Tabloda kırmızı nokta ile ifade edilen "işsizlik" Çalışma Bakanlığı istatistiklerini gösteriyor. | TED | النقطة الحمراء هنا تمثل والبطالة وهو مكتب بسيط للإحصاء تابع لوزارة العمل. |
Bu kırmızı noktalar Amerikan eyaletleri ve mavi üçgenler Kanada eyaletleri. | TED | إن النقاط الحمراء هي ولايات أمريكية والمثلثات الزرقاء هي مقاطعات كندية |
kırmızı, yeşil, mavi, üçünü de bir kutuya koymak için. | TED | المادة الحمراء والخضراء والزرقاء رتب تلك الأشياء الثلاثة في صندوق. |
Red Queen bağlantımı kesiyor. Tesisin kontrolünü geri almak üzere. | Open Subtitles | الملكة الحمراء اعترضت اشارتي هي على وشك استعادة التحكم بالمُنشأة |
Boston Red Sox'ın sahibi Babe Ruth'u New York Yankees'e "No, No. | Open Subtitles | مالك جواربِ بوسطن الحمراء باعَ الفتاة الجميلة روث إلى يانكيي نيويورك |
Bu gece, Red Rocks'da canlı bir konser vereceğiz Disney Channel'da canlı yayınlanacak bu konser. | Open Subtitles | اه، نحن سنقوم بإحياء حفل من الصخور الحمراء الليلة هذا الذي سيكون مباشرة على قناة ديزني. |
Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim. | TED | نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع. |
Ancak şimdilik, yaşanılabilir tek gezegen bu ve bizim kırmızı lekemiz burası. | TED | ولكن للآن، هذا هو الكوكب الوحيد الصالح للحياة، هذه هي بقعتنا الحمراء. |
Bu tüp solucanlarının tepesinde çok güzel kırmızı tüyler vardır. | TED | وخارج قمم هذه الأنابيب الملتوية توجد هذه الأعمدة الحمراء الجميلة. |
Fişeklerin kırmızı ışığını bekliyor ve bunu bombalar yapacak. Hayır. | Open Subtitles | إنها تنتظر الصواريخ الحمراء المتوهجة والقنابل التي تصنع ما تعرفه |
Ve orta yaş krizinde girdiğim zaman kırmızı spor araba almayacağım. | Open Subtitles | ولن أشتري تلك السيارات الرياضية الحمراء عنما أصل الي منتصف العمر. |
Genç kırmızı kan hücrelerinin %85 i nasıl oksijen taşınacağını bilmiyor. | Open Subtitles | 85بالمائة من صغار كرات الدم الحمراء لا يعرفون كيفية حمل الأكسجين |
Eight ball. Red Lady. Jackson. | Open Subtitles | كرة الثمانية، السيّدة الحمراء ،جاكسون خمس دولارات، رجل البرّية.. |
Danny, Red Apple işaretine 1 saat 11 dakika var daha. | Open Subtitles | داني,متبقي لنا ساعه و11دقيقه علي لافته التفاحه الحمراء |
Red Apple'da biftek molası verdik. | Open Subtitles | 3ساعات و42 دقيقه سنحصل علي لحوم الابقار المحفوظه عند التفاحه الحمراء |
Emin değilim. Red Wings'i konuşmaya başladık. Katty gizli bir hokey hayranıymış. | Open Subtitles | لست متأكدة ، لقد طرنا فوق أجنحة الكلام الحمراء |
Red Wings'e bilet bulabilir. | Open Subtitles | تذاكر إلى الأجنحة الحمراء يُمكنه أن يجعل هذا يحدث |
5 saat önce, Red Queen'e bir şeyler oldu. | Open Subtitles | منذ خمس ساعات، تحولت الملكة الحمراء الى قاتلة مجنونة |
Kırmızılar volkanlar ve dağlar, mavi kısımlar ise eğer buz tabakası kaldırılsaydı açıkdeniz olurdu. | TED | المناطق الحمراء هي براكين أو جبال؛ وتلك الزرقاء ستكون عبارة عن بحر مفتوح إذا أزيلت الصفيحة الجليدية. |
Ne güvercin taklası ne zeytin tanesi, ne incirin tadı, ne karanfilin kırmızısı... | Open Subtitles | لا مزيد من الحمام والزيتون. لا أكثر طعم التين، القرنفل لا أكثر الحمراء. |
Ama seni uyarmam gerek, Kırmızıyı yersen... geri dönüşü olmaz. | Open Subtitles | لكني احذرك , اذا اخترت الحمراء لا يمكنك الرجوع ابدا |
Moulin Rouge'u tiyatroya dönüştürmek muazzam bir paraya mal olacak. | Open Subtitles | تحويل الطاحونة الحمراء إلى مسرح سيكلف مبالغ طائلة من المال |
Efendim, sondadan gelen görüntünün kızıla kayma olasılığı var, yani spektrumun kızılötesi yönüne doğru bozulmuş olma olasılığı. | Open Subtitles | سيدى , من المحتمل ان تكون هذه الصورة إزاحة بالأشعه تحت الحمراء ومشوهه حتى نهاية الطيف فى الطول الموجى |
Kapı alarmında gereksiz bir kızılötesi bulunan bir Takashita 500 var. | Open Subtitles | الأبواب لديها جهاز انذار من نوع تاكاشيتا مع اشعة تحت الحمراء |
Bak artık viski için altın yok. kızıl Buluta söylerim. | Open Subtitles | انظرا، لا يوجد المزيد من الذهب للويسكي سأخبر السحابة الحمراء |