Derek'in benim için bu kadar şey yapması çok güzel. | Open Subtitles | من الرائع أن ديــريك فعل هذا من أجلي، لكن أحيانا |
Pat Mitchell: Seni görmek çok güzel, arkadaşım. | TED | بات ميتشل: من الرائع أن أراك، يا صديقتي. |
Dostuma bunu yaşatan kadınla sıkı dost olmanın, harika bir fikir olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنه من الرائع أن أصبح صديقاً للمرأة التي فعلت ذلك لصديقي. ..عندما |
Affedersin, beraber yaşamanız konusunda ahmakça davrandım. İkinizin aynı eve taşınıyor olması harika. | Open Subtitles | لقد كنت مخطئ بذلك الأمر برمته أعتقد من الرائع أن تنتقلوا للعيش سوياً |
Seni...seni görmek gerçekten harika. | Open Subtitles | . . أتعرف , إنه فقط من الرائع أن أراك . . |
Kabul et 3'ün gücünün tekrar aynı çatı altında olması hoş bir şey. | Open Subtitles | يجب أن تعترفي أنه من الرائع أن تكون قوة الثلاث تحت سقف واحد |
İyi günler efendim. Tekrar birlikte olmak ne güzel değil mi? | Open Subtitles | مساء الخير يا سيدي أليس من الرائع أن نجتمع كلنا ثانية؟ |
Tutunacak birşeylere... sahip olmak güzel olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه من الرائع أن يكون لديك شيء تتمسّك به. |
Jane Fonda: Merhaba Pat. Sizinle olmak çok güzel. | TED | جاين فوندا: أهلاً يا بات. من الرائع أن ألتقي بك. |
Tekrar beraber olmak çok güzel tıpkı eski günlerdeki gibi, ve kendimi şimdi çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | انه لمن الرائع أن نجتمع ثانية مرة أخرى مثل الأيام الخوالي أشعر بالتحسن |
Teşekkürler millet. Akıllı olmak çok güzel birşey. | Open Subtitles | شكراً أيها الجميع، من الرائع أن تكون عاقلاً |
Aynı gece ikimizin de ödül kazanması harika bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن نكون قد فزنا بالجوائز في الليلة ذاتها |
Kaçıp gitmek gibi kötü bir alışkanlığı var ayrıca öyle yaptığında benim harika bir popom olduğunu hatırlamakta fayda var. | Open Subtitles | لديها عادة سيئة فى المشئ للخارج بالرغم من ذلك عندما تفعل هذا من الرائع أن تذكرنى أننى لدى مؤخرة جميلة |
Bu projeyi kafanda canlandırabilmen harika bir şey. | TED | من الرائع أن بإمكانك تخيّل هذا المشروع. |
Steven'ın sizin gibi, saptığı yönden döndürmek için uğraşan ve onun adına bizimle konuşan bir patronu olması harika. | Open Subtitles | أنا .. أنا اعتقد بأنه من الرائع .. أن لدى ستيفن رئيس يهتم بما فيه الكفايه إلى أن يأتي إلى هنا و أن يتكلم عنه |
Kendimize ayırabileceğimiz vaktimizin olması harika değil mi? | Open Subtitles | من الرائع أن يتسنى لنا وقت لنبقى بمفردنا ، أليس كذلك؟ |
Senden duymak gerçekten harika olurdu. | Open Subtitles | سيــكون من الرائع أن أسمع منـك خبـراً |
Onu tekrar görmek gerçekten harika olurdu . | Open Subtitles | سيكون من الرائع أن أراها مرة أخرى |
Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن تتعلم لغة كاملة من أجل شخص لم تقابله بعد |
İki çırak birden olur dükkânda, ne güzel. [HAREKETLİ MÜZİK BAŞLAR] | Open Subtitles | من الرائع أن يكون لي متدربين إثنين يعملان في المحل معًا |
Her gün buraya gelen mutlu çiftleri görmek güzel olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنه من الرائع أن ترى العديد من السعداء المخطوبين كلّ يوم. |
Bir gün evlenip de çocuk sahibi olmak güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الرائع أن أكون متزوج وأن يكون لديّ ابن.. |
Tanrım aileyi böyle arada görmek ne kadar güzel değil mi? | Open Subtitles | ياإلهي، من الرائع أن ارى العائله مع بعض بهذا الشكل |
Bu sefer farklı bir yol izlemek harika olmaz mıydı? | TED | أليس من الرائع أن نسلك مسلكًا مختلفًا هذه المرة؟ |