Bizi de benzer bir şekilde öldürmek kesinlikle kuşku uyandırırdı. | Open Subtitles | سوف يثير ذلك الشكوك بالتأكيد إذا قاموا بقتلنا بنفس الطريقه |
Teker teker gelmelerine izin vereceğiz, işte bu şekilde yapacağız. | Open Subtitles | حسنا.. سوف ندعهم يدخلون واحد تلو الاخر ونفعل تلك الطريقه |
Şunu kafana sok. Gerçekten güvende olabilmenin tek yolu bu hikayeyi yayınlamaktır. | Open Subtitles | يجب أن تفهم أن الطريقه الواحده لابقائك آمن هى نشك لهذه القصه |
Akıllanmanın tek yolu, daha akıllı bir rakiple oynamaktır. Satrancın Temelleri 1883 | Open Subtitles | الطريقه الوحيده التي سوف تصبح بها افضل ان تلعب مع عدو اذكي |
Bir piyango yaptılar, ve bunun tek adil yol olduğunu söylediler. | Open Subtitles | كَانَ لديهم يانصيب، و قالوا أن تلك هى الطريقه الوحيده العادله |
Açık konuşalım ki, böyle bir yeri ancak onlar idare eder. | Open Subtitles | لنواجهه الأمر, هم الوحيدون القادرون على السيطره على المكان بهذه الطريقه |
Annem, eğer başını bu şekilde sararsan hemen ısınırsın demişti. | Open Subtitles | امى اخبرتنى ان لففت راسك بهذه الطريقه ستحصل على الدفء |
Sürekli insanların neden yaşadıkları şekilde yaşadıkları gibi soruları düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر بهذه الأسئله.. لمَ الناس يعيشون بهذه الطريقه طوال الوقت. |
Diyebilirdim, ama bu şekilde olunca iki eti de ben yiyorum. | Open Subtitles | كنت استطيع ايقاظك , لكن بهذه الطريقه حصلت على شريحتين لحم |
Bilgileri bu şekilde işliyoruz. Bunu inşaat sektörüne aktaracak olursak, | TED | بهذه الطريقه نستطيع ان نعالج المعلومات. هكذا تترجم ذلك لصناعة البناء، |
Ve bu şekilde söylendiğinde, çoğunlukla soyuttur. | TED | و عندما تقال بهذه الطريقه ، غالباً ما تكون مجردة تماماً. |
Daha fazla bu şekilde yaşayamazdım. Buna katlanamazdım. | Open Subtitles | لم اتمكن ان اعيش بتلك الطريقه بعد لم اعد اتحمل |
Bunu yapmanın tek yolu bombanın içinde bir izleme cihazı olması. | Open Subtitles | لذللك الطريقه الوحيده التى فعلت بها هذا بتعقبك للجهاز داخل القنبله |
İhtiyacın olanı benden al. Gücünü geri almanın tek yolu bu. | Open Subtitles | خذي ما تريدينه مني فحسب، إنها الطريقه الوحيدة لتستعيدي بها عافيتك |
Hey bayan, yakalanmamızın tek yolu senin bu işi mahvetmen. | Open Subtitles | ايه المراءه الطريقه الوحيده التي من الممكن ان تكشفنا بها |
Ama bizim için büyümenin tek yolu korkularımızla yüzleşip önümüze bakmak. | Open Subtitles | ولكن الطريقه الوحيده لنا لكي ننضج هي بمواجهة مخاوفنا والمضي قدماً |
Fakat kurdun başı belada ve ikimizin de aşkını kurtarmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | ولكن الذئب في مشكله وهذه هي الطريقه الوحيده التي ننقذ بها ما نحب |
Belki de gerçek hislerimi bastırmak için tek yol budur. | Open Subtitles | ربما هذه هي الطريقه الوحيده لكي أعبر عما أشعره فعلاً |
Kurtarmak için bildiğim tek yol da Emily Thorne'a dönüşmekti. | Open Subtitles | .. الطريقه الوحيده التي عرفتها هي بأن أكون إيميلي ثورن |
Bir araba satıcısıyla asla böyle lafa girmeyin. Zorlukları severiz. | Open Subtitles | لا تبدأى قط بهذه الطريقه مع بائع سيارات نحب التحديات.. |
Yanında kendimi öyle farklı hissettim ki umarım gerçekten öyle biriyimdir. | Open Subtitles | في الواقع جعلني اشعر بهذه الطريقه اتمني ان اكون علي حق |
Bu yolla işleri eve götürebilirim. Mesela... | Open Subtitles | بتلك الطريقه يمكننى ان اخذ الشغل الى المنزل |
Şu demek: bu sayede endişelenmemize gerek kalmayacak... köpek hamile mi kaldı diye. | Open Subtitles | هذا يعني فقط انه بهذه الطريقه ليس علينا القلق حول حمل هذا الكلب |
Oh , bu akıllıca , Böylece zenci olan üstüne alınmayacaktır. | Open Subtitles | اوه هذا ذكى بهذه الطريقه الرجل الملون لن ياخذها بطريقه شخصيه |
Aslında öyle bir şey yapmadılar. Sadece seninle çıkabilmemin tek yolunun bu olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | لم يفعلوا لقد شعروا انها الطريقه الوحيده لأفوز بمواعدتك |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | لجعل بافالو المحبوبه اجمل مكان للعيش وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Bunu kolaylıkla veya zor yoldan.. halledebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع فعل ذلك بالطريقه السهله او الطريقه الصعبه |
- Bu yöntem, zincirlenmiş içgüdülerime tam özgürlük veriyor yani. | Open Subtitles | تلك الطريقه تعطي غرائزي المتدربه الزمام الكامل.. أنت تعرف. |
O zaman, madem tek yolun bu olduğunu düşünüyorsun, sana yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | حسنا اذا اذا كنت تعتقد انها الطريقه الوحيده اعرف شخصا يستطيع مساعدتك |
Benim neslimin insanlarla tanışma yöntemi bu. | Open Subtitles | هذه هي الطريقه التى يتقابل بها جيلى مع بعضه البعض |