Belki de, ama eğer doğruluk payı varsa, bu Daily Planet 'da ön sayfa haberi olur. | Open Subtitles | ربما ولكن إن كانت صحيحة فستحتل الصفحة الأولى في دايلي بلانيت |
Ön sayfada yazıyor! Peşinde olduğun çocuk. | Open Subtitles | الصفحة الأولى، إنها على الصفحة الأولى الطفلة، تلك التي تبحث عنها |
Bence ilk sayfada, halkın kendi ülkesini yönetmesinin zamanının geldiğinden bahsetmeliyiz. | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نذكر ذلك يا هاري هذا هو الوقت المناسب لنشر قانون المناطق الفقيرة في الصفحة الأولى |
Ben de demin ilk sayfa manşetlerinden ağzımın payını aldım, yani acelem var. | Open Subtitles | لم أنتهِ من تنظيف أسناني وها هي صورتي على الصفحة الأولى علي الرحيل |
baş sayfaya Heather çıkıyor, ben ise Taco Bell kuponunun yanına sıkıştırılmışım. | Open Subtitles | لذا تحصل هذر على الصفحة الأولى و أصبح محشورا في بقسيمة تاكو بيل. |
Bu yüzden ilk sayfayı o günün anısına ayırdım. | Open Subtitles | لذا الآن أنا أكتب الصفحة الأولى لكي أحتفل بهذه الذكرى. |
Michael, bu yarınki Birinci sayfa. | Open Subtitles | هذه الصفحة الأولى من جريدة الغد تحسباً أن تكون قد ألغيت اشتراكك |
Bunu durdurmanın tek yolu her sabah ulusal basının ön sayfasında yer almaktan ve her akşam Tv haberlerinde olmaktan geçer. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمنعه من عمل ذلك أن نتواجد في الصفحة الأولى للصحف القومية كل صباح وبتواجدنا في نشرات الأخبار كل ليلة. |
İngilizce yayın yapan dünyadaki her gazetenin... ilk sayfasında olmak nasıl hissettiriyor? | Open Subtitles | فى الصفحة الأولى فى جميع الجرائد الإنجليزية فى العالم |
Hatta garanti ederim ki benimkisi ön sayfa haberi. | Open Subtitles | في الحقيقة، اضمن لك أن أخباري ستكون على الصفحة الأولى. |
En iyi gazetecime bir ön sayfa haberi yazdırdım ki, herkes evinizin yok olduğunu ve yetim kaldığınızı bilsin. | Open Subtitles | جعلت مراسلي النجم يكتب مقالة من أجل الصفحة الأولى ليعرف الجميع أن منزلكم دُمر وأنكم أيتام الآن. |
Benjy'i bırakmak zorundaydım. Sharona, tüm zaman boyunca gözümüzün önündeydi, direk Ön sayfada. | Open Subtitles | شارونا، انه كان أمامنا كل الوقت، على الصفحة الأولى |
Eğer işi berbat edersen, ilk sayfada olursun. | Open Subtitles | سيكون اسمك في الصفحة الأولى اذا أخفقت في المهمة |
İşimi iyi yaptığımı ispatlamak için ilk sayfa fotolarına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى باقة صور الصفحة الأولى لإثبات أعمل شغلي. |
Müfettiş, bugün baş sayfaya çıktık. | Open Subtitles | أيها المفتش ، نحن على الصفحة الأولى اليوم |
Bugünkü ilk sayfayı tamamen onun hikayesine ayırmış. | Open Subtitles | خصصت الصفحة الأولى لعدد اليوم بالكامل للخبر. |
Birinci bölüm, Birinci sayfa, birinci paragraf. | Open Subtitles | لقد كتب أبي عن هذا في الكتاب في الفصل الأول , الصفحة الأولى |
Tüm gazetelerin ön sayfasında oldukları için onları gördüğünü farz ediyorum. | Open Subtitles | منذ كانوا على الصفحة الأولى لكل صحيفة في العالمِ |
Yazın yarın yayınlanacak. Serbest kürsü kısmının ilk sayfasında. | Open Subtitles | سننشر قصتكِ غداً, في الصفحة الأولى في المقدمة |
ve Chicago gazetelerinde, birinci ya da üçüncü sayfada manşet olabilirsiniz. | Open Subtitles | ويتمّ وضع صورتك في الصفحة الأولى أو الثالثة في صحيفة شيكاغو |
Dur bir dakika, doğru mu anlamışım, aşağılayıcı bir şekilde canına okunmasının manşetlere çıkması seni hiç mi rahatsız etmiyor? | Open Subtitles | انتظر دقيقة, دعني أرى إذا ما كنت أفهم هذا وجودك في الصفحة الأولى حول إذلالك وتعرضك للضرب لا يضايقك مطلقا؟ |
Bu da 'Macbeth'in baş sayfası, bizzat Şekspir imzaladı. | Open Subtitles | حسناً, هذه هي الصفحة الأولى من مسرحية "مكبث"، موقعة من شكسبير بنفسه. |
Bunu bastırıp yarınki manşete koyun. | Open Subtitles | أنتهى من هذا وجهزه لينزل على الصفحة الأولى غداً |
Sayfa bir, Sayfa bir, Sayfa bir. | Open Subtitles | الصفحة الأولى، الصفحة الأولى، الصفحة الأولى |
Biraz daha beklersen, tüm ön sayfaya malzeme olursun. | Open Subtitles | إذا أَنتظرُت أطول من ذلك، سَيَكُونُ في جميع أنحاء الصفحة الأولى. |