"العنيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• inatçı
• inatçıdır
• dik
• Asi
• keçi

Unut gitsin, Robbie. Ne hissettiğini biliyorum. İnatçı, yaşlı keçinin onun hala masum olmadığını düşündüğüne eminim.
انس الامر، روبي اعرف كيف شعرت اراهن ان ذلك الكبش العنيد لا زال غير مصدق انه بريء

Alt tarafı boks yapacaktın, ama hayır, yapar mısın hiç, seni inatçı.
كل ما كان عليك عمله هو ان تلاكم ولكن لا ،ليس انت، ايها العنيد

Oreste, seni inatçı keçi, defol, seni işe yaramaz şey!
أوريستى,أيها العنيد الغبى إذهب بعيداً, هذا غير مجدى

Babam, çok inatçıdır.
كان والدي العنيد جدا.

Seni kralın üvey kardeşi inatçı Lord Dunois ile tanıştırayım.
دعينى اقدم لكى اخو الملك العنيد لورد دونوا

Senin inatçı Fransız beynin içinde bulunduğumuz durumu anlamayı reddediyor.
عقلكِ الفرنسي العنيد يرفض فهـم الموقف الذي نحن فيه

Kim olduğunuzu merak ediyordum ama inatçı takım ortaya çıktı.
كنت أتسأئل من هو واتضح انه الفريق العنيد

Neyse ki bizim inatçı Enderby katilin izini sürüyor.
حمد لله ان السيد اندرباى العنيد يسير على مسار القاتل

Eğer kabul etmezsen bu inatçı tutumunu diğerleri ödeyecek.
كعبدي و إن لم تفعل إذن الأخرون سيدفعون ثمن موقفك العنيد

Şimdi inatçı Çavuş Angel'ın işinin bittiğini söylemekten gurur duyuyorum.
آلان كلكم ستسرون لسماع ذلك , بإن الرقيب آنجل العنيد تولي آمره

Şimdi inatçı Çavuş Angel'ın işinin bittiğini söylemekten gurur duyuyorum.
آلان كلكم ستسرون لسماع ذلك, بإن الرقيب آنجل العنيد تولي آمره

Askeriye de ona yaşaması için başka bir yer vermedi ve bu inatçı parti üyesi de orayı terk etmedi.
لكن الجيش لم يكن عنده شقة أخرى يعطيه اياها لكن الرجل العنيد لم يرضى بالخروج

bu inatçı içki olayı pek gaza getirici değil.
دور السكّير العنيد لا يثير الإعجاب بالمرة

İş yaparken takındığın inatçı suratını görmek istemiyorum.
لا أريد أن أرى هذا الوجه العنيد وأنتى تفعل هذا

Benim sevgili, inatçı kocamla başa çıkamayacağını anladın sonunda demek.
اذا لقد اكتشفت أخيرا أنك لا تقدر على إقناع زوجي الحبيب و العنيد جدا

İşte, iki tane isteksiz adamı bi tane yaşlı... ve inatçı bir eşek herifle masaya oturtmaya çalıştım.
حسناً، حـاولتُ أن أجمـع مجموعة مـن الرجال ضعيفين الإرادة ليجـلسوا علـى الطاولـة مـع الحمـار العجـوز العنيد

Ve on beş yaşındaki inatçı oğlum, Dylan.
و دايلين ابني العنيد يبلغ من العمر 15 عاما

"Bu kalp inatçıdır."
"هذا القلب العنيد."

Ya bir dik kafalı, kurallara uymayan FBI ajanına ne dersin?
جيد، ماذا بشأن ذات الرأس العنيد التابعة لوكالة التحقيقات الفيدرالية التى لا تتأقلم مع القوانين؟

Asi oğlum bu sefer başını nasıl bir belaya soktu acaba?
ما الذي أقحم ولدي العنيد نفسه فيه؟