ويكيبيديا

    "الشىء الوحيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey
        
    • tek şeyi
        
    • olan tek
        
    Annem, bunun bizi bir arada tutan tek şey olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمى أعتادت أن تقول أن هذا الشىء الوحيد الذى جعلنا اقرب
    Güven bana, orada düz olan tek şey televizyon ekranları. Open Subtitles و صدقنى , الشىء الوحيد المُسطح هناك هو شاشات التلفاز
    Panzehirin onun esas amacını engelleyecek tek şey olduğunu biliyordu. Open Subtitles كانت تعلم ان المضاد هو الشىء الوحيد الذى سيوقف خطته
    O, bu mağazadan almaktan gerçekten zevk aldığım tek şey. Open Subtitles هذا هو الشىء الوحيد الذي يمتعني شرائه في هذا المحل
    Ellerimi donunun içine sokmayacak kadar çok sevdiğim tek kadından bana kalan tek şeyi de benden aldılar. Open Subtitles وقد اخذوا الشىء الوحيد المتبقى لدى من المرأة التى احببتها بما فيه الكفاية والتى لم اضع يدى تحت سروالها
    Dikkatimi çeken tek şey "lamba" yerine "ateş böceği demesiydi. Open Subtitles الشىء الوحيد البارز هو استخدامها للحشرات المضيئة بدلا من المصابيح
    Üzgün olduğum tek şey, buraya gelirken bir tarafımın donması. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يحزنني أني أتيت في هذا الطقس البارد
    O kadın ile on milyon dolar arasındaki tek şey benim. Open Subtitles انا الشىء الوحيد اللذي يقف ما بينها وبين 10 ملاين دولار
    Kendi başına takip ettiği tek şey aslında aktivite. Onu bile tam anlamıyla yapmıyor. TED الشىء الوحيد الذي يتتبعه بنفسه هو النشاط. و حتى في تلك الحالة، لن يكون كاملا.
    Yapılacak tek şey var, o da kamuflaj. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    Seninle ilgili özel olan tek şey sevişmek hakkındaki tuhaf fikirlerin. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى يميزك هو فكرتك الغريبة عن ممارسة الحب
    Canlı götürmek isteyeceğim tek şey kendim. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى اريده، ان يرجع حيا هو انا
    Senin bu koltuğa gelmeni engelleyen tek şey, yerçekimi kanunu. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى يَشُدُّكِ إلى هذا المقعد الآن هو قانون الجاذبيّة.
    Benimle ilgili düşündüğün tek şey... Open Subtitles لنواجة الحقيقة , الشىء الوحيد الذى تهتم بى لأجلة هو المال
    Kontrol altında tutmadığım tek şey sensin. Open Subtitles أيّها التحرّى، الشىء الوحيد الذى ليس تحت سيطرتى، هو أنت
    Kemerlerin işe yaradığı tek şey pantalonlarınızı tutmasıdır. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى تفيد فيه الأحزمة هو منع السروال من السقوط
    Kemerlerin işe yaradığı tek şey, pantalonlarınızı tutmasıdır. Tamam, idmana başlayalım, olur mu? Open Subtitles الشىء الوحيد الذي تفيد فيه الأحزمة هو منع السروال من السقوط
    Artık önemli olan tek şey sevdiğimiz insanlar. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى يهم الاّن هو الأشخاص الذبن نحبهم
    Sahip olduğumuz gerçekten etkili tek silahın onların yapamadığı tek şeyi yapabilme yeteneğimiz olduğunu söyledim. Open Subtitles حسنا , إن السلاح الحقيقى و الفعال الذى نملكه هى قدرتنا على فعل الشىء الوحيد الذى لا يستطيعوه
    Bizi geceleri donmaktan kurtaran tek şeyi mi? Senin için bile Raven bu çok aşırı. Open Subtitles ان السفينة هى الشىء الوحيد الذى يبقينا على قيد الحياة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد