Güzel bir bahar havası, açık anıtlar ve diğer binalardaki turist toplulukları. | Open Subtitles | الجو الربيعي الجميل ، الحشود السياحية حول الآثار العامة وغيرها من المباني. |
Evet, ama bahar dönemi için tekrar davet edilme ihtimalim var. | Open Subtitles | أجل، لكن ثمة احتمال أن تتم دعوتي ثانية في الفصل الربيعي |
demir gibi sağlamım geç kalırsan başına bela sararım bir bahar akıntısında geç kalırsan gemiyi salmaya. | TED | أنا قوي مثل صحن حديدي، الويل لك إن كنت متأخرا إذا صادف ذلك دفع قارب على المد الربيعي. |
bahar antrenmanındaydım, ve bu çocuğu gördüm, hemen polislik için sınava girdim. | Open Subtitles | لقد كنت في التدريب الربيعي.. و رأيت هذا الفتى.. تركت اللعب و مباشرة ذهبت لإختبار الشرطة. |
Evet, Spring Caddesi'nden buraya o kadar yolu yürümek zorunda kaldık. | Open Subtitles | نعم ، علينا عبور الطريق من خلال الشارع الربيعي |
Pandalar, bahardaki çitleşme dönemine dek yalnız yaşarlar. | Open Subtitles | حياة باندا إنفرادية في الغالب، حتى في موسم التناسل الربيعي. |
Ta ki yılın birinde bahar erken gelip buzları eritene kadar. | Open Subtitles | حتى تلك السَنَةِ، الذوبان الربيعي حلّْ مبكراً، |
Bu güzel bahar sabahı neden dışarıya çıktınız? | Open Subtitles | ما الذي أتى بكما إلى هنا في هذا الصباح الربيعي الجميل؟ |
bahar temizliğinin en güzel yanı bir şeylerden kurtulmak. | Open Subtitles | أفضل ما بالتنظيف الربيعي الخروج للتنظيف الربيعي |
bahar temizliği sadece eski eşyalardan kurtulmak değil. | Open Subtitles | التنظيف الربيعي ليس بشأن تفحص الأشياء والتخلص من الفوضى |
Bu bahar neşesi sana biraz sığ ve düşüncesizce gelebilir ama bu da benim ben yaşamı seçtim deme yöntemim... ölüm yerine. | Open Subtitles | هذا الحفل الربيعي قد يبدو سطحيا وغير ملائم للظروف بالنسبة لك ولكنه طريقة في القول أنني أختار الحياة بدل الموت |
Yarın bahar ekinoksu yılın en büyük gelgitini yaratacak ve yiyecek için harika bir fırsat tanıyacak. | Open Subtitles | غدا ً, سوف يخلق الانقلاب الربيعي التيارات المائية الاقوى خِلال السنة. وفرصة رائعة من أجل وجبة طعام. |
Evet. Babamla Woodlands bahar balosunda tanışmış. | Open Subtitles | نعم، لقد قابلت والدي في مهرجان وودلاند الربيعي |
Evet. Babamla Woodlands bahar balosunda tanışmış. | Open Subtitles | نعم، لقد قابلت والدي في مهرجان وودلاند الربيعي |
Dur. bahar temizliğinin bir bölümü de yeniden düzenlemedir. | Open Subtitles | انتظري , جزئاً من التنظيف الربيعي يدور حول اعادة التنظيم |
21 Mart bahar ekinoksu ve 24'ü de şeytan festivali. | Open Subtitles | الحادي و العشرين من مارس هو الإنقلاب الربيعي و الرابع و العشرين هو وليمة الوحش |
Hani bahar yürüyüşü için bana sponsor olmuştun ya, kilometresi 5 dolardı. | Open Subtitles | اذن اتذكرين كيف قمت برعايتي لماراثون المشي الربيعي خمس دولارات مقابل كل ميل |
Beni hala delta-pi bahar buluşması için suçluyosun. | Open Subtitles | انت لاتزالين تلومينني بسبب الإجتماع الربيعي السنوي للنساء القياديات |
Tatlım, bugün bahar temizliği için bana yardım edersen çok iyi olur. | Open Subtitles | عزيزي، بإمكاني فعلاً الإستفادة من مساعدتك بفترة التنظيف الربيعي اليوم |
Spring Caddesi, çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | الشارع الربيعي... |
Ona göre her jenerasyonda bahardaki gündönümünde insanlar delirip, grup seks yapıp, ormanda çiftleşmeye başlarlarmış. | Open Subtitles | .. وفقًا لها عندما يكون هناك جيلٌ وقت الإعتدال الربيعي يبدأ سكان البلدة التصرف بجنون |
Bu yaşta? Hayır, hayır, yaz tatilinde değil. | Open Subtitles | انه التدريب الربيعي مع الجوارب الحمراءِ |