ويكيبيديا

    "الصافي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saf
        
    • net
        
    • temiz
        
    • Katışıksız
        
    • ner
        
    • politen
        
    İnsanların pek fazla fotoğrafını çekmedim, çünkü onlar kendilerini saf bir yönelime itiyorlar. TED ليس لدي الكثير من صور الناس لأنهم يشكلون عائقاً في نمط الدراسة الصافي
    O saf bembeyaz manzarada yabancı, uzak bir dünyada gibi hissedersin. Open Subtitles في ذلك المنظر الابيض الصافي تشعر وكأنك في عالم غريب بعيد
    Ve, yanında, saf kokain bulunan büyük bir poşet çıkmasıda, yine büyük şanssızlık. Open Subtitles و من حظك السيء أيضا أننا أمسكنا بك و معك حقيبة من الكوكايين الصافي
    Şu anki pozisyonuna getirildiğinde, senin net değerin 100 milyon doları aşmıştı, bu yüzden ısırığı hissetmeyeceksin bile. Open Subtitles ربحك الصافي أكثر من مئة مليون دولار لذا لن تتأثر ثروتك بشئ
    Amity Adası, uzun zamandan beri temiz havası, temiz denizi güzelim kumsalları ile tanınmaktadır. Open Subtitles جزيرة اميتي كَانتْ مُنذُ فترة طويلة معروفةَ بهوائها النظيفُ، ومائها الصافي و الشواطئ ذو الرمالِ البيضاءِ الجميلةِ.
    Kampa gidebilmek için, saf kokain satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الكوكايين الصافي لنذهب إلى الحفل الصاخب
    Yani saf altından olduğu söylentileri seni hiç ilgilendirmiyor mu? Open Subtitles والحقيقة بأنّ يقولون بأنّه هل يجعل من الذهب الصافي يجعل لا لا يهم إليك؟
    Ama ölünceye dek bana verdiğin saf sevgi, her zaman orada yanan bir alev gibiydi. Open Subtitles لكن الحب الصافي الذي أعطيتني أياه كان مثل الهب دائما موجود ليضيئني
    Bana bir 42 beden uzun siyah, ve saf ipekten başka birşey bu vücuda değemez. Open Subtitles ,نعم، سأحتاج بذلة سوداء، بطول 42 .ولا شيء يمس هذا الجسم سوى الحرير الصافي
    Bana bir 42 beden uzun siyah, ve saf ipekten başka birşey bu vücuda değemez. Open Subtitles ,نعم، سأحتاج بذلة سوداء، بطول 42 .ولا شيء يمس هذا الجسم سوى الحرير الصافي
    Bizim çocuğumuz. Bizim. Bu yüzden saf kanı bu kadar çok istiyorsun. Open Subtitles أنه طفلنا, لذلك لديكِ شهوة تجاه الدم الصافي
    Hastalığın ilerlemesini önlemek için saf oksijen solumaya başladım ama yararlı oluyormuş gibi görünmedi. Open Subtitles لإيقاف تعاقب المرض بدأت بتنفّس الأوكسجين الصافي لكنّه لم يجدي بالمساعدة
    temiz yaşamım ve saf kalbim sayesinde herhalde, ha? Open Subtitles لابد أنها الحياة النظيفة والقلب الصافي أليس كذلك؟
    Sabah ele geçen ise birkaç kilo saf, arıtılmış şeker. Open Subtitles النتيجة في الصباح بضعة كيلوجرامات من السكر الصافي
    saf aşk tanrıçasından birinin ismidir. Open Subtitles إنه إسم أحد التوأمين اللإلهيين اللتان تملكان الحب الجميل الصافي
    Bu isim saf ve güzel olan ikiz aşk tanrıçalarından birinin ismi. Open Subtitles إنه إسم أحد التوأمين اللإلهيين اللتان تملكان الحب الجميل الصافي
    Sırf iç çamaşırınıza bakarak bile yıllık net gelirinizi anlarlar. Open Subtitles بستطاعتهم ان يخمنوا دخلكِ الصافي السنوي بالنظر فقط إلى ملابسكِ الداخلية
    Sırf iç çamaşırınıza bakarak bile yıllık net gelirinizi anlarlar. Open Subtitles هؤلاء النساء خبيرات بستطاعتهم ان يخمنوا دخلكِ الصافي السنوي بالنظر فقط إلى ملابسكِ الداخلية
    ve eğer temiz bir frekans bulamazsak, O zaman hiç kimseyle bağlantı sağlayamayız. Open Subtitles وإن فقدنا التردد الصافي حينها لن تتمكن من الاتصال بأحد
    Katışıksız Ölüm Korkusu. Open Subtitles الخوف الصافي من الموت
    Ben ner belgeselde gördüm. Open Subtitles رأيت ذلك في 'وثائقي معدل الالتحاق الصافي.
    Selobant, 27 metrelik temiz, politen bez. Open Subtitles شريط لاصق، 30 ياردة من ورق البولي إيثيلين الصافي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد