Benim bir erkek arkadaşım vardı, o da böyle odaya dalardı. | Open Subtitles | كان لدي خليل كان يقتحم الغُرف بهذه الطريقة |
Masaj yaptırdık,odaya bir şeyler söyledik.Bu yüzden gittik. | Open Subtitles | -حَصلنَا على التدليك . وحَصلنَا على خدمةِ الغُرف |
Tüm bu güzel...döşenmiş Odalar... ..özenle dizayn edilmiş iç mekanlar. | Open Subtitles | أعنى كل تلك الغُرف بأثاثها الجميل داخل البيت المُصمّم بعناية كل شىء منضبط |
Odalar güzel kıyafetlerini giymiş gibiler. | Open Subtitles | أعني أن جميع الغُرف تبدو جيدة المظهر الآن |
Yerel bir hastanede izolasyon odaları ayarladım. | Open Subtitles | لقد قمتُ بتأمين الغُرف المنعزلة في المستشفى المحلي |
Bu sabah odaları değiştik. | Open Subtitles | ونحنُ بدّلنا الغُرف هذا الصّباح |
Bu Odaların hazırlanması neden bu kadar uzun sürüyor yahu? | Open Subtitles | ولكن حقاً ما الذي يؤخر تسليم تلك الغُرف ؟ |
Seni temin ederim ki, kuledeki en iyi odalardan biri bu. | Open Subtitles | أوَد أن أؤكِد لكُم بِأن هَذه واحِده مِن أفضَل الغُرف في القَلعَه |
Her odaya girebilirsin. | Open Subtitles | كل الغُرف مُتاحة لك لتبحث بها |
B-52, 54, 56 numaralı Odalar. | Open Subtitles | جناح قاعة الاستقبال حيث الغُرف: "ب-52)، (ب-54)، (ب-56))". |
Buradaki Odalar da Albany'de temizlediklerinin aynısı. | Open Subtitles | الغُرف هُنا نفس تلك الغرف التي كنتِ تنظفينها في (ألباني). |
Bu odaları temizlemiştik...numaralar ile. | Open Subtitles | سوفَ نؤمّن هذه الغُرف حسب الأرقام. |
Sadece bu Odaların birinde bulunmaktan pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب وجودي فى هذه الغُرف |
Odaların hepsi temizlendi. | Open Subtitles | جميع الغُرف خالية. |
odalardan çıkan birine saat tuttum. | Open Subtitles | قُمت بتوقيت رجُل وهو يخرج من أحد الغُرف. |
Landy yukarıdaki odalardan birinde. | Open Subtitles | (لاندي) بالأعلى في إحدَى الغُرف. |