| Hatırlatmak için söylüyorum, yas için hafta boyunca odamda bana danışabilirsiniz. | Open Subtitles | للتذكير فحسب ، إستشارة الحداد ستكون متوفرة في مكتبي طوال الأسبوع |
| yas süresince, genellikle insanlar gelir ve yemek bırakıp taziyelerini sunarlar. | Open Subtitles | خلال أسبوع الحداد يأتي الناس عادةً ويجلبون معهم طعاماً ويكرّمون الميت |
| Ayrıca babası için tutulan 3 yıllık yas daha yeni bitti. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن سنوات الحداد الثلاث على أبيها قد إنتهت للتو. |
| Demirci; bir tahıl değirmeni, bir tuz değirmeni ve bir para değirmenini dikkatlice üretti. | TED | على جوانبه صنع الحداد بدقة طاحونة حبوب وطاحونة ملح، وطاحونة للأموال. |
| Özellikle, incelediği bir Demirci Kibera Nairobidedir, Landrover' ın milini Demirci keskisine dönüştürüyor. | TED | وبالتحديد تتحدث عن هذا الحداد بمدينة كيبرا في نيروبي، والذي يحول عمود المحرك من سيارة لاندروفر إلى إزميل. |
| Baba, nalbant suç işlemiş olabilir ama bunun vatana ihanet olduğundan emin olamayız, değil mi? | Open Subtitles | ابي , الحداد إرتكب جريمة لاكننا لسنا متأكدين بشأن الخيانة ؟ |
| Ama önce, büyükbabamın yasını tutmayı tamamlamalıyım. | Open Subtitles | لكن علّي أولاً الانتهاء من الحداد على جدي المسكين |
| Ve birçok tasarımcı bu aralar ölüm ve yas tutma fikri üzerinde çalışıyor ve bu konuda yeni teknolojilerle ne yapabilecegimiz konusunda. | TED | والعديد من المصممين قد بدؤوا العمل على فكرة الموت و الحداد وماذا نستطيع أن نفعل حيالها بوجود التكتولوجيا الحديثة |
| Buraya kadar gelmeniz ve onun için yas tutmaya zaman ayırmanız çok güzel. | Open Subtitles | كان لطف منكم أن تأتي وتعطون وقتكتم في الحداد عليها |
| yas tutmasından çok sevdiği birini kaybettiği belli. | Open Subtitles | ويبدو عليه مظاهر الحداد لانه فقد شخصا عزيزا. |
| Bu sabah yas giysileri almağa Harrods'a göndermiştim, fakat siyah giysileri hiç sevmem. | Open Subtitles | لقد طلبت زى الحداد من محلات هارودز ولكنى اكره اللون الأسود |
| Onun için sadece yas tutabildim. | Open Subtitles | حتى أصبح كل ما أستطيع فعله لها , إرتداء ثياب الحداد |
| Tören yapılmayacak. yas tutulmayacak. | Open Subtitles | فلا مراسيم جنائزية لها ولا مشيّع واحد يقيم عليها الحداد |
| Güzel Kunigunda'ya hakaret eden pis bir Demirci var burada. | Open Subtitles | انه الحداد القذر . .. الذي آهان كيونيجاندا |
| Demirci Eric'in krallığın bir kahramanı ilan edilmesini emrediyorum. | Open Subtitles | أُصدر أمراً بأن يصبح إيريك الحداد هو بطل المملكة |
| Demirci Eric'in krallığın bir kahramanı ilan edilmesini emrediyorum. | Open Subtitles | أصدر أمراً بأن يصبح إيريك الحداد هو بطل المملكة |
| Bana Demirci Eric, ejderha katili Eric Ve Burgund kahramanı Eric diyorlar. | Open Subtitles | ينادونني أيريك الحداد وإيريك قاتل التنين وإيريك بطل بروغيند |
| Satmıyorlar ama nalbant neredeyse tüm malzemeleri satıyor. | Open Subtitles | ليس لديهم لكن الحداد هناك يقوم ببيع معظم المكونات |
| Yürekten tutuyorsun babanın yasını. | Open Subtitles | فواجبات الحداد انت تفي بها لوالدك يا هاملت |
| Görünüşe göre B.S. haklıydı toplantıyı Blacksmith ayarlamış. | Open Subtitles | تبين دا كان على حق، أن الحداد رتبت لقاء. |
| demircinin fabrikasını ara. Buraya çok yakın. | Open Subtitles | إبحث عن مصنع الحداد إنه قريب جدا من هنا |
| Piposundan uzun bir nefes çekerken demirciye borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | و بنفس عميق من غليونه... الساحر وجد طريقة لرد الدين إلي الحداد. |
| - Sabahleyin demirciyi görmem gerekecek. | Open Subtitles | أحتاج لرؤية الحداد في الصباح أجل سألقي نضره عليه من اجلك |
| Aynanın karşısında siyah bir şapkaya siyah bir peçe tutturmuş matem tutarken nasıl görüneceğine bakıyordu. | Open Subtitles | كانت فى حجرتها أمام المرآة,ترتدى قبعة سوداء و تدبس خمارها كما لو كانت لا تستطيع الإنتظار كيف ستبدو فى الحداد |
| Şu geyik, Smithy Robinson, Harry için çalışırdı. | Open Subtitles | هذا الرجل الحداد , روبنسون يعمل لصالح هارى |
| Torrey nalbanta gitmek istiyorum, ama Joe tek başıma gitmememi söylüyor. | Open Subtitles | توري ، أريد ألذهاب إلى الحداد في البلدة لكن جو يحذر من ذهاب المرء بمفرده |
| Castelcuto yoldaşları, bugün buraya kasabamızda meydana gelen, trajik ama onurlu bir yası.. | Open Subtitles | يا رفقاء كاستيلكتو لقد إجتمعنا اليوم... لنشارك في الحداد المأسوي والمشرف |
| Bu Şiva işi. Babamın fikri değildi, değil mi? | Open Subtitles | كل ما يخص أسبوع الحداد هذا، لم يكن من تفكير أبي، أليس كذلك؟ |
| Ben demirciyim! | Open Subtitles | ما أنا إلا الحداد |