| Beni istediğiniz için teşekkür ederim. Benim kamp günlerim Taş Devri'nde kaldı. | Open Subtitles | ذهبت الى النوم بعيدا المخيم منذ فترة طويلة أنه كان العصر الحجري. |
| Onu tanıyorsam herşeyi silecek ve bizi Taş devrine döndürecektir. | Open Subtitles | ولأننا نعرفه، فإنه يمكنه محو كل شيء وإعادتنا للعصر الحجري |
| Bir milyon yıl önce onların Taş balta kullandığını görmüştük. | Open Subtitles | بعد مرور مليون عام منذ شاهدناهم يستخدمون فأسهم الحجري الأصلي |
| Eğer bu belgeleme doğruysa, bu kalıntılar Yontma Taş devrine aitler. | Open Subtitles | لو هذه الوثائق صحيحة هذه الرفاة عمرها من العصر الحجري القديم |
| hayır herşey bitti.büyük taştan yuvarlak kapıya gitmekte atnı fikirde değiliz. | Open Subtitles | لا , كلها مغلقة الطريقة هي العودة من نفس الباب الحجري المستدير |
| Anlamak istiyorum ve seni mağara adamlarına çalıştığım gibi çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفهمك و أدرسك بالطريقة التي أدرس بها الرجل الحجري |
| 1970'lerde daha bilinmiyor ama. Taş Devri'nde kısılıp kalmış gibiyiz. | Open Subtitles | حتماً لم تسمع عن السبعينيات، وكأننا محبوسون في العصر الحجري |
| Hepimizin Taş Devri sonrası sütunlar altında güvende ve rahat hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم اننا نبدو الآن بدفء وأمان هنا في ماقبل العصر الحجري القديم |
| Hatta, 50 papele, aynen 10.000 yıl önceki şekilde yapılmış bir Taş devri bıçağı alabiliyorsunuz. | TED | في الواقع، يمكنك شراء سكينة من العصر الحجري مقابل 50 دولاراً مصنوعة بنفس الطريقة التي صُنعت بها قبل 10000 سنة مضت. |
| Üstteki bu güzel, Taş ve küçük kulübeyi gördüm. Üzerinde güneş panelleri vardı. | TED | وهناك على القمة، رأيت ذلك الكوخ الجميل الحجري النائي. وكان مزودًا بألواح الطاقة الشمسية. |
| Cesur fikrimiz, Taş Devri'nden biyolojiyi alarak protein tasarımında teknolojik devrimden geçirmek. | TED | إن فكرتنا الجريئة تتمحور في نقل علم الأحياء خارج مجال العصر الحجري من خلال الثورة التكنولوجية في تصميم البروتينات. |
| Taş Devri köyünde bir şifacısınız. | TED | أن تكون مُعالجًا في قرية في العصر الحجري |
| Rufus, klanın başı, Taş Devri'nden çıkmış gibidir. | Open Subtitles | روفوس، رئيس العشيرة، شيء خارج العصر الحجري |
| Ta ki bu Taş duvarı örüp, tarlaları ekime hazır hale getirene kadar. | Open Subtitles | إلى أن نبني هذا الجدار الحجري ونُحضّر الحقول للزراعة |
| Köydeki tek büyük, Taş bina olan Alman karargahına rapor vermemiz emredildi. | Open Subtitles | نتلقى أوامرنا من مبنى الادارة المبنى الوحيد الحجري في القرية |
| İranlılar kendilerini dualarla Taş Devrine geri götürdüler. | Open Subtitles | الايرانيون ختموا على أنفسهم بالعودة الى العصر الحجري |
| Taş devrinden beri çoğu insan bu ilkellikten faydalandı. | Open Subtitles | كل الآدميين تمتعوا بهذه الميزة من العصر الحجري |
| Rakiplerimiz Taş Çağı'nda sürünürken, | Open Subtitles | في حين أن منافسينا غارقون في العصر الحجري |
| Saddle River Yolu'ndan çık. Taş ocağına kadar git. | Open Subtitles | ،اذهب الي مخرج طريق النهر عند المقلاع الحجري |
| Buraya sizin büyük taştan piramitinizle geldik. Gerçekten mi? | Open Subtitles | لقد طِرنَا إلى هنا في هرمك الحجري العظيم |
| mağara adamı gibi anahtarlarımı bu kâseye koymaktan sıkılmıştım. | Open Subtitles | لقد تعبت من وضع مفاتيحي في الصحن كشخص من العصر الحجري |
| Neden bu kadar Güç var -- büyük G ile Güç -- çocuklarımızın izlediği filmlerde ve bu kadar az sarı tuğlalı yol? | TED | لماذا هناك الكثير من القوة- قوة رأس المال -- في الأفلام التي ننتجها لأطفالنا، و القليل القليل من الدرب الحجري الاصفر ؟ - مشهد في الفيلم يعبر عن رحلة الحياة - |
| Bu Neolitik çiftçiler, fazla tahıllarını geniş oyuk ve kil ambarlarda saklardı. | TED | خزّن مزارعو العصر الحجري الحبوب الفائضة في حفر كبيرة وصوامع طينية صغيرة. |
| Brownstone'a istediğin gibi gidip gelebilirsin. | Open Subtitles | المبنى الحجري ملكك لتأتي وتذهبي كما يرضيك |
| Bugün, yılda 500 milyar dolar sübvansiyon fosil yakıta gidiyor. | TED | اليوم, 500 مليار دولار سنويا تذهب لدعم الوقود الحجري. |