ويكيبيديا

    "الحقّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Doğru
        
    • hakkı
        
    • hakkına
        
    • hakkın
        
    • Değil
        
    • gerçek
        
    • hakkım
        
    • Haklısın
        
    • hakkınız
        
    • gerçeği
        
    • Tabii
        
    • hakkımız
        
    • Tabi
        
    • doğruyu
        
    • hakkını
        
    Dinle, karşılaştığım zorluk önemli Değil, Doğru olan neyse onu yapacağız. Open Subtitles اسمع، لا يهمّ مدى المحنة التي نواجهها نحنُ نداع عن الحقّ
    Bu mümkün, ama böyle bir risk almamız Doğru değildi. Open Subtitles ذلك محتمل، ولكن ليس لدينا الحقّ في أن نخاطر
    Nihayetinde, o berbat kurabiyelerle mideni mahvetme hakkı da kendi ellerindeydi. Open Subtitles على كلّ حال، لك الحقّ في تدمير معدتك بذلك الكعك المريع.
    Bunu söyleme hakkına Jessica sahipti ama sen gidip söyledin. Open Subtitles دانيال كَان لديه الحقّ ليعرف وجيسيكا كَانَ لديها حقّ لإخْباره
    Kızgınsın. Kızgın olmak hakkın ama bunu düzelteceğim. - Ben-- Open Subtitles إنّكَ غاضب ولكَ مطلق الحقّ في ذلك، ولكنّي سأصلح الأمر
    gerçek şu ki polis senin hakkında bilgi edinmekle daha çok ilgileniyor. Open Subtitles الحقّ أنّ الشرطة مهتمّة أكثر بتبيّن المزيد عنك.
    Hayır, düşünmedin. Düşünmedin! Bu adadan asla ayrılamayacağını bilmeye hakkım olduğunu düşünmedin mi? Open Subtitles صحيح، لمْ تعتقد أنّ لي الحقّ بمعرفة أنّك لن تغادر هذه الجزيرة أبداً؟
    Evet, olaydan sonra, sizleri öylece bıraktı, ona kızmakta sonuna kadar Haklısın. Open Subtitles أجل، بعد كلّ الهراءات التي وضعتكما به فلديكم الحقّ للإستياء منها
    Jimmy, bazen gerekli olan sadece sevgi dolu bir ilgidir Doğru insandan gelmesi şartıyla. Open Subtitles جيمي، أحيانا كلّ تحتاج بعض الإنتباه المحبّ من الحقّ الشخص.
    Hangisinin Doğru hatun olduğunu, nasıl anlarsın biliyor musun? Open Subtitles تَعْرفُ كَمْ أنت يُمْكِنُ أَنْ أخبرْ أي من الحقّ واسع؟
    Eğer şu anda birisi Doğru soruları sormazsa bir daha hiç sorulmayabilir. Open Subtitles إذا شخص ما لا يسأل يستجوب الحقّ الآن، هم قد لا يصبحوا مسؤولون.
    Sadece Doğru fırsatı yakalayamadık. Open Subtitles نحن فقط مَا إمتلكنَا الحقّ فرصةَ لحد الآن.
    Doğru insanı alıkoyduğuna emin misin? Open Subtitles أطفالي؟ هَلْ أنت متأكّد بأَنْك تَمتلكُ الحقّ شخصَ؟
    Bir kadının böyle bir söz vermeye hakkı olmadığını unutmuşum. Open Subtitles حتّى نسيت تلك مرأة لم حتى الحقّ في إعطاء الوعود
    Bu hakkı elde edecek kadar uzun süre kalmadın burada. Open Subtitles لم تقضي وقتاً طويلاً بما يكفي هنا لتكتسب ذلك الحقّ
    Ve ben diyorum ki, bir adam sadece hatalıysa istifa etme hakkına sahiptir. Open Subtitles وأرى أنّ للرجل الحقّ لتقديم الإستقـالة إن اعترف بخطئـه
    Senin arkadaş edinmeye hakkın yok. İhtiyacın da olmadığı gibi. Open Subtitles ليس لكَ الحقّ في تكوين صداقات، ولستَ في حاجة لأصدقاء.
    Kendi fikrimi söylüyorum, ben yalanları Değil, doğruları söyleyen kitapları tercih ederdim. Open Subtitles أنا أعتقد بأنّ أفضل الكتب هي التي تفصل بين الحقّ والباطل
    gerçek bir viking savaşçısı korkularını bıçak gibi bilemeli. Open Subtitles أجل، المحارب الاسكندنافيّ الحقّ يشحذ خوفه كما يشحذ نصلًا.
    Allah'tan, sana para cezası vermeye hakkım var. Open Subtitles لكن باللّه، لي الحقّ لإدارة توبيخ تأديبي مالي.
    Haklısın, hayatımızın neredeyse tek kaydı. Open Subtitles الحقّ. هو تقريباً السجل الوحيد حياتِنا سوية.
    Avukat tutma hakkınız var. Open Subtitles تَمتلكُ الحقّ في توكيل مُحامي إذا لم تَستطيعُ ترشيح واحد
    Ne kadar kırıcı ve saldırgan olabildiğini, ve buna rağmen yine de gerçeği söylediğini düşün. Open Subtitles تخيلي كيف يصبح هو دنيئ وشرير وما زالت لا أقول شيء سوى الحقّ.
    Haklısın, Tabii. Open Subtitles الحقّ. بالطبع أنا عَمِلتُ.
    Kendi kaderimizi seçme hakkımız var. Open Subtitles الحقّ في إختيار قدرنا لذا أترى، لانسيوت لدينا أشياء كثيرة نحبها،انت وانا
    - Catherine bana içinde ne olduğunu söyledi. - Tabi gerçeği söylemişse. Open Subtitles قالت كاثرين لي ما كانت فيه إذا هي تقولك الحقّ
    "Mahkemede vereceğim ifadede gerçekleri ve doğruyu... yalnızca doğruyu söyleyeceğime yemin ederim." Open Subtitles أُقسم على أن شهادتى أمام هذه المحكمة ستكون الحقّ كلّ الحق ولا شىء غير الحق
    Ortaklığımız için bana sağlam bir şey önerdin ama sakın bunun sana adamlarıma hakaret etme hakkını verdiğini sanma. Open Subtitles عرضتني جائزة كبيرة أن تجعل شراكتنا نافعة، لكن لا يعتقد لثانية التي تعطيك الحقّ لإهانة ناسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد