrensel bitişini bildirdik. TED وكلما نفعل ذلك، عدد الحالات المبلغة في العالم ينزل لصفر، وفي عام 1980 أعلنا عالم خالي من الجدري.
    Kariyerim boyunca, birçok kez , hastanın yaşamak için dakikalarının kaldığı ve söylenecek hiçbir sözün kalmadığı durumlara şahitlik ettim. TED خلال مهنتي,استجبت لعدد من الحالات حيث كان المريض لديه فقط دقائق علي الحياة و لم يكن هناك شئ يمكن ان افعله لهم
    Bütün bildiğim, ara sıra bana bir iki dava bulur. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أحيانا يرسل لي بعض الحالات
    Üçüncüsü, teknoloji o kadar esnektir ki aynı cihaz geniş bir yelpazedeki tıbbi durumları tespit etmede kullanılabilir. TED وثالثاً: تعتبر هذه التكنولوجيا مرنة جداً لدرجة أنه يمكن استخدام نفس الجهاز للكشف عن العديد من الحالات المرضية.
    Bu şekilde hazırca cevap verbilirsiniz, en azından birçokları için. TED تستطيع الرد على ذلك بشكل فوري جداً، في أغلب الحالات على الأقل.
    Yani pratik olmak elle hesap yapmayı işe yarar kılan durumlardan biridir. TED وهذه احدى الحالات التي تستوجب الحساب اليدوي
    En son katıldığım davalar sandviçler ve yer elmaları içindi. Open Subtitles الحالات الوحيدة التي توليتها مؤخراً كانت عن الساندويشات و البطاطا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد