Bugün sizinle konuşmak istediğim okyanus, başlı başına ayrı bir hikâye. | TED | المحيط، الذي أريد أن أحدثكم عنه اليوم، هو قصة مختلفة تمامًا. |
Size bırakmak istediğim ikinci şey bu mücadelenin ortasındaki insanın kendisini ortaya koyacak zihni dirayete sahip olmaya istekli olmak zorunda olması. | TED | الشيء الثاني الذي أريد أن اخبركم به عندما يكون الشخص في منتصف التحدي يجب ان يتحلى برجاحة العقل حتى يتخلصوا من المشكلة |
Duymayı istediğim tek şey, karaciğerimin sarhoş halde söylediği ragbi şarkıları. Sakin ol. | Open Subtitles | الصوت الوحيد الذي أريد سماعه هو صوت كبدي الثمل يغني أغاني كرة القدم |
Sonra duymak istediğim şey, kağıdın üzerindeki kaleminin hareket sesi olacak. | Open Subtitles | والشيء القادم الذي أريد سماعه صوت حركة قلمك الرصاص على الورق |
Her birine tek tek bakardık. Ne istediğime karar vermek için. | Open Subtitles | وكنت أمضي أياماً في إختيار الشيء الذي أريد |
Şu anda yapmak istediğim tek şey Başkan'ın sakat bacağını düzeltmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريد عمله الآن هو علاج ساق السيّد المشلولة. |
Fakat size sormak istediğim böyle bir durumda velev ki doğru diyelim böylesi bir durum nasıl çözülür yada soruşturulur veya gözden geçirilir? | Open Subtitles | لكن السؤال الذي أريد طرحه عليك، في حالة كهذه، لنقل أنها حقيقية، كيف يتم التعامل مع شيء كهذا أو التحقيق فيه أو مراجعته؟ |
Altını çizmek istediğim tek bir nokta var, o da hepinizin hakları olduğu. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أريد قوله وإيضاحه جداً، هو أن لديكن جميعاً حقوقاً. |
Pekala, sizinle hakkında konuşmak istediğim son proje Chris Milk ile yapılan başka bir işbirliği. | TED | المشروع الأخير الذي أريد التحدث عنه هو تعاون آخر مع كريس ميلك. |
Göstermek istediğim bir sonraki proje bana bir yabancıdan eposta yoluyla geldi. | TED | المشروع التالي الذي أريد أن أعرضه قُدّم لي في بريد إلكتروني من شخص مجهول. |
Bahsetmek istediğim talebe yönelik üçüncü seçenek, enerji tüketimini azaltmanın üçüncü yolu, sayacınızı okuyun. | TED | الجانب المطلبي الثالث للخيارات الذي أريد التحدث عنه الطريقة الثالثة لتقليل استهلاك الطاقة هو إقرأ عداداتك. |
Sizlere göstermek istediğim bir sonraki proje daha detaylı keşiflerin(araştırma) olasılığı. | TED | المشروع القادم الذي أريد أن أريكم إياه هو نوع من استكشاف أعمق لتلك الإمكانية. |
Bugün hakkında konuşmak istediğim konu babamın durumundaki diğer insanlara nasıl yardım edebiliriz, çünkü kanser araştırmalarına yatırım sağlamak konusundaki düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. | TED | و الذي أريد مناقشته اليوم هو كيفية مساعدة أشخاص كوالدي, لأنه من المهم تغيير طريقة تفكيرنا فيما يتعلق جمع الأموال لتمويل أبحاث السرطان. |
Yani bugün sorduğum, sizlerle beraber incelemek istediğim soru şu: Ne tür bir maymunuz? Cinselliğimiz açısından. | TED | إذا ما أطلبه اليوم .. السؤال الذي أريد ان أكتشفه معكم اليوم هو من أي نوع من القردة نحن من ناحية سلوكنا الجنسي؟ |
Size son anlatmak istediğim ödülse Dr. Elena Bodnar'a verildi. | TED | الشيء الأخير الذي أريد أن أخبركم إياه هو عن جائزة أعطيناها للدكتورة ايلينا بودنار. |
Şimdi, ilk yapmanızı istediğim şey küçük bir düşünsel deney. | TED | إذاً، الشئ الأول الذي أريد فعله هو تجربة صغيرة. |
Size bırakmak istediğim soru ise: En çok özlem duyduğunuz şey nedir? | TED | إذًا فالسؤال الذي أريد أن أتركه لكم هو: ما الذي تتوقون إليه كثيرًا؟ |
Sen, benim yaşamak istediğim dünyadan korkuyorsun ve ben de senin görüşlerinden. | TED | تخاف من العالم الذي أريد أن أعيشه، وأخاف رؤاك في المقابل. |
Her birine tek tek bakardık. Ne istediğime karar vermek için. | Open Subtitles | وكنت أمضي أياماً في إختيار الشيء الذي أريد |
Bana genelde neden sanatla uğraştığımı, sanat fotoğrafçılığımla ilgili neler söylemek istediğimi ve bunun nasıl bir faydası olduğunu soruyorlar. | TED | دائمًا ما أُسأل لماذا أُمارس الفن، وما الذي أريد قوله عن تصويري الفني، وما الفائدة منه؟ |
#Şimşek gibi hızlı güzel bir şey Gitmek için buradan tam gereken şey# | Open Subtitles | * إنها لشيء صغير ولطيف * * يأخذني بسرعة للمكان الذي أريد * |