Benim oğlan video oyunları hastasıdır Pong oyununda ben de fena değildim. | Open Subtitles | ابني بارع في العاب الفيديو وانا لم اكن سيئا في لعبة البونغ |
Ve silahlı bilgisayar oyunları. Biz gerçekten dışarı çıkardık ve göt herifleri öldürürdük. | Open Subtitles | و لم تكن هناك العاب التصويب كنا نخرج و نصوب على الاغبياء فعلاً |
Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var. | TED | بما انني مصممه العاب, لدي مثل هذه الاشياء في كل مكان في المنزل |
Aynı zamanda dünya üzerinde bir oyun katmanı kurmaya oldukça kararlıyım. | TED | أنا عازم تماماً على محاولة بناء طبقة العاب على قمة العالم |
Yurtta bütün gece video oyunu oynamak isteyen baş belaları olabilir. | Open Subtitles | سيكون هناك بعض الحمقى الذين يريدون لعب العاب الفيديو طوال الليل |
Bunlar oyuncak değil tatlım. Anne, bu senin telefonun değil. | Open Subtitles | هذه ليست العاب يا عزيزى امى ، هذا ليس هاتفك |
Daha güzel oyunlar tasarlayabiliriz. | TED | فيمكننا ان نعيد تصميم العاب الفيديو والكمبيوتر |
Ama uçurtmalar sadece bunun gibi oyuncaklar değil. | TED | الطائرات الورقية ليست مجرد العاب مثل هذه |
Bildiğimiz gibi çocuklar ekranın karşısında çok fazla zaman geçiriyorlar, bu televizyon, bilgisayar oyunları yada herhangi başka birşey olabilir. | TED | نحن نعلم ان الاطفال يقضون كثير من الوقت خلف الشاشات اليوم سواء كان التلفاز او العاب الحاسوب او ما الى ذلك |
çok para yapan insanlar kavramına karşı ise bir tepkimiz yok. Bilirsiniz, çocuklara şiddet içeren video oyunları satarak | TED | كما تعلم. انت تريد ان تكسب 50 مليون دولار ببيع العاب فيديو عنيفة للاطفال. |
Genci, yaşlısı, tek başına oynanan oyunlar, vücut oyunları, kurallı oyunlar, alay etme. | TED | كل الأعمار، العاب فردية , العاب جسدية ، ألعاب خفة ، الوشم. |
Ben Palo Alto'danım. Bilgisayar oyunları tasarlarım. | Open Subtitles | انا اعيش في بالو التو انا اصمم العاب الكمبيوتر |
Masada oyun oynuyor. Evet lütfen bir şişe şarap daha. | Open Subtitles | العاب الكومبيتر على مائدة الطعام نعم رجاءا زجاجة نبيذ اخرا |
Duyduğuma göre video oyun konsolları oyun piyasasını hâlâ elinde tutuyormuş. | Open Subtitles | ومن ما اسمعه , العاب الخراطيش لا زالت تمتلك تجارة الألعاب |
Bu bir oyun tasarımcısı olarak çok ilgimi çekmişti çünkü ben hiçbir zaman, oyunu şu zor konu üzerine yapsam mı yapmasam mı diye düşünmem. | TED | وذلك كان عجيب بالنسبه لي كمصممه العاب فديو لانه لم يخطر لي, هل يمكنني ان اصنع لعبه بهذا الموضوع ام لا؟ |
Şehir sakini bir çocuk 51 saat bilgisayar oyunu oynadıktan sonra öldü. | Open Subtitles | وفاة صبي المحلي بعد ان لعب العاب الفيديو 51 لمدة ساعة متواصلة |
Ve sonra, bir kaç yıl önce oyuncak mağazasında düşünmüştüm. | Open Subtitles | قبل سنوات قليلة كنت في متجر العاب و راودتني فكرة |
Karımın oyuncak bebek koleksiyonu var, Marilyn Monroe'yu ödünç verdi. | Open Subtitles | لكن زوجتي لديها مجموعة العاب وقامت باعارتنا لعبة مارلين مونرو |
Sınırsız bir servet. oyuncaklar ve ödüller. Hem de hayal bile edemediğiniz kadar. | Open Subtitles | ثروات هائلة ، العاب ، وجوائز اجمل مما في احلامك |
Cinayet için kullanılan bomba ticari amaçlı Havai fişek kullanılarak yapılmış. | Open Subtitles | القنبلة التي إستخدمت لقتل الضحية كانت مصنوعة بإستخدام العاب نارية تجارية |
Bakalım Jack dedenin koca eğlence sepetinde... hangi onaylanmış dahi oyuncakları varmış? | Open Subtitles | دعنا نرى العاب العبقرية المصدقة التى يضعها "جاك" فى صندوق المتعة الكبير. |
O büyüklükteki bir karton çok fazla oyuncağı içine alabilir. | Open Subtitles | كرتونة بهذا الحجم اكبر من كمية العاب الأطفال |
Dua etmeyi, çeşitli hafıza oyunlarını denedim. | TED | حاولت الصلاة، حاولت ممارسة كافة أنواع العاب الذاكرة. |
Tıpkı video oyunlarında senin nasıl iyi olacağını öğrendiğin gibi. | Open Subtitles | مثلما انت لا زلت تتعلم كيف تكون جيدًا العاب الفيديو |
Şu büyük poker oyunlarından birini düzenlemek için bizden kurtulmak istiyorsun. | Open Subtitles | تريد ان تتخلص منا حتى تستطيع استضافة احدى العاب الورق خاصتك |
Eğer bunu baronun doğum gününe yetiştiremezsem, ölü bir oyuncakçı olacağım. | Open Subtitles | انظر انا فقط صانع العاب واذا لم انهى هذه فى الوقت المناسب لعيد ميلاد البارون غدا |
Ancak oyunlardan bahsedince | TED | لكن عندما نفكر في العاب الفديو, كثيرا من الوقت نفكر |
M.J., başından kötü birşey geçti, ve bununla ilgili sinirlenmeye başladığın her anda, bunu dondurma yada video oyunlarıyla örtbas etmek istedim, ama gerçek şu ki örtbas etmemeliyiz. | Open Subtitles | ام جي شيء رهيب حصل لك و كل مرة تبدأ بالشعور بالغضب بشأنه ارغب بتغطيته بالبوظة او العاب الفيديو |