ويكيبيديا

    "الرهيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korkunç
        
    • berbat
        
    • Muhteşem
        
    • korkulan
        
    • müthiş
        
    • İpek
        
    • feci
        
    Her birimizin kaçınılmaz bir şekilde o korkunç günahı işlemesi gereken an gelir. Open Subtitles لنا ولكل واحد منا سنضطر لمواجهة اللحظة عندما نضطر للقيام بذلك الذنب الرهيب
    Ekim ayında suç duyuruları ilk kez ortaya çıktığında korkunç Korsan Roberts ve İpek Yolu destekçileri öylece dağıldı. Open Subtitles أعتقد أن أنصار القرصان الرهيب روبرتس وطريق الحرير فقط تبعثروا لأن فجأة هذا الشيء الذي بدا وكأنه مجتمع مثالي
    Ve sonra bugün, bu korkunç hastalık tarafından felç olan çocukların sayısında yüzde 99 -- yüzde 99'dan daha yüksek sayıda -- azalma oldu. TED و اليوم ، هناك انخفاض بمعدل 99 بالمئة أكثر من 99 بالمئة في عدد الأطفال الذين يصابون بالشلل بسبب هذا المرض الرهيب.
    berbat bir geri çekilme hissi süreci sonrasında, tıpkı kafein eksikliğinin baş ağrısı gibi, artık hoş hissediyorum. TED وبعد فترة وجيزة من شعور الانسحاب الرهيب حقا، كأنه صداع بسبب قلة الكافيين، فأنا أشعر بالطمأنينة الآن،
    korkunç Ventoux'un, kızgın güneş altında pişen beyaz çöle bakan, Muhteşem bir manzarası var. Open Subtitles فينتوكس الرهيب منظر رائع صحراء بيضاء، تحت شمس محرقة.
    Bu köhne ve fantastik sarayda sırtında korkunç bir elektirikli kutu... ...öylece duruyordu. TED وهناك، مع هذا المربع الكهربائي الرهيب في هذا القصر الرائع.
    korkunç bir karanlıktan şefkatli ruhlar ve dilin kendisi tarafından çekilip alınıp karşınıza geldim. TED لقد جئت إليكم من خلال الظلام الرهيب سحبت منه بمساعدة نفوس طيبة وعن طريق اللغة نفسها.
    O yıl, Kosova'da benim de şahit olduğum kötü ve korkunç bir şey yaşandı. TED وفي ذلك العام، في كوسوفو، حدث ذلك الأمر الرهيب جدا الذي رأيت.
    Benim korkunç yaratığım hayattayken burada bir düğün olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون هناك زفاف بينما المخلوق الرهيب الي صنعته مازال حيا
    Söyler misiniz, onu niçin o korkunç vaziyette fotoğraflamak zorundaydılar ki? Open Subtitles أخبرني ، لماذا قاموا بتصويرها في هذا الوضع الرهيب ؟
    Mahvolmuş bir deve zincirlenmiş, korkunç bir kızgınlıkla yanıyordu. Open Subtitles التى كُبّلت بالسلاسل مع عملاق مُدمّر, وكان يحترق بالأستياء الرهيب
    İçindeki bu korkunç şeyi yenmeyi başarırsan, yanına geleceğim. Open Subtitles يوم تتغلب على هذا الشىء الرهيب داخلك سأكون فى انتظارك
    Fakat, Spartacus adlı kölenin... cesedini veya canlı olarak kendisini... teşhis etmeniz şartıyla korkunç çarmıha germe cezası uygulanmayacak. Open Subtitles لكن العقاب الرهيب ألا وهو الصلب قد تحدد على شرط وحيد وهو التعرف على جثة
    Hayatın korkunç ve sefil olarak ikiye ayrıldığını düşünüyorum. Open Subtitles أنا أشعر أن الحياة تنقسم ما بين الرهيب والبائس
    O iki kategori şöyledir... korkunç; ölümcül hastalık, körler ve sakatlardır. Open Subtitles هاتان هما النوعيتان الرهيب يكون مثل، حالات في نهاياته
    Hiç birimizle evlenmeyeceğini düşünmek çok korkunç. Open Subtitles من الرهيب التفكير بأنه لن يتزوج أحدا منا
    Bu korkunç yeri hatırlamayacaklar. Open Subtitles و لن يكون لديهم أى ذكرى لهذا المكان الرهيب.
    Ama kimi zaman, çok kötü bir şey olduğunda ölü korkunç bir kederi beraberinde getirir ve ruhu huzura kavuşamazdı. Open Subtitles لكن احيانا يحدث ما هو سيىء جدا انة هذا الحزن الرهيب الذى يحملة معة بحيث لاتستطيع روحة الارتياح
    Fakat aynı zamanda alışılmadık bir şeyle de ilgiliydi, bu da tiyatro topluluğunun sahne aldığı bu küçük ve berbat binaydı. TED ولكنه يتعلق أيضا بشيء غير اعتيادي هذا البناء الصغير الرهيب الذي اعتادوا أن يقدموا عروضهم فيه.
    Bence o Muhteşem eserinin... sorumluluğunu üstlenmelisin. Open Subtitles و أظن أنه يجب عليك الدفاع عن عملك الرهيب
    Açık denizlerde, senin gemin saldırdı, ve korkulan korsan Roberts hiç esir almaz. Open Subtitles فى أعالى البحار هوجمت سفينته و القرصان روبرتس الرهيب لا يأخذ سجناء أبدا
    müthiş suç ortaklığımızı kimse bozamaz. Open Subtitles أحداً لا يستطيع الحول بين تواطئنا الرهيب
    Tekrar aydınlandığında tekrar kütüphanedeydim ve başım feci ağrıyordu. Open Subtitles حتى عدت للمكتبة ثانيةً، بذلك الصداع الرهيب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد