"الداخلي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• iç
• Ulusal
• içindeki
• içi
• içerideki
• içten
• içimdeki
• Yurtiçi
• içerdeki
• İçişleri
• NTAC
• Yerel
• İçinizdeki
• dahili
• Aranıyor

Bu materyal için bilinen iki kullanım iç tasarım ve multi-touch sistemlerdir.
اثنين من التطبيقات المعروفة لهذه المادة تتضمن التصميم الداخلي وانظمة اللمس المتعدد

Ulusal Güvenlik çalışanları geçici yönetime hizmet etmekten dolayı gurur duymaktadır.
الرجال والنساء سواسية في الأمن الداخلي وبكل فخر يخدمون السلطات الأنتقالية

Âdem, onu büyüklüğe yöneltecek olan içindeki kıvılcımdan yoksun.
يفتقر آدم إلى ذلك البريق الداخلي الذي سيقوده إلى العظمة.

Ne yazık ki yapının içi ışınlama teknolojisine karşı korunuyor.
لسوء الحظ، فأن التركيب الداخلي محمي ضد تقنية إشعاع التوجيه

İçerideki çatlak birden büyüdüğü için onarım çalışmaları şu anda devam edemiyor.
لأن الشرخ الداخلي قد اتسع فجأة، لا يُمكن الاستمرار بعملية الإصلاح حاليًا.

Binlerce üretilen stirling motorlarının aksine, yüz milyonlarca içten yanmalı motorlar üretildi.
صنعت مئات الملايين من محركات الاحتراق الداخلي بالمقارنة إلى آلاف محركات ستيرلنج

Örümceğin dış dünyaya verdiği tepkiyi iç dünyasında neler olduğunu anlayacak şekilde görebiliyoruz.
فالعنكبوت يستجيب للعالم بطريقة تمكننا أن نرى ونعرف ما يحدث في عالمه الداخلي.

Yaşamın değerini ve iç barışı uygulama sanatını öğrenmeye çalışıyorum.
وأحاول أن أتعلم كيف أقدَر الحياة وأمارس فن السلام الداخلي

Mutlaka bakmanız gerekirse, kalkanın iç kısmını ayna olarak kullanın.
إذا وجب عليك أن تراها,استعمل الجزء الداخلي من درعك كمرآة

Ulusal Muhafızlar hareket halinde, İç Güvenlik alarm seviyesini kırmızıya çıkardı.
الحرس الوطني يحتشد والأمن الداخلي يرفع مستوى التأهب إلى اللون الأحمر

FBI ve Ulusal güvenlik havaalanını dolaşacak mülakat işleminiz başlamadan önce 2 saatliğine bu ofisleri gözleyecekler.
مكتب التحقيقات الفدرالي والأمن الداخلي سيتجوّلون في المطار أقضّ ساعتين فى مراقبة هذه المكاتب قبل أن تبدأ مقابلتك

Son olarak, her birimizin içindeki kişisel dünyalar, bilinçli olmamız, bilinçli olabilmenin tek bir yönünü oluşturur.
أخيراً، عالمنا الداخلي الفريد، طريقتنا فى كوننا واعين هى مجرد طريقة واحدة ممكنة للوعي.

Size haritada olmayan bir şeyden bahsedeceğim; ülke içindeki değişim.
ولكني أود إخباركم باختصار بما ليس على هذه الخريطة، وهو النزوح الداخلي.

Şu ayak sesleri, şu gürültüler, tüm bu aile içi kargaşa bu ev, kocan, arkadaşların, hayatın.
أكره تلك الخطى و تلك الأصوات و ذلك الصخب الداخلي أكره هذا المنزل , أكره زوجك , أصدقائك , حياتك

İçerideki tüpü ve farı tamir ettim.
أصلحت الأنبوب الداخلي وأصلحت ذلك المصباح العلوي.

Gerçi New York kurbanlarındaki gibi bir içten kaynamaya sebep olmamış.
و لكنه لم يسبب الغليان الداخلي مثل ما جرى لضحايا نيويورك

Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan içimdeki iskelenin birden parçalandığını hissettim.
شعرت كما لو أن حالة الثبات الداخلي والتي أصابتني منذ جرى تشخيصي قد انهارت فجأة.

Bu... Askerî dosyalar demiştim. Bunlar Yurtiçi kayıtlar.
لقد قلت المعدلات العسكرية هذا الملف الداخلي

Şunu bilmelisiniz,veya büyük ihtimal zaten biliyorsunuz içerdeki kirli hava dışardaki kirli havadan daha zehirlidir.
يجب أن تعرف، وربما تعرف بالفعل تلوث الهواء الداخلي أخطر من التلوث الخارجي.

Belki, ancak İçişleri Güvenlik adam temiz diyor.
ربّما ، ولكن الأمن الداخلي يقول أنّه نظيف

Resmim ellerine geçtiğinde, poliselere NTAC yerine seni aramaları için ne kadar verdin?
ما مقدار ما دفعته لهؤلاء الشرطه ليحصلوا على صورتي من الامن الداخلي

Yerel güvenliğe teşekkürler, üniversite kampüsünde olmak elektronik tasma takmak gibi bir şey.
حسنا، بفضل الأمن الداخلي أن تكون في حرم جامعي كأنك تلبس سوارا إلكترونيا

Millet, içinizdeki çocuk derken kast ettiğim şey bu genç adamdır.
ايها الناس ، هذا الشاب يملك الصوت الداخلي الذي اتحدث عنه

Diğer vagonlara ulaşmak için vakit yok, ben de dahili anons sistemine girdim.
لا يُوجد وقت للذهاب إلى العربات الأخرى، لذا اضطررتُ لإختراق نظام الإتصال الداخلي.

Kayıp Aranıyor un yeni bölümüne hepiniz hoşgeldiniz.
و أهلاً بكم في حلقة أخرى من التحقيق الداخلي