1986 yılında eski Sovyetler Birliği, İkon adında bir iletişim uydusu fırlattı. | Open Subtitles | في عام 1986 الاتحاد السوفييتي السابق أطلاق القمر الصناعي الخاص بالاتصالات أيكون |
İki kültür arasındaki barışı korumak adına, bu tabloyu Sovyetler Birliği halkına bağışlıyorum. | Open Subtitles | من أجل السلام عن طريق الثقافات أنا أتبرع بهذه اللوحة الى الشعب السوفييتي |
On yıl önce şansım yaver giymişti ve Sovyetler Birliği'nden kaçabilmiştim. | Open Subtitles | منذ عشر سنوات، كنت محظوظًا بما يكفي للخروج من الاتحاد السوفييتي. |
Adamlarımın dediğine göre Sovyet büyükelçisi bu hafta şehirde olacakmış. | Open Subtitles | أحد مصادري أخبرني بأن السفير السوفييتي سيكون هنا هذا الأسبوع |
Lech Walesa'nın bir milyon Sovyet askerini Polonya'dan çıkararak, bildiğimiz üzere Sovyetler Birliği için sonun başlangıcı oldu. | TED | و ساعدت ليك فاوينسا لطرد واحد مليون جندي سوفييتي من بولندا و نهاية الإتحاد السوفييتي كما كنا قد عهدناه. |
Sovyet İstihbarat Servisinin bildirdiğine göre geçen 24 saat içerisinde cephede önemli bir değişiklik yaşanmadı. | Open Subtitles | تقرير مكتب الإتحاد السوفييتي. لا تغيرات مهمة في الجبهة. في آخر 24 ساعة. |
KGB'nin kendi projelerinde çalışması için bir bilim adamını kaçırdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا مؤمن بأن الأمن السوفييتي اختطفوا العالم ليعمل على مشروع يخصهم |
İngiliz Hükümeti, Sovyetler Birliği ile diplomatik ilişkileri kesince de görevimiz başarıya ulaşacak. | Open Subtitles | و عندما تقطع الحكومة البريطانية علاقاتها الدبلوماسية بالاتحاد السوفييتي ستكون مهمتنا قد أُنجزت |
İngiliz Hükümeti, Sovyetler Birliği ile diplomatik ilişkileri kesince de görevimiz başarıya ulaşacak. | Open Subtitles | و عندما تقطع الحكومة البريطانية علاقاتها الدبلوماسية بالاتحاد السوفييتي ستكون مهمتنا قد أُنجزت |
Sovyetler Birliği'nde tarım öğrenen uzmanlar için Rusça dil eğitmeni. | Open Subtitles | مدربة لغة روسية للمتخصصين الذين يدرسون الزراعة في الاتحاد السوفييتي |
Bulgakov’un hikâyesi yazıldığı yerde geçiyor yani Stalin döneminin zirvesindeki Sovyetler Birliği'nde. | TED | حيث تدور أحداثها في نفس مكان كتابتها وهو الإتحاد السوفييتي في ذروة حكم ستالين |
Sovyetler Birliği son 55 yılın en düşük buğday rekoltesini aldı. | Open Subtitles | الاتحاد السوفييتي عانى 55 عام من قلة القمح |
Bayanlar ve baylar, Birleşik Devletler Başkanı ve Sovyetler Birliği Genel Sekreteri. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي الرئيس الأمريكي والسكرتير العام للاتحاد السوفييتي |
Sovyetler Birliği dağıldığında da, rahatlayacağımızı düşündük. | Open Subtitles | و نحن ظننا أننا سنرتاح عندما انهار الاتحاد السوفييتي |
17 düşman uçağı düşürdü, ve öldükten sonra bir Sovyet kahramanı oldu. | Open Subtitles | لقد أطلق النار على 17 طائرة للعدو وأصبح بطلًا للاتحاد السوفييتي بعد وفاته. |
O sıralarda Sovyet Bölgesi'nde yaşayan kız kardeşiyle ilişkisi olmamış. | Open Subtitles | ولا وجود لاتصال مع أخته التي عاشت في النطاق السوفييتي في ذلك الوقت |
Amerikalılar ve İngilizler, Almanya'daki kendi bölgelerinde Sovyet etkileşimi olmayan, istikrarlı ekonomiler geliştirmek için aceleciydi. | Open Subtitles | كان الأميركيون والبريطانيون متعطشين لإقامة ،اقتصاد مستقر في مناطق نفوذهم بألمانيا دون تدخل من الاتحاد السوفييتي |
Sovyet orağı kadar namussuz, çekiçi kadar da sert... | Open Subtitles | منحرف كالمنجل على العلم السوفييتي و قوي كالمطرقة التي تتقاطع معه |
Çok gerildiler, çok sinirliler. Sovyet takımı için alışılmış değil. - Harikasınız. | Open Subtitles | فغلب على لعبهم الحذر والتوتر كانوا يهابون الفريق السوفييتي |
Kiev'de büyüdüm ve sonra Sovyet Ordusu'na katıldım. | Open Subtitles | لقد ترعرعت في كييف ثمّ انضممت إلى الجيش السوفييتي |
Buraya KGB sizi, ailenizi ve önemsediğiniz herkesi tehdit ettiği için geldiniz. | Open Subtitles | أنت هنا لأن الأمن السوفييتي يستهدفك انت وعائلتك كل وأي أحد يهمك |
Uçaklarımızı ve denizaltılarımızı onlar fark etmeden Sovyetlerin bölgesine sokabiliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نذهب بطائراتنا وغواصاتنا داخل الاقليم السوفييتي مباشرة بدون أن يتم اكتشافنا |