ويكيبيديا

    "الغازات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gaz
        
    • gazlar
        
    • gazı
        
    • gazları
        
    • gazların
        
    • osuruk
        
    • gazlardan
        
    • gazlarının
        
    • gazın
        
    • gazlarına
        
    • gazdan
        
    • osurmaya
        
    • osuruyor
        
    Zehirli dumanlar yüzünden gaz maskesi takmak zorunda kaldım. Tahminimce bu resim haricinde. TED كان علي إرتداء قناع للغاز، بسبب الغازات السامة، أظن فيما عدا تلك الصورة.
    Bunun için her sene 1,5 milyon ton plastik kullanılıyor, yani soluduğumuz havaya daha fazla zehirli gaz karışıyor. Open Subtitles يُستعمل 1.5 مليون طن من البلاستيك فيها كُل سنة ما يعني المزيد من الغازات السامة في الهواء الذي نتنفسَه
    Gerçek şu ki hergün 300 milyon Amerikalı makatlarından gaz salmaktadırlar. Open Subtitles والحقيقة أن 300 مليون أمريكي يقومون يوميا بإخراج الغازات من مؤخراتهم
    Normalde ayrışma sırasında havaya salınması gereken gazlar, katı çikolatanın içinde sıkışmış ve yumuşak dokuyu, kokulu bir sıvıya dönüştürmüş. Open Subtitles الغازات التي عادة ما يتم إطلاقها في الهواء خلال التحلل حوصرت في الشوكولاتة الصلبة حوّل الأنسجة اللينة إلى سوائل فاسدة
    Tüm ülkeler, en küçüğünden en büyüğüne, sera gazı yaymayı azaltacaklarının sözünü verdiler. TED كل البلدان من الصغيرة جدا إلى الكبيرة جدا إلتزمت بتقليص إنبعاثات الغازات الدفيئة.
    Jet duman izleri iklimi hiç olmadığı zaman bulut oluşturarak değiştirir, ve tabii ki sera gazları sistemi değiştirir. TED أثار الطائرات تغير المناخ بخلق غيوم بأماكن لم تتواجد بها من قبل، وبالطبع فإن الغازات الدفيئة تغير النظام.
    onlar oraya yüzerek bağlanamazlar orda çok fazla gaz var Open Subtitles انهم لن يكونون قادرون السباحة هناك، هناك العديد من الغازات
    Güneş, her gün uzaya milyarlarca ton sıcak gaz ve elektrik parçacığı ateşler. Open Subtitles تُطلق الشمس بلايين الأطنان من الغازات الحارّة والجسيمات الكهربية نحو الفضاء كل يوم
    İnsanların sayısı, tek tek ele almak için çok fazla, bir gaz gibi ele almak içinse çok azdır. TED فعدد الناس كبير ويحول دون تتبع كل منهم على حدة وهو صغير لذا لا يمكن معاملتهم مثل الغازات.
    Toprak yapıyor, havayı temizliyor, suyu temizliyor, Sizin benim yaşamak için ihtiyacımız olan gaz kokteylini yapıyor. TED انها تنشيء التربة وتنظف الهواء وتنظف الماء، انها تخلط مزيج الغازات الذي نحتاجه أنا وأنت للحياة.
    Güneşin, gaz buharlaşması üzerindeki etkisini ve kuyruklu yıldızın döndüğünü görebiliyorsunuz. TED يمكنكم رؤية تأثير الشمس على عملية تبخر الغازات. وبالنظر إلى أن المذنب يدور،
    Ama dış gezegenlere döndüğümüzde, ana nokta hayatın birçok farklı türde gaz ürettiğiydi; binlerce gaz. TED لكن لنعد إلى الكواكب الخارجية المسألة هي أن الحياة تنتج العديد من أنواع مختلفة من الغازات بل الآلاف من الغازات
    Gökbilimciler, Güneş'in 3 ile 5 milyar yıl daha enerji üretecek kadar gaz içerdiğini tahmin ediyor. TED يتوقع علماء الفلك بأن شمسنا تحتوي ما يكفي من الغازات لإنتاج الطاقة لمدة 3 حتى 5 بلايين سنة أخرى.
    Volkanik gazlar ve su buharı okyanusları ve atmosferi şekillendirdi. Open Subtitles وأن الغازات البركانية وبخار الماء قاما بتكوين المحيطات والغلاف الجوي
    Namlu alevi silahtan çıkan yüksek ısılı gazlar sonucunda oluşur. Open Subtitles ومضة الفوهة تنتج عن خروج الغازات شديدة السخونة من المسدس.
    Egzotik gazlar kullanıyoruz ve su altında 20 saate kadar görevlere gidebiliriz. TED نحن نستخدم الغازات الغريبة، ويمكننا أن نقوم ببعثات تصل إلى 20 ساعة تحت الماء.
    Sera gazı salınımımızın neredeyse yarısı inşaat endüstrimiz ile ilgili ve eğer enerjiye bakacak olursak, orada da durum aynı. TED تقريباً نصف الغازات الدفيئة مرتبطة بصناعة البناء، وإذا نظرنا للطاقة، فإنها نفس القصة.
    Ve bundan daha da fazlası, sera gazları emisyonu iklimimiz için büyük bir risk ile yükselecek. TED وزيادة عن ذلك، ستزيد الغازات المسببة للاحتباس الحراري، بكلّ ما تمثّله من أخطار على المناخ.
    Ve karbondioksit gibi gazların ısıyı soğurduğunu ve böylece bir battaniye gibi davrandıklarını, Dünya'nın yüzeyini ısıttıklarını gösterdi. TED وقد أظهر أن الغازات مثل ثاني أكسيد الكربون تمتص الحرارة، وبالتالي تتصرف مثل بطانية بتدفئة سطح الأرض.
    Ve osuruk sesi de. Ah, Tanrım. Dinle, annen ve benim Open Subtitles و صوت الغازات ايضاً يا إالهي , إستمعو إالي أنــا والدتكم
    Silindir havasız bir odacıktır, havadaki tüm gazlardan yoksundur. TED الأسطوانة عبارة عن حجرة مُفرَغة، خالية من كل الغازات الموجودة في الهواء.
    Yaptıklarımız, davranışlarımız ve kararlarımız, sera gazlarının salınımını arttırdı. TED ممارساتنا وخياراتنا وتصرفاتنا أدت إلى زيادة في انبعاث الغازات الدفيئة.
    Ve hareket tarzı bir gazın hareket tarzından farklı olur. Open Subtitles لذا يكون لها سلوك مميز عن الغازات فى تلك الحالة
    Bu arada sıcağa ve çıkan metal gazlarına da dikkat etmek gerekir. Open Subtitles ستكون الحمم حارة للغاية. ولدينا ما يدعو للقلق بشأن الغازات.
    Onlar kimya fabrikanızın ürettiği zehirli gazdan öldüler. Open Subtitles الذي مات من الغازات السامّة في مصنعك الكيميائي.
    Sigara içmeye, osurmaya, yastık savaşına izin yok. Open Subtitles ممنوع التدخين و إطلاق الغازات و الشجار بالوسائد
    Bayan Mable yemeğimizi yaktı, uyuya kaldı ve devamlı osuruyor. Open Subtitles السيدة بير أحرقت عشائنا ثم نامت ولا تزال تطلق الغازات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد