ويكيبيديا

    "الحوار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşmayı
        
    • diyalog
        
    • konuşmaya
        
    • sohbeti
        
    • muhabbet
        
    • diyaloğu
        
    • konuşmaları
        
    • röportaj
        
    • diyalogu
        
    • muhabbeti
        
    • replikleri
        
    • görüşme
        
    • Senaryoyu
        
    • konuşmalar
        
    • diyalogları
        
    Uzun zaman önce aynada kendi kendime aynı konuşmayı yapıyordum. Open Subtitles لقد خضت نفس الحوار منذ زمن مع نفسي في المراة
    Hayır ama bu değerlendirme süreci bitene kadar sizden bu konuşmayı değiştirmenizi istiyorum. Open Subtitles لا ، لكن حتى ينتهي هذا التقييم انا اطلبُ منكَ أن تغير الحوار
    O sizinle bu diyalog yoluyla bir işbirliği kurmaya çalışırdı. TED و سيكون بناء تحالف عمل معكم عن طريق ذلك الحوار
    Burnundan sarkan o koca sümüğü silmedikçe bu konuşmaya devam etmeyeceğim. Open Subtitles لن أكمل هذا الحوار حتى تزيل قطعة المخاط النازلة من أنفك
    Bu sohbeti, senin eşsiz biri olduğunu söyleyerek bitireyim. Open Subtitles حسنا, دعني أنهي هذا الحوار بقولي أنّك شخص فريد من نوعه
    Ama ne zaman bana akşam yemeğinde şiirler okumaya başladı... ve ardından biraz muhabbet ettik, Tatlım 'O yola hiç çıkmayalım' dedim. Open Subtitles و لكنه بعد ذلك قام بقراءة قصائده الشعرية لي و دعوتى لتناول العشاء و ما إلى ذلك, و ما كان مِني إلا تغيير مجرى الحوار
    Müthiş adamın ta kendisi ile tanışmışlardı, onun tarafından verilen konuşmayı dinlemişlerdi; o suratlarını çamura bularken çok ama çok eğlenmişlerdi, TED فقد قابلوا شخصاً رائعاً ولقد تم توجيههم من قبل شخص رائع لقد استمتعوا كثيراً بتكسير مجدايفهم في الحوار
    Dört gözle bu konuşmayı bekliyordum, bu yüzden teşekkürlerimi sunuyorum size. TED واتطلع قدما لهذا الحوار, شكرا لمنحي هذه الفرصه,
    Fakat bu mucitle, Doug Fleming ile konuşmayı çok sevmiştim, çünkü çok tutkuluydu. TED لكني أحببت الحوار مع المخترع دوج فليمينج، لأنه كان شغوفًا جدًّا.
    Düğmeye basmamla bu konuşmayı tamamen farklı bir karaktere iletebilirim. TED إذًا، بكبسة زر أستطيع أن أنقل ذلك الحوار كشخصية مختلفة تمامًا.
    Galiba bu konuşmayı hiç yapmamış olsaydık, hiçbirimiz bu belada olmazdık. Open Subtitles أعتقد أننا لو لم نخض ذلك الحوار لم نكن لنقع فى هذه الفوضى
    Ve ikimiz için de bu diyalog, Kadın Yürüyüşü konusunda hemfikir olmasak da birbirimizin bakış açısını anlamamızı sağladı. TED وفي رأينا، سمح لنا هذا الحوار أن نفهم وجهة نظر بعضنا البعض بخصوص مسيرة المرأة على الرغم من اختلافنا.
    Her şeyin başı bir diyalog kurabilmek ve ortak değerleri besleyebilmek. Open Subtitles ومن كل شيء عن الحوار عملية وملء حوض السباحة المعنى المشتركة.
    Bu konuşmaya üst kattaki pencerenin yanında devam edebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا اكمال الحوار في الطابق العلوي قريب من النافذة
    sohbeti uzatmaya çalışıyorsun. Open Subtitles ليس اختصاصي . أنت فقط تحاول أن تطيل هذا الحوار
    Gazetemi getirmeyi unutmuşum ama bu muhabbet çok lezzetli. Open Subtitles نسيت إحضار صحيفتي إلى هنا لكن هذا الحوار الطويل رائع
    Ve gerilim yükseldiği zaman, zaten o diyaloğu kurmuşlardı ve bu farklı sorunlarla başa çıkmak için bir kuvvetti. TED وعندما يزداد التوتر, يكونو قد بدأوا ذلك الحوار وذلك مصدر قوة للتعامل مع القضايا المختلفة
    Onlara bir platform veriyor; bazı kurallar koyuyor; araçlar veriyor ve sonra konuşmaları orkestra şefi gibi yönetiyor; hareketleri orkestra şefi gibi yönetiyor. TED إنه يعطيهم منصة يعطيهم قواعد , يعطيهم أدوات و من ثم هو نوعا ما ينظم الحوار. ينظم التحركات.
    Bu yönteme genellikle röportaj verenin direncini ve ketumluğunu kırmak için başvurulur. TED وهي نوعاً ما يقابلها مقاومة و شعور بالتقيد من ناحية ضيف الحوار.
    Kaydettiğim ses örneklerine dayanarak, kendi seslerini kullanarak diyalogu yeniden yarattım. Open Subtitles على أساس عينات الصوت التى سجلتها سوف أعيد الحوار ، و أستخدم الأصوات الفعلية
    Her muhabbeti kendi üzerine çeken kız olmaktan nefret ediyorum ama... Open Subtitles يا رفاق، أكره أن أكون الفتاةَ التي تجعل كلّ الحوار يدُر حولها،
    replikleri bir duyayım, Open Subtitles أخفضوا الصوت، انتظروا ثانية دعوني أقرأ الحوار
    Bizans imparatorunun, halkı huzura kabul ettiğinde görüşme süresince ziyaretçileri dehşet içinde bırakarak havada gizemli bir şekilde yükselen bir tahtı varmış. Open Subtitles كان إمبراطور بيزنطة حين يستقبل الناس يجلس على عرش و أثناء الحوار كان يرتفع بطريقة غامضة لكى يثير الزعر بين الزوار
    Arabayla Senaryoyu Paramount'a götürmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تخرج السيارة. وتأخذ نص الحوار إلى شركة باراماونت.
    konuşmalar haricinde her şey sahtedir. TED كلّ شيء، عدا الحوار بين الأشخاص، هو مزيّف.
    Lugosi öldü ve Vampira konuşmayacak; diyalogları birisine vermem lazım! Open Subtitles لوغوسي مات وفامبيرا ترفض الحديث علي أن أعطي الحوار لأحد ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد