Günün birinde Altı kırbacı taşıyan gelecek, ve savaşa yol açacak. | Open Subtitles | لأنه سيأتى اليوم ، الذى سأحمل فيه السوط الذهبى و أقودكم جميعا اٍلى الحرب |
Çelik kırbacı ya da göktaşı çekicini tercih ederim ama hepsini bilmek ve alıştırma yapmak gerekir. | Open Subtitles | او اسلحه. انا افضل السوط الفولاذي او مطرقة النيزك, |
Şaklama sesinin nedeni Kırbaç ucunun ses hızından daha hızlı hareket etmesidir. | Open Subtitles | فرقعة ذلك السوط هي بسبب أن حركة طرفه اسرع من سرعة الصوت |
Neredeyse bir kamçı vurulmuş gibi ve belirli bir noktada nehrin yolunu kesiyor. | TED | إنها مثل منحنيات السوط وينفصل عن مسار النهر في نقطة معينة. |
100 Kırbaç bir onbaşı yani dokuz kamçılı kırbacı kullanma becerisi olmayan biri tarafından vuruldu ama hırsız kaçmadı. | Open Subtitles | مئة جلدة ينفذها عريف رجل ليس لديه خبرة باستعمال السوط لكن اللص لم ينكسر |
Düşük kalorili "Cool Whip" en iyisidir. | Open Subtitles | منخفض الدهون بارد السوط هو أفضل. |
Oh hayır, şimdi hatırladım, kamçıyı babuna bırakmak istiyordum. | Open Subtitles | لا، تذكرتُ للتو أردتُ ترك السوط لقرد البابون |
Sen parti denetçisi olduğunda, benim de liderlik ile güçlü bağlarım olacak. | Open Subtitles | عندما تكونين حاملة السوط سيكون لدي حليف قوي في القيادة |
Bütün gün müsait değilim... o yüzden kırbacı yerden alsan iyi edersin. | Open Subtitles | و ليس أمامي اليوم بطوله لذا من الأفضل أن يرفع أحدكما هذا السوط |
Büroya kadar git de kırbacı getir. | Open Subtitles | إذهب إلى المكتب وأحضر السوط الكبير |
Kocasının hobisinin otoriter kadınla Kırbaç saklamaca oynamak olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | إعتقدت أن زوجها كان يلعب إخفاء السوط مع معالجته للسيطره |
Kocasının hobisinin otoriter kadınla Kırbaç saklamaca oynamak olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | إعتقدت أن زوجها كان يلعب إخفاء السوط مع معالجته للسيطره |
Önemli olan şey belli bir ağırlığı olur ve o Kırbaç sallama sesini çıkarırlar. | TED | ما هو مهم أن لديه وزن معين، ولديه نوع من صوت السوط. |
Ama kamçı ve bağlama izlerini dikkate alırsak, hiç şüphe yok ki bu bir şiddet. | Open Subtitles | لكن إذا أخذنا بعين الاعتبار السوط و الأربطة فليس مبالغة للقول قد كان عنيفاً |
Genç bir bayanın üzerindeki kamçı ve bağ izlerinin sapkınlık olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أود أن أقول أن علامات السوط و كدمات الأربطة على شابة يعد انحرافاً |
Ben eli kamçılı adamım. | Open Subtitles | أنا الرجل ذو السوط |
Her zaman dediğim gibi, Miracle Whip burgerle iyi gider ama bir kedinin derisini yüzmek için kullanamazsın. | Open Subtitles | مثلما قُلت, السوط المعجزة لابأس به بالبرغر , لكن... لايمكنكَ إستخدامه لجلدِ القطة. |
Putu at, kamçıyı atayım. | Open Subtitles | إرمي لي التمثال فأرمي لك السوط |
Şunu söylememe izin verin ben ideallerimden asla taviz vermeyeceğim ve bu yüzden beni parti denetçisi yapmalısınız. | Open Subtitles | دعونا فقط نقول هذا أنا لن أضحي أبداً أبداً بمبادئي وذلك لماذا يجب أن تضعوني بمنصب السوط |
Matematikçiler, bir kırbacın ses duvarını aşarken sağa ve sola hareketindeki darbe sesinin nereden geldiğine bakmak için fotoğraflar kullandılar. | TED | وقد استخدم علماء الرياضيات الصور لرؤية أماكن انحناء والتفاف الصوط التي يحدث فيها صوت الفرقعة عندما يكسر السوط حاجز الصوت |
Garmiskar, kamçının gücünü göster ona. | Open Subtitles | دعه يتذوق طعم السوط |
Ama seçmenler nasıl denetçi olduğunu öğrenirse, kafa kafaya olmaz daha. | Open Subtitles | لكن لن يكون كذلك إذا ما عَلمَ الناخبون كيف أصبحت السوط. |
Senin hakkında iyi düşüncelerim var. Bir de kırbacım. | Open Subtitles | لدي شعور جيد بشأنك, و أنا أمتلك السوط |
Adına "Çırpılmış Turşu" deriz ve gençlere satarız. | Open Subtitles | "و نطلق عليها السوط المخلل" "و نبيعها للمراهقين"! |
Whiplash, burası Blackbeard telsiz kontrolü, tamam. | Open Subtitles | فريق السوط هنا اللحيه السوداء فحص الإشاره , حول |