yelkeni indirmek gerekli, radarları tarıyor olabilir. | Open Subtitles | أفضل تنزل الشراع فى حالة أن رادارهم يمسح |
yelkeni çevirin. Rüzgar üstü halat gevşet. Flama savlosunu bas. | Open Subtitles | اخفض هذا الشراع وارخ تلك الدعامة ووشاحها |
Akıntı bizi gideceğimiz yere götürüyor, belki de yelkeni indirmeliyiz. | Open Subtitles | التيار يجذبنا في الاتجاه الذي نريد أن نذهب فيه يجب أن ننزل الشراع |
Ama eve dönmek için heyecanlı olan Theseus, beyaz yelken açmayı unutup, daha önceki siyah yelkeniyle denize açılmıştır. | Open Subtitles | لكنه كان متحمس جداً للعودة إلى الديار، لهذا نسى الوعد وواصل رحلته بنفس الشراع الأسود الذي بدأ الرحلة بهِ. |
O adam, teğmen yelken atölyelerini dolaşıyormuş. | Open Subtitles | ذلك الرجل، الملازم. إنه يدقق في كل مصنعي الشراع. |
Tüm azizler adına, Kaptan, vazgeçmezsek Yelkenleri kaybederiz. | Open Subtitles | لا بد من خفض الشراع وتقليل السرعة وإلا سنفقد كل حمولة السفينة |
Birden rüzgar ana yelkeni direkten söküp atmış. | Open Subtitles | وفجأة، الريح مزّقتْ الشراع الرئيسي مِنْ الساريةِ |
Pekâlâ, ana yelkeni nasıl indirdiğini görelim. | Open Subtitles | ،حسناً إذن دعنا نشاهدكَ تُنزل الشراع الرئيسي؟ |
Ana yelkeni toplayın. Sandalları indirin. | Open Subtitles | انزل الشراع الرئيسي، وانشروا القوارب |
Yine de çiğ zarar vereceğinden yelkeni ve ağır misinaları eve götürmek iyi olacaktı. | Open Subtitles | " .. لكنه كان يُفضل أخذ الشراع و الحبال إلى البيت .. " " حيث الندى يسبب أضراراَ لهم .. " |
Direği çıkarıp, yelkeni topladı. | Open Subtitles | قام بخلع الصارى " " .. بعد أن طوى الشراع |
Pekala, şu vinci kullanalım ve ana yelkeni kaldıralım. | Open Subtitles | حسنا ,فلمد الرافعة ونرفع الشراع الرئيسى |
Geride kaldığımı sanır fazla yelken çekip, yetişmeye çalıştığımı sanırsa... | Open Subtitles | إذا إعتقد أني لم أعود. وأني كنت أحمل الشراع أكثر من اللازم وأني كنت أحاول الهرب. |
Karşıdaki yelken atölyesinde mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعمل في مصنع الشراع الذي بأخر الشارع؟ |
yelken balıkları yaklaşma sırasında gözlerine güvenirler bu yüzden genelde gündüz avlanırlar. | Open Subtitles | تعتمد أسماك الشراع علي حاسة الإبصار أثناء إقترابها من هدفها |
Direkte kocaman bir üç köşe yelken, kıçta bekleyen iki derin deniz oltası. | Open Subtitles | 60 قدماً ووحش يتدلّى من فوق الشراع قضيبان في أعماق البحار يتدلّيان في الكوثل |
16 Mayıs 1596 tarihinde Devlet Başkanı ve Hollanda Prensi Maurits'in buyruğu ile gemimiz Wargat boğazına doğru Kuzey Çin Çin Krallıkları'na ulaşabilmek için yelken açtı. | Open Subtitles | في 16 مايو 1596 بناءً على الأوامر التي أعطيت لنا تم رفع الشراع عبر المضيق |
Kaptana söyleyin, tepe Yelkenleri indirmeliyiz. | Open Subtitles | ..أخبر الكابتن بأننا يجب أن ننٌزل الشراع الأعلى |
Yelkenleri açılınca 12 deniz mili hıza çıkıyordur. | Open Subtitles | يجب أن تصل الى اواحد وعشرين عقدة تحت الشراع الكامل |
Bu düşük hız, düşük rüzgar hızı ve manevra kabiliyeti çok arttırılmış ve burada küçük bir dalgayı geçiyorum. Yelkenin pozisyonuna bakın. | TED | هذه سرعة بطيئة، سرعة ريح بطيئة، والقدرة التناورية تتزايد جدا، وهنا سأؤدي انعطافا صغيرا، وأنظر في وضع الشراع. |
Bana bir iyilik et, ipleri gevşet Flok yelkenini sancağa çevir. | Open Subtitles | اصنع معي معروفاً أرخ الشراع اذهب إلى الميمنة |
Gemi arması ana yelkene çarpıyordu. | Open Subtitles | وتتضارب حبالها مع الشراع الرئيسي. |
Bir tekne alır açık denizlere açılırsın bir rüzgar yakalarsın ve yelkenler o rüzgarla dolar. | Open Subtitles | أن يكون لديكِ قارب في بحر مفتوح ثم تلتقطين الرياح وتملأ الشراع |