Bir yemeği seninle paylaşamayacak kadar meşgul değilim asla, Sevgili oğlum. | Open Subtitles | لم يكن شيء ليشغلني عن تناول وجبة معك يا صغيري العزيز |
Bir yemeği seninle paylaşamayacak kadar meşgul değilim asla, Sevgili oğlum. | Open Subtitles | لم يكن شيء ليشغلني عن تناول وجبة معك يا صغيري العزيز |
Dinle, benim Sevgili dostum görünüre göre ailene kötü etkin oluyor. | Open Subtitles | إسمع، يا رجلي العزيز يبدو أن لك تأثيرًا سيئـًا على عائلتك |
"Sevgili dostum Truman, çok uzun zamandır senden haber alamadım. | Open Subtitles | صديقي العزيز ترومان لم أسمع عنك شيئا منذ وقت طويل |
Sevgili Papi bir türlü doğru kızla karşılaşmadığımı söylediğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | والدى العزيز أتتذكر عندما كنت غير قادر على مقابلة الفتاة المناسبة |
Sevgili Kardeşim... lrak'ta olduğumuz hergün şunu düşünüyoruz, bizim burada ne işimiz var? | Open Subtitles | أخي العزيز كل يوم ونحن في العراق كنا نسأل أنفسنا ماذا نفعل هنا؟ |
İki... 3500 Dolara Sevgili ev sahibime ikisini birden veriyorum. | Open Subtitles | الإثنتين.. ؟ بـ 3500 دولار, العزيز صاحب الأرض أخذ إثنتين |
Sadece tek bir çözüm var: Gel, benim Sevgili dostum. | Open Subtitles | هناك طريق واحد هو أن تأتي لي يا صديقي العزيز |
Sevgili kardeşim gerçek anlamıyla beni dünyanın öteki ucuna gönderdi. | Open Subtitles | أخي العزيز وضعني بشكل حرفي في الجهة الاخرى من العالم |
Sevgili dostum, ölüm hepimizin kapısını çalacak ama eğer doğru yolda ilerleyen bir adamsa şimdi Yüce Tanrı'mızla beraber. | Open Subtitles | صديقي العزيز الموت قادم لنا جميعاَ لكن إن كان بحق رجلاَ على طريق الصلاح فهو الآن مع خالقنا السماوي |
Sevgili patronunun geleceği yemek için neler almam gerektiğine bakıyorum. | Open Subtitles | أنا أرى ما أحتاجه لحفلة العشاء الليلة مع مديرك العزيز |
Sevgili oğlum hedefimize yaklaşmak üzereyiz ama şimdi daha fazla gayret göstermeliyiz. | Open Subtitles | ابني العزيز إننا على مقربة من هدفنا لكن جهودنا يجب أن تتضاعف |
Ve hiçbir şey, hiç kimse, sen bile Sevgili oğlum yoluma çıkamaz. | Open Subtitles | ولا شيء ولا أحد لا حتى أنت يا ابني العزيز سيعترض طريقي. |
Sevgili oğlumun sözlerinde zarafet eksikliği olabilir ancak hissettikleri gerçektir. | Open Subtitles | كلمات إبني العزيز قد تفتقر لِلباقة, لكن عواطفه تحمل الصدق. |
Sevgili oğlum, Çar bir çok Avrupa kralına savaş ilan etmeyi uygun görmüştür. | Open Subtitles | ابني العزيز , الإمبراطور يري أنه من الملائم إعلان الحرب علي ملوك أروبا. |
Anlaşıldı mı? değerli arkadaşım Majora Carter bir keresinde bana kazanacak çok şeyimiz olduğunu kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığını söylemişti. | TED | حسناً؟ صديقي العزيز ماجورا كارتر مرة قال لي، لدينا كل شيء لنكسب، و لاشيء لنخسره. |
O senin en iyi arkadaşın değildi. En eski arkadaşındı. | Open Subtitles | لكنه لم يكن صديقك العزيز بل كان صديقك الأكبر سناً |
Yüce Tanrım, lütfen Lee Carter'a çok fazla... zarar gelmesin. | Open Subtitles | يا ربي العزيز , لا تجعل لي كارتر يتألم بشدة. |
Hamar, Aziz dostum, seni tekrar görmek çok güzel, özledim seni. | Open Subtitles | هيمار,صديقى العزيز, من الجيد رؤيتك ثانيآ. لقد أفتقدتك. |
Seni zarftan çıkartıp orada hemen orada okudum ah Canım arkadaşım." | Open Subtitles | لقد أخرجتك من الظرف و بدأت فى قراءتك قرأتك هناك أوه يا صديقى العزيز |
Çünkü, tatlı dostum, seninle ben bu kırmızı duvar gibiyiz. | Open Subtitles | لأنه يا صديقي العزيز انا وانت مثل ذلك الحائط الأحمر |
Dur anne, değiştirme. O benim çok yakın bir arkadaşım. | Open Subtitles | أوه , انتظري يا أمي هذا هو صديقي العزيز جدا |
Sevgili baba, tüm Hayatım boyunca kaderimin, sadece soyadımdan gelen bir üstünlükle, azamet olduğu söylendi. | Open Subtitles | أبي العزيز" "طوال حياتي "قيل لي بأن مقدراً لي العظمه" " تستند فقط على قيمة إسمي" |
kıymetli gezegeninizden 300 ışık yılı uzaktasınız. | Open Subtitles | أنت تبعد بـ 300 سنة ضوئية عن كوكبك العزيز |
Peki senin Sevgili, silahlı babanı ne yapacağız, Sevgilim? | Open Subtitles | والأن ماذا علينا أن نفعل بــوالدكِ العزيز المُحب للسلاح؟ |