baraj çökmüş ve sular Ca' Zuliani'yi basmış. | Open Subtitles | لقد فاض السد وغمرت المياه منطقة زولياني. |
Nehrin aşağısına yeni bir baraj inşa ettik ve çok yakında buralar tamamıyla sular altında kalacak. | Open Subtitles | السد تم تشييده أسفل النهر وفي القريب العاجل هذا المكان سيغمره الماء |
Tony Stead adamı Scammonden barajı'nın orda belden aşağısı beton hâlde görmüş. | Open Subtitles | يقول توني ستيد انه جلس في أسفل السد في سكاموندن بسروال متشقق. |
5. mıntıkadaki Barajın yıkılması başkentin büyük bölümünün elektrik kesintisine sebep oldu. | Open Subtitles | السد الذي تدمر في المقاطعة 5 قضى على معظم الكهرباء في الكابيتول |
Baraja doğru yaklaşıyoruz. Arkadaki nöbetçilere haber verebilirsin. | Open Subtitles | نحن قادمون الى السد ضبامكانك طلب الحرس البحري |
Aptal bir çavuş beni selamladı ve barajdan geçtiğimizi söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | رقيب معتوه أعطانى التحية و نسيت أن أذكركم بمرورنا على السد |
Sadece bu baraj da değil. baraj üstüne baraj, baraj üstüne baraj. | Open Subtitles | والأمر ليس هذا السد فحسب بل سد تلو الأخر |
Kocanızın itiraz ettiği baraj projesi... | Open Subtitles | السد الذي عارضه زوجك. إنهم يخدعون لوس أنجليس. |
baraj inşaatı başlamadan önce nehir'e kadar bütün ağaçlar sökülecek. | Open Subtitles | كل هذا، وصولا الى النهر. قبل أن حتى يمكن البدء في بناء السد. |
Bir gün kurduğun o baraj yıkılacak dedektif. | Open Subtitles | في يوم من الأيام سينكسر السد الذى بنيته أيها المخبر. |
Köyümüz baraj suyu altında kaldı. Herkes bir yana dağıldı. Kim nerede belli değil artık. | Open Subtitles | قريتنا أغرقتها مياه السد كل الناس فيها تشتتوا في كل مكان |
İkinci bir baraj, bir tane daha yapıyorlar! | Open Subtitles | إنه السد الثاني, إنهم يقومون ببناء سدٍ آخر. |
Ellerinde Almanların malzemesinin yarısı olsaydı o barajı yerle bir etmiştim. | Open Subtitles | لو أملك نصف المعدات لجعلت السد كالجبن السويسرى |
Çavuş Almanların depolarında gerekli malzemenin olduğunu ve yarbayın da onlarla barajı havaya uçurabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | الرقيب ميللر يعتقد أن الألمان لديهم المعدات اللازمة في مخازن الامدادات بحيث يمكن ان يفجر السد |
Kesim atölyelerine doğru ilerlersiniz tâ ki Coffer barajı'na ulaşıncaya kadar. | Open Subtitles | انه يمشي كثيرا تحت مصنع الخشب حتى الوصول الى السد |
- Su hacmi ve yapısal eksiklikler için hızlıca yaptığım hesaplara dayanarak Barajın çöküşüne 68 dakika var derim. | Open Subtitles | بناء على بعض الحسابات سريعة لحجم المياه وأوجه القصور الهيكلية، أود أن أقول لدينا 68 دقيقة حتى ينهار السد. |
Ama haritada Barajın yakınından geçtiğimizi fark ettim. | Open Subtitles | لكنني لاحظت على الخريطة أننا مررنا على السد بحوالى نصف ميل |
Charlie takımı, merkez. Baraja doğru hareketlenin. Tamam. | Open Subtitles | فريق تشارلي 2 ، هنا القيادة تحرك إلى السد وأمن المنطقة المحيطة ، حول |
Bu barajdan çok büyük enerji elde ediyor olmalılar. | Open Subtitles | هم يجب أن يحصلوا على الكثير من القوة من هذا السد. |
Bu barajda neler olduğunu bana anlatmadan, hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أذهب إلى أيّ مكان حتى تخبرني مالذي يحدث حقا في هذا السد |
Bundan böyle barajdaki çatlağa su sızmasın diye parmağını dayayan küçük Hollandalı çocuk olmayacağım! | Open Subtitles | لن أكون عالقة وسطكم كالفتى الهولندي الذي علق اصبعه في السد بعد الآن |
O tarihte Barrage'de kaydedilen bir yarık etkinlik kaydı yok. | Open Subtitles | لا وجود لنشاطات الصدع في نطاق السد في هذا التاريخ |
Set kırılacak. Tüm vadi sular altında kalacak! | Open Subtitles | السد سينهار والوادى كله سيغرق بالفيضان |
Barikatın arkasında bir yerde Görmek istediğin bir dünya mı var? | Open Subtitles | في مكان ما خلف السد هل هناك عالم تود معرفته ؟ |
Bu kaya setin üzerinden ana kampın olduğu vadiyi görebiliyordum. | Open Subtitles | و من فوق هذا السد الزلالي كنت أستطيع النظر أسفل الوادي حيث قاعدة المخيم |