ويكيبيديا

    "الرجال والنساء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Erkekler ve kadınlar
        
    • Kadınlar ve erkekler
        
    • kadın ve erkek
        
    • erkek ve kadınların
        
    • kadın ve erkeklerin
        
    • kadın ve erkekler
        
    • erkek ve kadın
        
    • erkek ve kadınlar
        
    • kadınların ve erkeklerin
        
    • Kadınlarla erkekler
        
    • erkeklerin ve kadınların
        
    • erkek ve kadının
        
    • insanlara
        
    • insanların
        
    • erkek ve kadınlara
        
    Bir başka deyişle, Erkekler ve kadınlar hep birlikte ibadet ediyordu. TED بصورة آخرى .. كان الرجال والنساء يؤدون الشعائر سوية
    Toplumumuz neden kutuplaşmaya ve ayrımcı, bencil politikaların, ki onları Kadınlar ve erkekler birlikte yaptılar, baskısı altında kalmaya devam etti? TED لماذا مجتمعنا لا يزال يهيمنان عليه الإنقسام و السيطرة من سياسيات الأنانية والهيمنة من الرجال والنساء علي حد سواء
    Ve buna göre kadın ve erkek hücresel ve moleküler seviyelerde birbirinden farklıdır. TED وما يعنيه هو أن الرجال والنساء مختلفون في كل شيء، حتى على مستوى الخلايا والجذيئات.
    Yani bugün sizden istediğim erkek ve kadınların kendi geçmişlerine tutsak olmadığı bir dünya hayal etmenizi, kötü hareketlerin ve hataların sizi hayatınızın sonuna kadar tanımlamadığı bir dünya. TED لذا ما أطلبه اليوم هو تصور عالم يكون فيه الرجال والنساء ليسوا رهائن لماضيهم، حيث الآثام والأخطاء لن تحددك لبقية حياتك.
    Tanrı'yı kadın ve erkeklerin yüzlerinde ve aynadaki yansımamda görüyorum. Open Subtitles فى وجوه الرجال والنساء ،أرى الله، وفي وجهي في المرآه.
    Yakın zamanda kadın ve erkekler koğuşlarında yapılan tamiratların da etkisi var. Open Subtitles ويرجع ذلك في جزء منه إلى التجديدات الأخيرة في عنبر الرجال والنساء
    Yedi erkek ve kadın kaosun getirdiği düzene şekil verdi. Open Subtitles سبعة من الرجال والنساء الذين صوروا القوانين من رماد الفوضى.
    Evet, bu erkek ve kadınlar bana göre gösterinin yıldızlarıydı. TED نعم، بالنسبة لي كان هؤلاء الرجال والنساء هم نجوم العرض.
    Tarihimizde ilk defa Hindistan'ın birçok şehrinde Erkekler ve kadınlar ülkedeki kadınların asıl vaziyetinin korkunç gerçekliğinin farkına vardı. TED و لأول مرة في تاريخنا استفاق الرجال والنساء على الحقيقة المرعبة لحالة النساء الحقيقة في هذا البلد.
    Erkekler ve kadınlar topu uzağa atabilme konusunda farklıdır. TED أحد الأشياء التي يختلف فيها الرجال والنساء هو مدى إمكانيتهما في رمي الكرة بعيدًا.
    Erkekler ve kadınlar iş yerinde gözyaşı akıttıklarında cezalandırılırlar. TED يُعاقب كل من الرجال والنساء في العمل عندما يذرفون الدموع.
    Bize Kadınlar ve erkekler arasında bazı farklılıklar olduğu hiç anlatılmadı. TED لم نتعلم أبدًا أن هناك أية اختلافات بين الرجال والنساء.
    Mesela, Kadınlar ve erkekler dijital ortamda farklı şekilde mi güveniyor? TED على سبيل المثال، هل يثق الرجال والنساء في البيئات الرقمية بشكل مختلف؟
    Gerçek şu ki kelimenin tam anlamıyla aramızda Irak veya Afganistan gazisi olan 2.6 milyon kadın ve erkek var. TED في الواقع لدينا حرفيًا 2.6 مليون من الرجال والنساء الذين هم من قدامى الجنود في العراق أو أفغانستان وهم جميعًا بيننا.
    Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor. TED هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة.
    Federal mahkemeler, kadın ve erkeklerin fiziksel uygunluk testi programları için fizyolojik olarak aynı olmadıklarını belirtti. TED أوردت المحاكم الفيديرالية أن الرجال والنساء ليسوا متساوين فيزيولوجيًا من أجل دعم برامج اللياقة البدنية.
    Utanç kadın ve erkekler için aynı his, ama cinsiyete göre organize oluyor. Kadınlar için, TED يشعر الرجال والنساء باحساس العار ذاته. لكنه يتعلق بالجنس. للنساء،
    Çocuklarla ilgili fantezi kuran birçok erkek ve kadın tanıyorum. Open Subtitles انا اعرف الكثير من الرجال والنساء من الذين يفكرون بالاطفال
    Nijerya'da öldürülen erkek ve kadınlar, uzun süredir kapılarını dünyaya kapalı tutan bir ülke adına iyi niyet göstergesi bir programın parçasıydılar. Open Subtitles أولئك الرجال والنساء الذين قتلوا في نيجيريا , كانوا جزءاً من مهمة ذات نوايا حسنة من دولة تاهت طويلاً في غياهب الظلام
    Sanırım, kadınların ve erkeklerin bu olaya, bakış açısındaki temel farklılıkları bu vurgular. Open Subtitles أظن أن هذا فعلًا يوضِّح الفرق الأساسي في طريقة .نظر الرجال والنساء للمشكلة
    - Kadınlarla erkekler ayrı mı? Open Subtitles ــ هل يعمل الرجال والنساء منفصلين؟ ــ نعم
    Bütün erkeklerin ve kadınların, inanç ve biçimlerin eşit olduğu bir dünya. Open Subtitles حيق الرجال والنساء من كل حدب وصوب مُتساوون
    Seks yapmış erkek ve kadının dost olabileceğine. Open Subtitles ذلك أن الرجال والنساء يمكن أن يكونّوا أصدقاء عندما يمارسون الجنس؟
    Bugün Antonio körfezinde yaşayanların 100 yıl önce bu kasabayı kurmak için için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak çalışan insanlara büyük bir vefa borcu vardır. Open Subtitles الان كلا منا يعيش اليوم في انطونيو باي وندين لهم بالشكر لهؤلاء الرجال والنساء الذين كانوا هنا من 100 سنه
    Bu yönetimdeki hiç kimse, bu cesur insanların oy verme haklarını sınayamaz. Open Subtitles لا يمكن لأحد في هذا الحكم أن يسلب الحق من هؤلاء الرجال والنساء الشجعان في التصويت
    Benim için bu genç, savunmasız erkek ve kadınlara erişebilmek çok önemli. TED بالنسبة لي من الصعب الوصول إلى الشبان والضعاف من الرجال والنساء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد