ويكيبيديا

    "الحقوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakları
        
    • hukuk
        
    • haklar
        
    • haklarını
        
    • hak
        
    • hakkı
        
    • haklara
        
    • hakların
        
    • haklarına
        
    • haklarından
        
    • haklardan
        
    • haklarının
        
    • hakkını
        
    • hakka
        
    • hakkın
        
    Bu kısa videoda bana şaşırtıcı gelen bu videoyuyu çekerken Karess'in yurttaşlık hakları hareketi tarihini nasıl anladığı ama onla sınırlı kalmadığını göstermesi. TED المذهل في هذا المقطع هو او نحن نلتقط، ظهر أن كاريس كانت تفهم تاريخ حركة الحقوق المدنية و لكنها لم تكن مقيدة بها.
    Bu hareket, meclis üyelerinden ve... vatandaşlık hakları savunucularından eleştiriler alsa da... Open Subtitles بينما سبب هذا انتقاد الكثيرين من صناع القرار والمدافعين عن الحقوق المدنية
    Üçüncü olarak, USC hukuk Fakültesi'nde, son derece destekleyici bir iş yerinde çalışıyorum. TED و ثالثاً أعمل في مكان عمل داعم في كلية الحقوق في جنوب كالفورنيا
    El Salvador'dan İrlanda'ya kadınlar en temel haklar için savaşıyorlar. TED وتكافح النساء من السلفادور إلى أيرلندا من أجل الحقوق الإنجابية.
    Lisansa göre remiksçilerin yarattıklarına ilişkin tüm haklarını Lucas'a vermektedir. TED الترخيص لهؤلاء الممزجون خصصوا جميع الحقوق لمزج يعود إلى لوكاس.
    Southfork ile ilgili maden hakları olmadan botlarındaki çamurları bile satamazsın. Open Subtitles بدون الحقوق المعدنية لن تستطيع حتى بيع الوحل الذي على قدميك
    Eğer emin değilseniz olmamıştır çünkü o bir insan hakları ihlali ve hiçbir zaman rozetler ve masaya konan silahlarla sonlanmaz. Open Subtitles إن لم تكن متأكداً, إذن لم يسبق له ذلك, لأنها تهمة بالتعدي على الحقوق المدنية والتي لا تنتهي أبداً بإمتلاكه شارة
    Bu öncelikli su hakları kilit nokta. TED ان حاملي هذه الحقوق هم المفتاح لهذه المشكلة
    Amerika Vietnam karşıtı ve Yurttaş hakları hareketleriyle sarsılıyordu. TED وأمريكا ارتجت بالحركة المناهضة للحرب على الفيتنام وحركة الحقوق المدنية.
    Ağustos'ta başkanımız olağanüstü hâl ilan etti ve bazı hakları askıya aldı. TED في أغسطس أعلنت رئيستنا حالة الطوارئ وعلقت الحقوق المعينة.
    O babamı hukuk fakültesine göndermiş. Bütün masraflarını o karşılamış. Open Subtitles لقد ألحقت أبى بكلية الحقوق وقامت بتمويل عمله فى البداية
    Bana bir baba gibidir. hukuk fakültesinden mezun olduğumdan beri onunla çalışıyorum. Open Subtitles إنه أشبه بوالد بالنسبة إليّ أعمل لحسابه منذ تخرجي من كلية الحقوق
    Sanırım, babam hukuk fakültesinden mezun olduğumu görmekten çok haz duyardı. Open Subtitles أظن أن والدي كان سيستمتع بمشاهدتي و أنا أتخرج بكلية الحقوق
    Ama sürekli anayasadan alıntı yapıp duranlar ve temel haklar saçmalığından bahsedenler vardır. Open Subtitles لكن لديك تلك الامور السلبية التي دائما تحيط بالدستور و وثيقة الحقوق اللعينة
    Resmi bir bildiri yayınlayarak, onlara yeni kıta üzerinde sınırsız haklar verdi... Open Subtitles منحناهم مرسوماً مقدساً يضمن لهم الحقوق الأبدية لتلك القارة الواسعة و الجديدة
    Ancak ikincil haklar şarkıda değişiklik yapmanıza karşı sizi korur. Open Subtitles لكن الحقوق المشتقة تحميك إن قمت بتغيرات في تلك الأغنية
    Eğer gerçekten arkadaşınsa, film haklarını kim alırsa alsın senin adına mutlu olur. Open Subtitles ولو كانت صديقتك حقاً فستفرح من أجلك لا يهم مَن حصل على الحقوق
    Böylece gençlerin işsizliği ile eğitimi ve ötekileştirilmişlerin ve haklarını kaybetmişlerin göz ardı edilmesini dile getirdim. TED فتحدثت في بطالة الشباب وتعليمهم والتهميش والحرمان من الحقوق
    Kadınların sağlığı tıpkı eşit ücret politikası kadar önemli bir eşit hak konusudur. TED صحة المرأة هي مسألة متعلقة بالمساوة في الحقوق وبنفس أهمية المساواة في الأجر.
    Yani tam olarak bu gezegende doğmadı diye, hiçbir hakkı yok, öyle mi? Open Subtitles إذن لأنه لم يولد على هذا الكوكب ليس لديه أى نوع من الحقوق
    Köle ya da mal değil sizleri üretenlerle aynı haklara sahip yaşayan varlıklar. Open Subtitles لستم بعبيد أو ملكيه خاصه ولكن كائنات حيه بنفس الحقوق مثل من صنعوكم
    Uzun bir uçuştan sonra bu hakların kaybolmasının nedeni nedir? TED إذن ما الذي يجعل رحلة طيران طويلة تجعل هذه الحقوق تتبخر؟
    Güçlerini bu şekilde kullanman insan haklarına aykırı bir durum. Open Subtitles لكن لا أظن أن عليك استخدام خاصتك لخرق الحقوق المدنية
    Birçoğumuz kadınların haklarından mahrum edildiğini söylüyor, ancak gerçek şu ki evet, çoğu zaman kadınlar kendi kendilerini bu haklardan mahrum ediyorlar. TED ربما يقول أكثرنا أن النساء يُمنعن حقوقهن، لكن الحقيقة تقول أنه لطالما حرمت النساء أنفسهن هذه الحقوق.
    Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. TED مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة.
    Polis köpeklerinin grevcilere saldırdığını ve insan haklarının çiğnendiğini görmezsiniz. Open Subtitles لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة
    İngiliz Hazinesi, 3. Nesil cep telefonları işletme hakkını satmaya karar verdi. Bu hakkın ne kadar olacağına dair çalışmalar yaptı. TED وقد قررت الخزانة البريطانية أنها ستبيع حقوق الجيل الثالث للهواتف النقالة بتقييم ما كانت تساويه تلك الحقوق.
    Aşağıda senin iki katın hakka sahip ölü bir üniversite öğrencisi var. Open Subtitles لدي ولد ميت من الكلية في الطابق السفلي لديه ضعف الحقوق مثلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد