İnsan kaynaklarının CEO'dan bir şeyi beş yıl saklaması rutin bir şey mi? | Open Subtitles | الروتيني هي الموارد البشرية التي تم حجبها عن الرئيس التنفيذي لنصف عقد ؟ |
Lakin, günümüz doktorları rutin tarama veya tedavi konusunda eğitilmemişlerdir. | TED | وحتى الآن، الأطباء ليسوا مدربين اليوم في الفحص أو العلاج الروتيني. |
Umutlarım, nefes analizi kullanan rutin taramaların artık bir noktada erken safhada tedavi olmalı ya da olmamalı mıyız ya da ne zaman olmalıyız ikilemi kırabilmemiz için yeterli veri ve içgörü sağlayabilmesinden yanadır. | TED | فطموحي هو أن استخدام تحاليل التنفس في الكشف الروتيني يمكن أن يوفر كمية كافية من المعلومات لنتمكن في مرحلة ما من حل هذه المعضلة والتنبُّؤ بتأكد تام، إن كان بإمكاننا العلاج بمراحل مبكرة ومتى؟ |
W6N, Jamaika. rutin bir iletim sırasında bağlantı koptu efendim. | Open Subtitles | دبليو 6 إن ، جامايكا , الإتصال مشوش سيدى أثناء الإرسال الروتيني |
Bir dublörün Günlük rutini, ölümle tango yapmak misali tehlikelerle yüzleşmektir. | Open Subtitles | في العمل الروتيني لل البهلوان , و المخاطر التي يواجهها يوميا مثل القيام التانغو مع الموت. |
Sıradan kontrol için Cane'le yaklaşmışlar, aşağılıkların ateş etmeye başlamış. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك مع (كين) لأجل الفحص الروتيني .. وبدأ الأوغاد في إطلاق النّار |
22 Eylül'de, Manhattan Bar'da içkisini yudumlarken narkotik ekipleri rutin bir kontrol gerçekleştirmişler. | Open Subtitles | في 22 سبتمبر أخذ مشروبا في حانة مانهاتن عندما وجد بالمصادفة فرقة مخدرات أثناء الفحص الروتيني |
rutin fiziksel kontrolün için buraya geldiğinde... meni örneği de almamızı istemenin nedeni neydi? | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا للفحص الطبي الروتيني , و طلبت تحليل الخصوبة ما هو السبب؟ |
Nasıl bir anne rutin bir kolonoskopide çocuklarına babalarının öldüğünü söyler ve ne için? | Open Subtitles | أي أمي تلك التي تقوم بإخبار أولادها بأن أباهم ميت أثناء تنظير القولون الروتيني من أجل ماذا؟ |
Polis tarafından yapılan rutin incelemeler ile bulunamaz ama müvekkilimiz işi garantiye almak istiyor. | Open Subtitles | الفحص الروتيني بالشرطة لَنْ يكْشفَها لكن موكلنا يريد ضمانة |
Birkaç yıl sonra yeni bir sorun var mı diye rutin taramaya gittim. | Open Subtitles | بعد بضعة أعوام، ذهبت للفحص الروتيني للتحقق من أي مشاكل جديدة |
Hava aracı rutin Duvar kontrolü yaparken bulmuş. | Open Subtitles | طائرة بدون طيار ألتقطتها أثناء مسحها الروتيني للحائط. |
Ta ki 1972 baharında rutin bir muayeneyi kaçırdığı için yazılı olarak cezalandırılıncaya dek. | Open Subtitles | عندما توقف خطياً جراء فشله .في العلاج الطبيعي الروتيني |
Bu akşam Woodlawn Colonels'a meydan okuyacaklar ve bu bir rutin olmalı, düzenli bir sezon maçı ve altı sayı avantajlılar. | Open Subtitles | الليلة، وسوف يجتمع وودلون العقداء ، وهذا هو، الموسم العادي الروتيني ، على الرغم من أنها قد سجل 6 الهبوط. |
Oraya gideriz, onlar salatalarını yerken rutin şeyleri yaparız. | Open Subtitles | فقط نذهب هناك نقوم بعملنا الروتيني بينما هم يأكلون سلطة غدائهم |
Güvenlik, rutin kontrolünü yaparken bunu keşfetti. | Open Subtitles | الامن اكتشفها خلال المسح الروتيني للطابق |
Güvenlik, rutin kontrolünü yaparken bunu keşfetti. | Open Subtitles | الامن اكتشفها خلال المسح الروتيني للطابق |
Ah, gitmeden önce, görüştüğümüz rutin emirler için mührünüzü alabilir miyim? | Open Subtitles | قبل أن نغادر، هل لي بختمك على ذلك الأمر الروتيني الذي ناقشناه؟ |
rutin inceleme uygun bulundu ama bu acil görünüyor. | Open Subtitles | ،قد يكون الفحص الروتيني ملائماً لكن هذا يبدو عاجلاً |
Ama o bir anda karanlığın içinde kayboluyor, Günlük işine gidiyor. | Open Subtitles | ولكنهم يختفون داخل الغبار للقيام بعملهم اليومي الروتيني |
Sıradan kontrol için Cane'le yaklaşmışlar, aşağılıkların ateş etmeye başlamış. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك مع (كين) لأجل الفحص الروتيني .. وبدأ الأوغاد في إطلاق النّار |
Yalnız bu sefer rutinden krize dönenen durum yerine, direk olağan dışı bir durumla başlayacaksınız ordan devam edeceksiniz. | Open Subtitles | ،ولكن هذه المرة بدلًا من البدء بالوضع الروتيني ،ثم التحول لحالة قصوى ستبدأون بحالة قصوى |