Bu yüzden onun yerine, yeni jenerasyon video sensörlerine baktık, ilk başta gece görüş gözlüklerinde kullanılmak üzere yapılmışlardı. | TED | بدلاً من ذلك، نحن انتقلنا إلى جيل جديد من أجهزة الاستشعار، والفيديو أنشئت أصلاً للاستخدام في النظارات الرؤية الليلية. |
Hiçbir şey söyleme, Senin gözlerinden görmeye çalışıyorum. göremiyorum. | TED | إنني أحاول أن أبصر من خلال عينيك، فأنا لا أستطيع الرؤية |
Bu gelişim eğrisi görme yetisinin ne şekilde üst üste gelişen parçalardan oluştuğu bize emsali görülmemiş derecede önemli bilgiler veriyor. | TED | منحنى التطور هذا, يعطينا معلومات غير مسبوقة و غاية في الأهمية و القيمة عن كيف أن سقالة الرؤية تلك يتم إقامتها. |
Göremiyorsan, görmek için gösterdiğin çaba başka bir şeyi kullanmanı engelliyor olabilir. | Open Subtitles | أعني، إذا لم تستطيعي الرؤية ربما يجعلك تبذلين جهداً إستعملي شيء آخر |
Ben bunun bir ürünüyüm. vizyon sahibi bir anne ve baba. | TED | أنا نتاج هذان الأم والأب ذوي الرؤية وحكمة. |
Duyduğum vakit kızımın görüşü sonunda kendini hayal kırıklığına uğrattı | Open Subtitles | في اللحظة التي علمت بأن إبنتي لن تتمكن من الرؤية |
Visualize çatlakları hakkında bildiğim şey iş etiğine dikkat ettikleri. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد حول مجانين منظمة الرؤية لديهم أخلاقيات العمل |
Tehlikeli. Bu nedenledir ki, belki, bu görüş açısına sahip olmaya çalışacaksınız. | TED | خطير. لهذا السبب ربما، سوف تحاول الحصول على هذه الزاوية من الرؤية. |
görüş açık. Her yönde 20 millik bir görüş alanım var. | Open Subtitles | الرؤية جيدة لدي على الأقل 30 ميل واضحة في كل الإتجاهات |
görüş çok kötü o yüzden herkesin dikkatli olmasını istiyorum, böylece hızı arttırabiliriz. | Open Subtitles | الرؤية مُزرية، لذا أودّ أن يقوم الجميع بالمراقبة حتّى نزيد من السرعة مُجدداً. |
KB: Hayır mı? SJ: Hayır, ardını göremiyorum. | TED | كيث بارى: كلا؟ ستيف جيرفيتسن:كلا، لا أستطيع الرؤية من خلالها |
Gözbebeklerim yandığı için pek iyi göremiyorum. | Open Subtitles | على حساب اننى لا استطيع الرؤية وعيناى مغمضتان |
göremiyorum. Sanki Mississippi nehri buradan akıyor gibi. | Open Subtitles | ـ لا استطيع الرؤية هنا ـ انه كنهر المسيسيبي |
Yan etkileri; bulantı, baş ağrısı, ağız kuruluğu, bulanık görme, baş dönmesi, anal sızıntı, böbrek yetmezliği ve inme olabilir. | Open Subtitles | الآثار الجانبية يمكن أن تشمل الغثيان ، الصداع ، جفاف الفم وضوح الرؤية ، الدوار ،تسرب الشرج الفشل الكلوي والمخ |
görme yeteneklerinin bizden 8 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. | Open Subtitles | يُتوقع أن الرؤية عندهم أكبر بـ 10 مرات من البشر |
İnsanlar daha uzakları görmek isterse bakış açısını genişletmek için tepeye çıkarlar. | Open Subtitles | عادةً لو أراد الناس الرؤية لمسافة بعيدة فإنهم يتسلقون جبلاً لتوسيع منظورهم |
Ağaçlardan ve sisten görmek zor ama şu yukarıdaki Büyük Ayı. | Open Subtitles | من الصعب الرؤية خلال الأشجار والضباب، ولكن هناك نجم الدب الأكبر |
Yaşadığım en dönüştürücü deneyim buydu -- o anda, disonansı (uyumsuz nota bileşimi) ve armoniyi duymak, insanların beraberce şarkı söylemeleri, paylaşılan vizyon. | TED | اكثر تجربة تحويلية مررت بها في تلك اللحظة سماع التنافر و الانسجام والناس تغني الناس مع بعضها الرؤية المشتركة |
Bir kaç gece görüşü gözlüğüne, biraz sersemletici el bombasına... | Open Subtitles | ما رأيك في بعض أجهزة الرؤية الليلية؟ وبعض القنابل الصاعقة؟ |
Ayrıca şu Visualize belası da yok oldu gitti. | Open Subtitles | بالأضافة الى التخلص من هراء منظمة الرؤية |
Sen bir sahtekârsın, yürüyen bir yalansın ve içinden karşıyı görebiliyorum. | Open Subtitles | أنتِ محتالة وكاذبة ويمكنني الرؤية من خلالك |
Bu Görüntü, gün içerisinde ve uykunuzda sizi birkaç kez ziyaret ediyor. | TED | هذه الرؤية تستمر في زيارتك عدة مرات في اليوم وحتى في نومك. |
- Ama bunlar takılıyken bile çok daha iyi görüyorum. | Open Subtitles | لكني أستطيع الرؤية على نحو أفضل بالفعل، حتى وأنا أرتديها |
Peki o zaman Pantheon gibi emsalsiz yaratıcı vizyonu ve teknik karmaşıklığı olan bu projeler aslında nasıl meydana çıkıyor? | TED | بعد ذلك، كيف يمكن لهذه المشاريع ذات الرؤية الإبداعية غيرالمسبوقة والتعقيد التقني مثل البانثيون تحدث في الواقع؟ |
Eğer onun nerede olduğunu bilseydim bu gözüm hala görüyor olurdu. | Open Subtitles | لو كنتُ أعرف، لربّما كنتُ سأظلّ قادراً على الرؤية بهذه العين. |
Göz yaşartıcı gaz görmeyi engelliyordu. | Open Subtitles | حسناً، كانَ من الصَعب الرؤية بسبب غاز الدموع احتمينا أنا و تيم ماكمانوس خلفَ عمود |
Çocuklar, Tony o robota "Vision" dedi. | Open Subtitles | يا رفاق , توني دعا ذلك الإنسان الآلي الرؤية |
Fakat neden göremiyor? | Open Subtitles | درجه الخاصه بنيجي لا يمكنها الرؤية خلال هذا |